Elif DEMİRCİ İZMİR, (DHA)- ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Iletişim Bakanı Binali Yıldırım, İzmir`e yönelik hizmetler mevzusunda mahalli yönetimleri eleştirerek, "İzmir`de değişen şeyler var. En büyük değişiklik mahalli yönetimler için rahmetli Ecevit`in vasiyetinin yerine getirilmesi. Köykent oluşturmak. Bizim ana karşıcılık belediyeleri Ecevit`in vasiyetini tuttular, İzmir`i köykente çevirdiler, bunu başardılar" dedi.
İzmir`de bulunan Ulaştırma, Denizcilik ve Iletişim Bakanı Binali Yıldırım, partisinin Kaya Termal Otel`de düzenlenen İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Bakan Yıldırım, İzmir`in eski başbakanlardan rahmetli Bülent Ecevit`in sağlığında yapamadığı proje ile köykente çevrildiğini öne sürerek, şu şekilde konuştu:
"Bugün Torbalı`da o müthiş sevgiyi görünce sizlerle bir kez daha gurur duydum. İzmir`e hizmetlerin dalga dalga yayıldığını görmekten büyük bahtiyarlık duydum. Hiçbir emek boşa gitmez. Çalışacağız, çabalayacağız. Taşı delen damlaların gücü değil taşı delen kararlılıktır. AK Parti Türkiye`nin geçmişiyle geleceğini buluşturan bir partidir. Bu bizim için kafi değil. Necip Kalkan meclis kürsüsünde resimlerle belgelerle konuşma yapmış oldu. İzmir`de ne değişti diye sordu. Son 20 yılda İzmir`de ne değişti sizin hayatınızı daha da kolaylaştıran ne yapılmış oldu? Yapılanlar var. İzmirli yapılanı da görüyor kimin yaptığını da görüyor. Yapılamayanları da görüyor. Güneş balçıkla sıvanmaz. Mahalli yönetimler alınganlık gösteriyorlar. `Ikimiz de çalışıyoruz çaba gösteriyoruz niçin bu şekilde diyorsunuz` diyorlar. Ben de diyorum ki İzmir`de değişen şeyler var. En büyük değişiklik mahalli yönetimler için rahmetli Ecevit`in vasiyetinin yerine getirilmesi. Köykent oluşturmak. Ömrü süresince bunun için çalıştı. Örnek projeler hazırlattı fakat maalesef sağlında bunu başaramadı. Bizim ana karşıcılık belediyeleri Ecevit`in vasiyetini tuttular İzmir`i köykente çevirdiler, bunu başardılar."
`35 PROJE TIKIR TIKIR İŞLİYOR SİZ MOSMOR OLDUNUZ`
Bakan Yıldırım, muhalefetin sık sık gündeme getirerek eleştirdiği İzmir için söz verilen 35 proje hakkında da şu şekilde konuştu:
"13 yılda İzmir`e 35 milyar lira yatırım yaptık, destek verdik. 19 yılda bitirilemeyen çevre yolunu yaptık, bitirdik. Şimdi o yolu Menemen`e kadar uzattık, bu yıl da Menemen`den Çandarlı`ya kadar yapacağız. Çandarlı`da Avrupa`nın en büyük limanını yapıyoruz. En büyük limanın üst yapı inşaatının ihalesi de yapıyoruz. Yalnız otoyol değil Aliağa`dan raylı sistemi Bergama`ya uzatacağız. 35 proje ne oldu diye soranlara söylüyorum. 35 proje tıkır tıkır gidiyor, siz mosmor oldunuz mosmor. 7 tanesi bitti geriye kalan 18 tanesi üstünde emekler devam ediyor. 10 tanesinin de proje emekleri yapılıyor. Biz suya yazı yazanlardan değiliz biz söz verdik mi sözümüzün arkasında dururuz. Biz atalarımızdan o şekilde gördük bu şekilde öğrendik."
GENÇELERE TORBALI ÖVGÜSÜ
Bakan Yıldırım, İzmir Taşra Sistemi (İZBAN) Torbalı hattının açılış töreninde CHP`lilerle solgan yarışına giren partili gençleri kutlayarak, "Torbalı`da müthiştiniz, mükemmeldiniz. Torbalı, Torbalı olalı bu şekilde bigün görmedi. Bilhassa son günlerde seçilen gençlik kolları başkanımız ve ekibini kutlama ediyorum. İlk icraatlarını başarıyla yerine getirdiler. Bugün İzmir`e erişince 3S`den söz ettim. Sevgi, içtenlik, saygı. Bu 3S bizlere sevgi seli olarak geri döndü. Sevginin bigün kutlaması olmaz. Sevgi bir ömürdür. Doğumla adım atar yaşam boyu devam eder. Tanrı millete olan sevdamızı daim kılsın diyorum. Gününüz kutsal olsun" dedi.
