Öğrenciler şiddetle mi kaynaştırılacak?

Ayla ÖZDEMİR- Yüce Önder Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk, “Evladı sevmek demek onu en iyi şartlarda geleceğe hazırlamak anlama gelir” sözleriyle cumhuriyetimizi emanet edeceğimiz genç kuşakların özenle eğitilmeleri icap ettiğini vurgulamaktadır. O gençler, sadece girişken, yaratıcı, üretken ve eleştirel düşünceye haiz oldukları takdirde ülkemizi modern uygarlık düzeyine yükseltebileceklerdir. Bunun gerçekleşmesi de sadece yaratıcı okul kültüründe ve güvenli bir okul ikliminde mümkün olabilir.


Gün geçmiyor ki okullarımızdan sertlik haberleri gelmesin. Öğretmenler de öğrenciler de fizyolojik-sözel şiddete uğruyor.


Eğitimin mihenk taşı öğretmenlerin şiddete başvurması yaratıcı üretken öğrencileri yetiştirmeye vurulabilecek en büyük darbe…


EBSAM araştırmasına gore; öğrencilerin %28,5’i okulda şiddete maruz kaldığını belirtiyor. Şiddete maruz kaldıklarını belirten öğrencilere size bu sertliği uygulayanlar kimlerdi diye sorulduğunda ;


Öğrenciler, okulda maruz kalmış olduğu şiddetin kendilerine en fazla öteki öğrencilerin (% 46) uyguladığını, ondan sonra sırasıyla öğretmenlerin (%29.3), okul yöneticilerinin (%13,5) okul çevresinde dolaşan ve talebe olmayan çocuklar ve gençlerin olduğu (% 9.4) ifade ediyor.


“BAŞKA ÇOCUKLARIN CANI YANMASIN”


İstanbul Maltepe’de bulunan Feyzullah Turgay Ciner Ortaokulu, bir öğretmeninin öğrencisine uyguladığı sertlik iddiasıyla gündeme geldi.


İddiaya gore okulun kaynaştırma öğrencilerinden  L.A., Din Kültürü ve Terbiye Bilgisi öğretmeni tarafınca kulağı çekilip kafası duvara vurulmak suretiyle sertlik görmüş oldu. Baba E.A., 5. sınıfa giden kızının öğretmeninden sertlik gördüğünü ilettiğinde okul müdürünün ‘ben olsaydım daha çok morartırdım’ diye yanıt verdiğini, müdür yardımcısının da “kızınız da küfürlü konuşuyor ve yaramaz” diyerek öğretmeni ve müdürü savunduğunu öne sürdü.


Kızının epilepsi hastası bulunduğunu ve nöbet geçirdiği zamanlar kalbi durduğunu ve bu yüzden asla sarsılmaması icap ettiğini söyleyen baba E.A., vakadan sonrasında kızının sol kulağının duymadığını da belirtti. E.A kızının kaynaştırma ve epilepsi nöbetlerinden dolayı RAM (Rehberlik ve Araştırma Merkezi) tarafınca verilmiş hafifçe zihinsel raporlarının bulunduğunu bunu tüm okul idaresi öğretmenler ve okul aile birliğinin de bildiğinin altını çizdi.


Baba E.A., olayın peşinden CİMER, BİMER ve MEB’in suç duyurusu hattı “ALO 147’ye müracaat yaptığını belirterek “Devlet hastanesine giderek rapor aldım. Yalnız kendi çocuğum için değil başka evlatların da canı yanmasın ve aileleri üzülmesin diye öğretmen hakkında şikâyette bulundum” dedi.


KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİNİN İLKELERİNE DİKKAT!


İddiada bulunan baba, kızının kaynaştırma talebesi bulunduğunu belirtiyor.


Okullarda kaynaştırma eğitimi bireyselleştirilmiş eğitim programlarıyla engelli ve düzgüsel evlatların eğitsel ve toplumsal yönden bütünleşmelerini sağlama işlemidir.


Okullarda Kaynaştırma eğitimi olmalı deniyorsa şu 3 ilke de okullarda hassasiyetle uygulanmalı.


Bu ilkeler:


– Kaynaştırma eğitiminde engelli çocuğun özür ve özellikleri ne olursa olsun onu olduğu benzer biçimde kabul etmek esastır.


– Kaynaştırma eğitimi talep, sabır ve ek gayreti gerektirmektedir.


– Kaynaştırma eğitimi, toplumun bir parçası haline getirmeyi amaçlar.


 


Haber Kaynağı: Sözcü



Öğrenciler şiddetle mi kaynaştırılacak?
Share on Google Plus

About Unknown

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.

0 yorum:

Yorum Gönder