Erdoğan’ın AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu Başkanı ile görüşmelerinin tutanakları sızdı.
Zeynep GÜRCANLI/SÖZCÜ
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Ankara’ya yapmış olduğu ziyaret sebebiyle, Suriyeli sığınmacılar mevzusu gene gündemin üst sırasına yerleşti.
Merkel Ankara’da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile sığınmacıları konuşurken, Türkiye ile AB içinde bu konudaki aslolan “pazarlığın” tutanakları ortaya çıktı.
Antalya’da G-20 zirvesi çerçevesinde Erdoğan’ın 18 Kasım’da AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ile yapmış olduğu üçlü zirve toplantısının Yunan Haber sitesi Euro2day.gr sitesinde yer edinen rapora nazaran, görüşme oldukça sert geçti, taraflar diplomatik ifadelerin fazlaca dışına çıktı.
Financial Times Gazetesinin Brüksel muhabiri Alex Barker tarafınca da Twitter’da paylaşılan tutanakta geçen skandal diyaloglar şu şekilde;
Görüşme, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Brüksel’e 5 Ekim 2015′teki ziyaretine atıf yapmasıyla başlıyor. Ziyaretin “verimli geçtiğini” söyleyen Erdoğan, ziyaretin peşinden terörle savaşım ve sığınmacılar mevzusunda pozitif gelişmeler yaşandığını söylüyor. Sadece AB’nin Türkiye’nin üyelik süreci kapsamında “hala tek bir başlık açmamasından” yakınıyor.
Söze, Avrupa Parlamentosu Donald Tusk giriyor. Tusk, G-20 zirvesinin başarısı övüyor.
Juncker ise 17. başlığın açılması mevzusunda görüş birliği bulunduğunu, sadece öteki başlıkların açılması için Kıbrıs’a bazı “iyi niyet adımları icap ettiğini” vurguluyor.
PAZARLIK BAŞLIYOR…
AB ile Türkiye’yi seneler sonrasında biraraya getirecek olan AB artı Türkiye zirve toplantısına atıf icra eden Juncker, “sadece bunun için maksimum derecede net olmamız gerekiyor. Sözgelişi biz 2 yıl için 3 milyar Euro düşündük. Sadece şimdi öğrendik ki, Davutoğlu her yıl için 3′er milyar Euro istiyormuş…”
Erdoğan, bunun üstüne “iki yılda 3 milyar Euro mu, 6 milyar Euro mu?” sorusunu yöneltiyor. Juncker’in “3 milyar Euro” yanıtını vermesi üstüne ise, Erdoğan şu tepkiyi gösteriyor;
ERDOĞAN: ” BULGARİSTAN VE YUNANİSTAN’A KAPILARI AÇARIZ…”
“Sonuçta bizim bu paraya ihtiyacımız yok. Bulgaristan ve Yunanistan’a kapıları açarız. Ve mültecileri de otobüslere bindiririz. Eğer iki yılda 3 milyar Euro diye ısrar ediyorsanız, daha çok konuşmaya da gerek yok. Yunanistan Euro krizi esnasında AB’den 400 milyar Euro aldı. Vereceğiniz paranın bir bölümünü Suriye’de kuracağımız güvenli bölgede harcarız ve böylece sığınmacı krizini çözeriz.”
Juncker bunun üstüne, “Türkiye bizlerden hiçbir vakit resmen para istemedi ki” diyor ve ekliyor;
“Türkiye 4 yılda sığınmacılar için 8 milyar Euro harcadı..”
Tam bu aşamada Erdoğan araya giriyor:
“O para kamplar için kullanıldı. Bizim insani bir yaklaşımımız var. Kızlarım güneydeki sığınmacı kamplarını ziyaret etti ve oradaki durum sebebiyle ağlayarak döndüler…”
Tusk araya girerek, “Türkiye’dekinden daha iyi bir kamp görmediğini” söylüyor. Peşinden sözü Yunanistan’a getiriyor; “Yunanistan’a verilen destek yalnız bu ülke için değildi, Euro bölgesi içindi. Dolayısıyla bu sayıları birbirleriyle karşılaştırmak doğru değil..”