`TERÖRE TERÖR DİYEMEZLER ÇÜNKÜ DİYET BORÇLARI VAR`
Ulaştırma, Denizcilik ve Iletişim Bakanı Yıldırım, teşkilatın yapmış olduğu konuşmada şunları söylemiş oldu:
"O tarihlerde doğu meselesi diye bu işi kaşıdınız. Şimdi de Kürt meselesi diye kaşıyorsunuz. Asla kimse ne içerde ne dışarıda fakat asla kimse bu milletle bu devletin arasına giremez bunu her insanın bilmesi lazım. Birinci görevimiz, bölgedeki vatandaşlarımızla aramızdaki teröristleri temizlemektir. Millet çözüm süreci dedi bölgeden seçilen milletvekillerine yetki verdi onlar terör örgütünün dümen suyundan kurtulamadılar. Terör örgütünün baskısına karşı baş kaldıramadılar. Teröriste terörist diyemediler. Teröre terör diyemediler. Diyemezler bu sebeple rejim borçları var. Onların rejim borçları var. Onun için bölgedeki Kürt yurttaşlarımızın onlardan bir beklentisi kalmadı. Bunu anlıyoruz. Esasen 7 Haziran öncesi söylediklerinin bir tatlı masal olduğu 8 Haziran`da ortaya çıktı. Türk milleti basiretlidir. Bugüne dek yanlışları düzelterek gelmiştir. AK Parti iktidar partisidir. AK Parti`ye yakışan iktidardır, icraattır."
`ERDOĞAN SİHİRBAZ DEĞİL SİYASET USTASI`
Yıldırım, partisinin 5.5 ayda değişen seçmen kanaati ile tekrardan tek başına iktidara geldiğini belirterek, "AK Parti birazcık dinlensin dediler. Hepsi birleşti. 7 Haziran`da AK Parti mu `Biz ne yaptık biz bunlara güvenerek mi bunu yaptık. Biri sağa gidiyor, biri sola gidiyor birisi de yukarı doğru kaçıyor.` Millet hakikatı kısa sürede görmüş oldu derhal 1 Kasım`da yeniden ibreyi düzeltti, ayarı düzeltti. Politika tarihinde 5.5 ayda seçmen kanaatinin bu kadar keskin değişmiş olduğu bir olay yoktur. Erdoğan bir politika sihirbazı dediler. Onların bilmedikleri bir şey var. Erdoğan sihirbaz değil politika ustasıdır. Terörle başarıya ulaşmış bir savaşım var, millet arkamızda, yüzde 70`in üstünde destek var. Bunun farkındayız ve terörü Türkiye gündeminde en alt sıralara indirmeye kararlıyız" dedi.
`CHP TERÖRİSTLERE ÖLÜ DİYOR`
Bakan Binali Yıldırım, CHP`nin terör mevzusunda izlediği politikayı sert sözlerle şu şekilde eleştirdi:
"Biz bu mücadeleyi yaparken terör takviyeli partiyi anlayabiliyoruz fakat benim İzmirli kardeşimin senelerdir kayıtsız şartsız bayrağımız, geleceğimiz, ülkenin devamı için destek verdiği ana karşıcılık partisine ne demeli? Mecliste operasyonlar konuşulurken bakıyorsun terör katliamı bir partiyle ana karşıcılık partisi aynı telden çalıyor. İzmirliler, bunu lütfen not edin. Sizin Mustafa Kemal Atatürk`ün partisi diye senelerdir desteklediğiniz ana karşıcılık partisinden bazı sözcüler teröristlere `şehit` diyebiliyor. Hendekleri kazanlara `çukur kazan dostlar` diyebiliyor. Şehitler bizim baş tacımızdır. Onlar ölü değildir. Onlar bu ülkenin bağımsızlığı için hep kalbimizde yaşayacaklardır. İbretle izliyoruz bölgede `acaba kurtuluş savaşı öncesi Osmanlı sonrası bir karmaşık ortam oluşur mu?` Rusya ile yaşananlar Suriye ve Irak`ta meydana gelen vakalarla Türkiye`nin enerjisini sınamaya çalışıyorlar. Türkiye`nin enerjisini kontrol etmeye çalışıyorlar. Ona Recep Tayyip Erdoğan`ın sesiyle cevap veriyorum. Dostluğumuz ne kadar kıymetliyse düşmanlığımız da o denli şiddetlidir. Dostluk, sulh kardeşlik esastır fakat bu kutsal topraklara kim göz dikerse onun da cevabı en şiddetli şekilde verilir. Bu bayrak bu şekle kolay gelmedi. Bu bayrağın bir anlamı var. Bunun rengi şehit kanlarından oluşuyor. Hilali bağımsızlık sevdası, yıldızı her bir şehidimizi temsil eder. Onun için bu bayrağı daima sonsuza kadar en yükseklere en yükseğe çıkarmak 78 milyon vatan evladının rüyasıdır. Biz ana karşıcılık partisinin Mustafa Kemal Atatürk`ün partisine yakışır bir tavır sergilemesini bekliyoruz, İzmir, Türkiye bekliyor."
