
Yıllar önce İskandinav topraklarından futbolun beşiğine, İngiltere’ye yelken açan Peter Schemichel, futbol dünyasına halefi olarak oğlu Kasper Schmeichel’ı bıraktı…
Yıllar önce bir transfer gerçekleşmişti Ada’ya. Sir Alex Ferguson’un inşa ettiği Manchester United futbol kalesine, bir Viking savaşcısı getirilmişti.
Gün geçtikçe endüstriyelleşen futbolda oyunculara ödenen ücret sürekli astronomik meblağlara ilerlerken bu savaşçı için bonservis bedeli olarak yalnızca 530 Paund ödemişti İngiliz devi. Daha sonraları bu bedel ile onun verimliliği ölçüştürüldüğünde, herkes tarafından ayakta alkışlanan bir transfer örneği çıkmıştı ortaya. Hatta onu Danimarka’dan 28 yaşında getiren Sir Alex, ”Tarihin en kelepir transferi” sözünü söyleyecekti. Bu isim, Peter Boleslaw’dan başkası değildi.
1.93’lük boyu, güçlü fiziği ve kendisine özel hazırlanan XXXL formasıyla çıktığı maçlarda rakiplerine korku salan Schemichel, geç yaşta ayak bastığı futbolun topraklarında kazanmadık başarı, kaldırmadık kupa bırakmamıştı. Manchester United’da Premier Lig şampiyonluğu, FA Cup, Lig Kupası, FA Charity Shield, Şampiyonlar Ligi ve Süper Kupa zaferleri yaşayan devasa kaleci, 1992’deki Avrupa Şampiyonası’na Yugoslavya’nın yerine son anda katılma hakkı kazanan ve plajdan gelip kupayı kaldıran Danimarka Milli Takımı’nın da bir parçasıydı…
2002-03 sezonunda Manchester’da futbolu bıraktı Schmeichel. Fakat efsane olduğu United’da değil, şehrin diğer takımı City’de veda etti futbol hayatına. Kendisinden geriye bir çok başarı ve üsturuplu, ihtişamlı bir futbol kariyeri bırakan Danimarkalı, aslında adını yaşatmayı da sürdürüyordu. Kendisi gibi kaleci yaptığı oğlu Kasper, 2005’te Manchester City altyapısında başlamıştı baba mesleğine…
Premier Lig’in o dönem orta halli takımlarından olan Manchester City’de başlayan futbol hayatına babası gibi genç yaşlarda atılım gösteremeyen ve yıldızını erken parlatamayan Kasper Schmeichel, 4 sezon forma giydiği City’de yalnızca 8 maçta forma giyebilmiş, geri kalan zamanlarda ise 4 alt lig takımı ve bir İskoç kulübü olan Falkirk’e kiralanmıştı.
1986 doğumlu olan ve 19 yaşında profesyonel futbol yaşantısına başlayan Kasper için yıllar iyiye gitmiyor, kiralandığı takımlarda kalıcı olamıyor ve döndüğünde de Manchester City’de barınamıyordu. 2009’da Notts County’nin yolunu tutan Kasper için bu macera uzun sürmedi ve bir sezon sonra takımdan ayrıldı. Artık 25’ine ayak basan file bekçisi için herkes geleceğinden umudu kesmişti. Kasper, vasat takımların vasat kalecilerinden olacak ve asla üst düzey bir oyuncu olamayacaktı. Ancak böyle düşünenlerin hesaba katmadığı bir şey vardı… O, Peter’in oğluydu! Babası, 28 yaşında geldiği İngiltere’de en iyisi olmuştu. Böyle bir savaşçının oğlu olmak, onun kolay pes etmeyeceğinin göstergesiydi.
Pes etmiyordu Kasper, ancak bunun yanında iyiye gidişatı da yoktu. Notts County’den sonraki durağı, onu bir seviye üste taşıdı. İngiltere’nin şimdilerde yaşlanmış ve kurumuş futbol çınarlarından olan, geçmişinde Ada’yı kasıp kavuran ve yakın geçmişte dünya futboluna kazandırdığı futbolcularla kalitesini kanıtlayan Leeds United, Danimarkalı file bekçisine açmıştı kollarını.
Elland Road’un çimlerinde bir sezon boy gösteren Kasper için belki de son fırsat, yeni kulübüydü. Gittiği hiçbir yerde dikiş tutturamayan kalecinin son durağı Leicester City oldu. Başlarda vazgeçilmez olmasa da itinayla gösterdiği özverisi, onu en üst noktaya taşımaya başlamıştı. Championship’ten Premier Lig’e çıkan Leicester’ın bir parçası olan Kasper, en üst ligde de takımının kadrosunda yer aldı. Geçtiğimiz sezon küme düşmekten son anda kurtulan Tilkiler’in de kalecisiydi Kasper, bu sezon şampiyonluk ipini göğüsleyecek olan Tilkiler’in de…
Şimdilerde 29 yaşında olan Kasper, babasının efsane olduğu yaşa ayak bastı. O, asla babası gibi tarihin en kelepir transferi olamayacak ancak babası gibi olabileceği bir şey var… Efsane olmak… Kronik olarak babası gibi geç yaşta futbol dünyasında ün kazanıp göz dolduran bir performans sergileyen Kasper, babasının izinde bu sezon Premier Lig şampiyonluğu yaşayarak işe koyulmak istiyor.
Bir Viking efsanesi olan, kimsenin oynamasına dahi ihtimal vermediği ligde en iyiler arasına adını kazıtıp kazanmadık şampiyonluk bırakmayan Peter, futbol dünyasına bıraktığı mirası oğlu Kasper’in babası olduğunu net bir şekilde belli ediyor. Bu bir futbol hikayesi değil, bu bir savaşçılık, inatçılık ve kazanma hikayesi… Bu bir Viking efsanesi…
Kaynak: Goal.com Türkiye
Haberin Devamı
Bir Viking efsanesi: Peter"in oğlu Kasper
0 yorum:
Yorum Gönder