ERDOĞAN: “ANLAŞMA OLMAZSA NE YAPACAKSINIZ? MÜLTECİLERİ ÖLDÜRECEK MİSİNİZ?
Tusk’ın bu çıkışı üstüne şu diyalog geçiyor:
– Erdoğan: “antak kalma eğer olmazsa ne yapacaksınız ? sığınmacılar öldürecek misiniz?
-Tusk: Sığınmacılar için ABR’yi daha azca çekici yapabiliriz. Fakat istediğimiz bunu yapmak değil.
-Erdoğan: AB, Türkiye kıyılarına vuran bir ölü çocuktan daha fazlasıyla karşı karşıya kalır. 10 bin olur, 15 bin olur. Bununla iyi mi başa çıkacaksınız? Paris saldırıları yoksulluk ve dışlanmışlık sebebiyle gerçekleşti. Bu insanoğlu eğitimsiz. Avrupa’da terörist haline gelebilirler. Biz hem IŞİD’le hem PYD ile, tüm teröristlerle savaşım ediyoruz.
-Juncker: Eğer Schengen anlaşması biterse, Türkiye de vizesiz Avrupa’dan olur. Vizesiz gezi için tüm AB ülkeleri ile ikili anlaşmalar yapmak zorunda kalır.
İLERLEME RAPORU, ERDOĞAN’IN İSTEĞİ ÜZERİNE GECİKTİRİLMİŞ
Söz buradan, AB’nin 2015 yılı Türkiye ilerleme raporuna geliyor. 1 Kasım seçimleri sebebiyle, AB Türkiye ilerleme raporunu açıklamayı geciktirmişti. Juncker bu geciktirmeyi gündeme taşıyor;
– Juncker: Türkiye’deki seçimler bitene kadar ilerleme raporunu açıklamayı ertelediğimizi de lütfen not edin. Bu gecikme sebebiyle fazlaca eleştiri aldık. İş paraya erişince de, Donald (Tusk) ve ben miktarları konuşmayı sürdürebiliriz. Sadece net olmaya ihtiyacımız var. Önümüzdeki iki hafta içinde yeni başlıklar açabiliriz.
ERDOĞAN. “İLERLEME RAPORUNU GECİKTİRMENİZ, AKP’NİN SEÇİM KAZANMASINDA ETKİLİ OLMADI”
– Erdoğan: AB ilerleme raporunu geciktirmeniz, AKP’nin seçimi kazanmasında etkili olmadı. Esasen rapor da kendi başına bir hakaret. Kim hazırladı bu raporu ? Iyi mi bu şekilde bir raporla bizlere gelebiliyorsunuz? O rapordaki gerçek Türkiye değil. Hİçbir vakit gerçeği öğrenmek için bizlere gelmediniz. bunun benzer biçimde raporlar yüzünden Türk vatandaşlarının bir çok AB üyesi olmak istemiyor. Ek olarak yaptığımız onca ilerlemeye karşın hala başlık açılmadı. Eskiden AB zirvelerine çağrı edilirdik. Sadece 11 senedir bizimle görülmek istemiyorsunuz. Son beş senedir da yeni bir başlık açılmadı.
“İLERLEME RAPORU, SİZİN İSTEĞİNİZ ÜZERİNE GECİKTİRİLDİ”
-Juncker: İlerleme raporu bizzat sizin isteğiniz üstüne geciktirildi. Yoksa niçin bunu geciktirip o denli eleştiriyi kabul edelim. Sizin AB ile uzlaşmak istediğnizi sanıyordum. Sadece şimdi kendimi kandırılmış hissediyorum. Avrupa Konferansı 2004′Ten sonrasında devam etmedi. Sadece şimdi bunu tekrardan düşünmenin zamanı geldi.