`BİZİ ATATÜRK TESTİNE TABİ TUTMAYA KALKTILAR`
Bakan Yıldırım, İZBAN Torbalı hattının açılışında CHP`lilerin attıkları sloganlarla AK Parti`yi Mustafa Kemal Atatürk testine doğal olarak tuttuklarını öne sürerek, "Torbalı`da bizi Mustafa Kemal Atatürk testine doğal olarak tutmaya kalktılar. Bizim Mustafa Kemal Atatürk samimiyetimizi ölçmeye kalktılar. Mustafa Kemal Atatürk posteri yerlerde, sahibini bir kenarda tutup, bu işe isyan edenin kafasını koparıyorlar. Değerlerimize haiz çıkacağız. Asla kimsenin bu ülkenin bu milletin mukaddes değerlerini tekeline almasına izin vermeyeceğiz. Başkanlık sistemi niçin bu kadar mühim niçin bu kadar ısrar ediyorsunuz diye bazen sorular soruluyor. 13 yılda bu ülkeyi nereden aldık, nereye getirdik. Türkiye bunu biliyor" dedi.
`BAŞKANLIK SİSTEMİNDE ABD`DEN BİZE NE`
Başkanlık sistemi için "Türkiye bölünecek" diyenler bulunduğunu belirten Bakan Yıldırım sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"ABD`den bizlere ne onlar bu bölgede esasen vakaları muntazam görselerdi Irak, Suriye, Yemen, Mısır bu hale gelmezdi. Kılavuzları karga onun için fazla bir şey beklemeyelim. Biz bu bölgenin teminatıyız. Bu bölgenin geleceği de geçmişi de bu milletin sorumluluğundadır. Bu bölgede bizim üzerimizden iş hayata geçirmeye kalkanlar şunu bilmelidirler ki bu millet Osmanlı bakiyesidir ve bu kutsal topraklara gözü benzer biçimde bakar. Başkanlık sistemi, Erdoğan`ın kişisel meselesi değil. Erdoğan esasen 2014 seçiminde ilk kez Türkiye demokrasisinde seçimle direkt halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı. Her ne kadar darbe anayasasına gore `sorumsuz` olarak tanımlansa da 20 milyondan fazla oy veren milletin sorumluluğunu taşıyor. Siyasal mesuliyet aslına bakarsan direkt seçimle verilmiş. Anayasa delik deşik olmuş. Derde devadan gayri anayasada her şey var. Vakit kaybetmeyelim, ulusal iradeyi en üst kıymet yapalım. Bundan sonrasında gelecek nesiller yargı darbesi mi olacak, istikrarsızlık mı olacak diye düşünmesinler. İşi asla oraya buraya çekmeyelim. Vaka oldukça kolay. Türk demokrasisi senelerdir belediye başkanı ve meclisi seçiyor. Başkanlık da bu. Başkanı ve meclisi seçeceksiniz. Başkan kendi yönetimini kuracak meclis de onu denetleyecek. Beş yıl geçti memnun kalmadınız başkanı değiştireceksiniz. Koalisyon olmayacak devamlı istikrar olacak. Siyaset yargının vakit kaybetmesine izin vermeyeceksiniz. Bunu diktatörlüğe götürmek ülkenin bölünmesine taşımak emin olun kardeşlerim, fazlaca masum söylüyorum! Bizlere düşen vazife AK Parti teşkilatları olarak her yerde her kademede başkanlığı anlatacağız. Anayasa değişikliğini anlatacağız. Ilkin biz anlatacağız ki millet de daha çok informasyon sahibi olsun."
