Ali GÜLEN/ FRANKFURT
Bir liderin sadece ülkesini değil, ülkesinden binlerce kilometre uzaklıktaki insanları nasıl böldüğünü, cumartesi günü Köln’de bütün dünya gördü. Sinirler gergin, herkes birbirinin boğazına sarılacak neredeyse…
Öyle ki, aradaki farklar siyah ve beyaz kadar net, hiç bir ortak nokta yok…
Olay sadece Türkiye’deki bu kutuplaşmanın Almanya’ya taşınması olmadı. Başbakan Erdoğan, Almanya’daki Türkler’i de ateşe attı, 50 yıllık uyum çabasını da paramparça etti.
Tayyip’in salonuna SÖZCÜ’ye ambargo nedeniyle giremedik ama, otelin önünü ve salonun dışını analiz etme fırsatı bulduk…
Otelin önü Türkiye’den gelen sivil polislerle doluydu. Sadece üç Alman polis aracı vardı.
ERDOĞAN’I KUTSAL VE DİNİN TEMSİLCİSİ GÖRENLER
Arena önünde bir köşede, gül yaprakları yolunuyor, Erdoğan’ın başından dökmek için kovalara dolduruluyordu. Lanxess Arena’ya giriş, “önceden satılan biletlerle” mümkündü. Yandaş medya ve Alman medyasına “kesintisiz akreditasyon” verilmişti, “Basın özgürlüğünü kısıtlamıyoruz” mesajı için. Ancak, sinirler aşırı gergindi. Bremen’li bir grup “Senin için ölmeye hazırız” pankartıyla gelmişti. Arena önünde bir anda yığın oluştu. Herkes kapıya hücum etti.
15 bin AKP’linin karşısında, herkesi şaşırtan görüntü vardı, “Cılız bir ses” birden kafaları o yöne çevirdi; Mustafa Kemal’in askerleriyiz…
Biri Soma doğumlu Perihan Yürek, diğeri Nurhan Eksikoç ve ismini vermek istemeyen, bizi de “SÖZCÜ’yü buraya almıyorlardı. Siz nasıl geldiniz?” diye kızan iki erkek.
Dışarıda dolaşmanın herkese serbest olduğunu söylesekte, şüpheleri pek de dağılmadı…
Perihan Yürek, elindeki SÖZCÜ’yü AKP’lilere gösterek, “Cumhuriyeti yıktırmayacağız. Görün liderinizi, işte burada. Her gün gerçekler burada” diye bağırıyor. Karşıdan küfürler geliyordu. Arada tek bir polis vardı…
Orası Almanya’ydı ve kimse kimseye fiske vuramıyordu. Ama birinin küfrü, o kadınları ağlattı: “Ne yani, Okmeydanı’nda bir it öldü diye bu kadar gürültü yapıyorsunuz?”…
Diğerleri hem onu uzaklaştırıyor hem de “Allah’a inanın, Allah’a. Bir avuç kaldınız, tümünüzü gömeceğiz yakında” diye dört kişiye bağırıyordu.
Tansiyon yükseldi, üç kişi, ikisi yürüme zorluğu çeken eylemcilere hücum etti. Araya girdik, tek polisle kalkan oluşturduk. Biz de, küfürlerden nasibimizi aldık ama o küfürbaz ile arkadaşları uzaklaşıp gitti. 4 cesur yürek, orada iki saat daha kaldı…
İşte Aleviler’in Erdoğan’a bakışı. Biri Erdoğan, yeşil düşmanı ve Yaşkesen, diğer Yavuz ve Başkesen…
ERDOĞAN’I, KATİL VE DİKTATÖR TANIMLAYANLAR
Köln’ü bölen Ren Nehri’nin diğer yakasında Aleviler’in eylemi vardı. Ve bu eylem, belki de Almanya tarihinde ilk kez bir ilki başardı… Ülkücüler oradaydı, Sosyal Demokratlar oradaydı, Atatürkçü dernekler, CHP’liler, derneksiz olanlar, sol örgütler, işçi örgütleri, Alman Sol Parti, Alman Sosyal Demokrat Parti oradaydı. Fenerbahçe formalılar oradayda ve ÇARŞI en baştaydı…
70 bin kişilik konvoyun en arkasına PKK’lı bir grup takıldı. İçlerinden birine, takım elbiseli iki kişi bir şeyler söyledi… O da, elinde Öcalan resmi bulunan koca sırığı alıp tek başına en öndeki kalabalıkta saatlerce dolaştı.
Yüzlerce Türk bayrağının arasında, bu görüntü tepki çekerken, “amacına ulaşan” yandaş medya sürekli fotoğraflıyordu. Ve o grup, SOMA için insanlar saygı duruşunda bulunurken, bir köşede halay çekiyordu.
ALMANLAR’IN BAKIŞI: ELİNİ BURADAN ÇEK…
Arena’nın önündeki kalabalığa hem polis hem de sokaktaki Almanlar söyleniyordu.
Biri, “Ülkemizde paralel toplum oluşmuş. Uyum başarısız” yorumlarını Alman basını da yapıyordu.
Nehrin diğer yakasındaki protesto eyleminde Almanlar da vardı ve el ele “Erdoğan elini Almanya’dan çek” diye bağırıyordu. Günün son noktasını ise, eski solcu, yeni AKP’li Ozan Ceyhun “taz” gazetesindeki yorumunda koyuyordu:
“Erdoğan Ermeniler’in elini ilk sıkan adamdı. Ona eylem yapılmasından üzüntü duyuyorum. Diğer özgürlükler ve basın özgürlüğünde de adımlar atıyor…”
Haber Kaynağı: Sözcü
0 yorum:
Yorum Gönder