– Erdoğan: bugüne dek verdiğiniz bir şeyi, tek bir şeyi açıklayın…
-Juncker: kaynaklar toparlanıyor. üyelik süreci mevzusunda da hazırız. Vize muafiyeti bunu hızlandıracak. Sadece bu kararları almak AB açısından kolay değil.
ERDOĞAN: “53 YIL BEKLEDİK. BİZİMLE ALAY EDİYORSUNUZ…”
– Erdoğan: AB, Türkiye için hiçbirşey yapmadı. Para da aslına bakarsan Türkiye için değil sığınmacılar için. Bir de üzerine, üyelik öncesi fonları kullanmayı düşünüyorsunuz. Ortada hiçbirşey yok. Başlıklar açılmadı. 53 yıl bekledik. Bizimle alay ediyorsunuz…
– Juncker: bu 53 yıl süresince Türkiye daima demokrasi değildi.
-Erdoğan: Büyük bir harbe giren Almanya da, İngiltere de değildi. Yunanistan da, Portekiz de, İspanya da demokrasi değildi. Türkiye’yi Lüksemburg’la bir tutamazsınız. (Juncker eski Lüksemburg Başbakanı idi) Lüksemburg Türkiye’de bir ilçe büyüklüğünde.
JUNCKER: SİZİ BRÜKSEL’DE PRENSLER GİBİ AĞIRLADIK
ERDOĞAN: PRENS GİBİ Mİ? TABİ Kİ. BEN BİR ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKESİNİ TEMSİL ETMİYORUM
-Juncker: anlaşmayı 15 gün içinde sonlandırmamız gerek. Bu mevzuda fazlaca çalışıyoruz. Ek olarak sizi Brüksel’de prenler benzer biçimde ağırladık
-Erdoğan: Prens benzer biçimde mi? Doğal olarak ki o şekilde ağırlayacaksınız. Ben bir üçüncü dünya ülkesini temsil etmiyorum.
-Juncker: Avrupa Birliği artık 28 üye ülke artı aday ülke zirvesi yapmıyor. Sadece Türkiye için bunu hayata geçirmeye hazırız.
-Erdoğan: ben de olsam o şekilde yapardım. Bunu benim yüzüme vurup durmayın. Ben 80 milyon kişiyi temsil ediyorum. (Avrupa Konseyi Başkanı Tusk’a dönerek) Juncker’in bu şekilde hitabı saygısızlık. Başlıklardan bahsediyoruz fakat ortada hiçbirşey yok. Avrupa’nın Türkiye’yi almak istemediğini düşünüyorum. Eğer bundan ibaretse, bunu bizlere açıkça açıklayın. Tamamımız rahatlarız. Ve Juncker, o raporun mu seçimleri kazandırdığını düşünüyor. Siz bizim tüm sığınmacıları almamızı da istiyorsunuz
-TUSK: Pragmatik olmamız gerekir. 29 Kasım’a kadar bir anlaşmaya varmamız gerekiyor. Anlaşmaya varırsak, bu tip tartışmalara da gerek kalmaz. Paraya erişince; Bir tek Almanya yalnız bu yıl sığınmacılar için 6 Milyar Euro harcadı. AB ise toplamda sığınmacılar için 50 milyar Euro harcadı. Karşılıklı adil olmak zorundayız. Tamamımız fazlaca şey yapıyoruz. Bu karşılıklı atışmaları bırakıp, yapıcı olmamız gerekiyor. Netice olarak ben ilerleme kaydettiğimiz düşünüyorum. Cuma ya da Cumartesi bir zirve olacak mı, ona karar vereceğiz. İçerideki harcamaları düşündüğünüzde, AB üyesi ülkeleri sığınmacılar için para vermek mevzusunda ikna etmek zor. Sizi kandırmak istemem, fakat sizin de AB’nin karmaşık bir yapı bulunduğunu anlamanız gerekiyor. 28 ülkenin de onayı gerekiyor. AP’den de karar çıkartmamız lazım.
Haber Kaynağı: Sözcü
Erdoğan’ın gizli pazarlığının tutanakları sızdı!
0 yorum:
Yorum Gönder