HALKIN DESTEĞİ YÜZDE 55
Bakan Yıldırım, başkanlık sistemine halkın desteğinin yüzde 55 oranında bulunduğunu öne sürerek, şu şekilde konuştu:
"Günden güne başkanlıkla ilgili bilgilendirme arttıkça kamuoyu desteği artıyor. Şu an itibariyle yüzde 55. Önceki yılarda oran oldukça düşüktü. Biz teşkilatımız olarak tam ne işe yaradığını bilmiyorduk kafa karışıklığımız vardı. Şu anda başkanlığa destek artıyor. Karşıcılık hayırcı kayığa bindi gidiyor. Milletin istediğine karşı koyabilir misiniz? 367`yi buluş ettiniz ne oldu? O vakit sizin elinizden alırım bu işi kendim yaparım dedi mi? Millet vekil atama ettiklerinin yapmadığını görünce kendisi meydana getirecek. Milleti kızdırmayalım. Millete yeni bir zahmet yüklemeyelim. İşi var gücü var. Ne istiyorsunuz bu milletten? Bu kadar yük yüklemeye gerek kalmış mıdır? Sandığa gidiyor seçiyor, gönderiyor bizim de görevimiz milletin söylediğini yapmak. Anayasa değişikliğinin zamanı uzlaşma komisyonu var. Konuşun, uzlaşın milleti bu yükten kurtarın. Yoksa millet sizden kurtulmanın yoluna bakacak, bu kadar kolay. Hem anayasa hem de başkanlık sistemi en mühim gündem maddelerimiz. Gelecek günlerde her platformda başkanlık sistemini anlatacağız. Hanım ve gençlik kollarımız ana kadememiz daha fazlaca çalışacağız."
`KÖPRÜNÜN KULESİ NEDEN EĞRİ`
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Stat istiyorsunuz, belediyeyi alsak statlar da hallolacak. Stat için 2012 senesinde ihale yaptık. Mahkemenin durdurma sonucu geldi. Kim durdurmuş? İzmir Büyükşehir Belediyesi. Belediyenin her işine destek olacağız. Geçen gün başkan geldi. Bazı talepleri oldu. Bu tarz şeyleri takip ediyoruz. İzmir`e hizmette politika olmaz. Bizim politika anlayışımız vatandaşa hizmettir. Çıkıp da asla İzmirliler`e yakınma etmedik. Savaşım ettik, engelleri aşa aşa Konak Tüneli`ni bitirdik, Sabuncubeli Tüneli`ni yapıyoruz. Kruvaziyer limanları yapıyoruz. İzmir- İstanbul Otoyolu iki yıl önceye çekildi. 2017 senesinde İzmir`den hemşehrimiz otomobiline biniyor. 2 saat 50 dakikada Sabiha Gökçen havalimanına ulaşıyor. Bir saatte geçilen İzmir Körfezi`ni yalnız altı dakikada geçiyor. Bunların vizyonu olmayınca politika üretmeleri lazım. Köprünün kulesi niçin eğri? Genişliği niçin fazla? Ne kadara yapılıyor, ne kadara geçilecek? Şuraya menfez niçin olmadı? Onlar konuşsun. Onlar konuşur AK Parti yapar."
İL BAŞKANI DELİCAN: YEMİN EDERİM `GAVUR İZMİR` DEMEDİ
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican da devrin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan`ın 2006 senesinde İzmir`de yapmış olduğu konuşmada `Gavur İzmir` demediğine dair yemin ederek, bu algıyı CHP`nin oluşturduğunu ileri sürdü. Delican, şu şekilde konuştu:
"Bakanımız Süleyman Asil`nun katılmış olduğu görüşmede Cumhurbaşkanımıza ağır hakaretlerde bulundular. Kendini bilmez hadsizler. O salonda AK Parti duruşunu en güzel şekilde gösteren bakanımızın salonu terk etmesi dimdik bir AK Parti duruşudur. Senelerce çirkin idrak yönetimiyle İzmir`in aydınlık semalarını karartmaya çalıştılar. Dünya lideri olan Cumhurbaşkanımıza ağır hakaretlerde bulundular. 2006 senesinde o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanımızın Buca`da yapmış olduğu konuşmada, `İzmir`e atfedilen bazı sözler var` dedi. Cumhurbaşkanı benim beş metre ötemde bunu söylemiş oldu. Tanrı katında yemin ediyorum `Gavur İzmir` demedi fakat senelerce ağızlarına pelesenk ettiler. Tutacakları dal yok. Söylemler üstünden politika yapıyorlar. Bunu bugün İZBAN`da da gördük."
DHA
Haber Kaynağı: Sözcü
Bakan Yıldırım: Ecevit`in vasiyetini tuttular, İzmir`i `Köykent`e çevirdiler
0 yorum:
Yorum Gönder