Yoksa siz hiç rezil olmadınız mı?

İster görücü usulü olsun, ister tanışarak. Nostaljik anlara bağlandığımızda hoş bir tebessüm konar yüzümüze… Hele ki o ilk görüşmelerde, buluşmaya son otuz dakika/bir saat kala ki hallerimiz. O, tamamen mükemmel görünmek için çabalarımız ve onun yanında su benzer biçimde akan vakit… Fakat bir de asla hesaplanmayan ,denetim dışı olan anlamış olur vardır ki, bunu o an ‘aha dünyanın sonu geldi işte!’ dediğimiz ve şu an, o rezil olduğumuz ana gülebildiğimiz nahoş durum. İşte dostlar benim merak ettiğim de tam o andır. Eşinize ilk iyi mi rezil oldunuz, bu durumu iyi mi toparladınız ya da toparlamaya çaba ettiniz? İşte birbirinden garip ‘rezil olma’ hikayeleri…

CEP TELEFONU MAĞAZASINI SEKS SHOP SANMAK

90′lı yılların sonunda cep telefonu bilinirdi fakat o şekilde herkeste olmazdı. Olanlarda da aslına bakarsan ‘çeksin’ diye masa üzerine koyarlardı cafe benzer biçimde yerlerde-ki bu bazıları için ucuz hava atma yöntemi olurdu. Her neyse… Eşimle tanışalı hemen hemen 1-2hafta olmuş ve bu buluşma hala mühim sayılanlardandı. 1 saat kala buluşmaya, asi saçlarımı yatıştırmış, giyim seçilmiş, ozon tabakasını delecek kadar parfüm sıkılmış, makyaj 4 kere yenilenmişti. Ayna karşısında ihtiyaç duyulan bakış ve gülümseme provaları yapıldıktan sonrasında büyük bir heyecanla yanına varılmıştır. Her şey planlandığı benzer biçimde giderken, eşim birden gelecekle ilgili planlarını anlatır: ‘işimden memnunum fakat ileride bir GSM-shop açma benzer biçimde bir fikrim var. Gelecek onda ve bu işi icra eden da pek yok. ‘O an dondum. Pek duyulmayan bu GSM- shopu ben her nedense cinsel shop olarak anlamıştım. Yetmedi bir de sesli olarak ifade ettim: ‘Mükemmel bir işin var niçin bir cinsellik-shop açma ihtiyacı duyuyorsun?’ O anki suratını ne siz mesele ne ben söyleyeyim! Doğru duyduğumdan o denli emindim ki bir de sapık damgası vurmuştum içimden. Bir an sustu sonrasında soğuk bir sesle: Cinsel değil GSM-shop!’ dedi ve susmaya devam ettik sağ sola bakarak…

“BÜYÜK SÜRPRİZ OLMUŞ”

Eşimin bigün eve erken gelesi tuttu. Epilatör o denli bağırıyordu ki sanki çim biçme makinası kutsal! hemen hemen 1-2haftalık evliydik o vakit. Yatak odasına daldı ve ‘sürpriiiiiiz’ dedi. Epilatörün fonu eşliğinde birbirimize bakakaldık. galiba gerçek sürpriz bendeydi.

“BENZİN DEĞİL SU YAKIYORDU ZATEN”

Adam dostum işi sebebiyle sık sık kent dışına çıkar yazın giderken otomobilini bana bırakırdı. Kullan diye. Hafta sonu arabayı sabahtan akşama kadar arkadaşımla kullandım. Saat geç oldu eve gideceğiz otomobil çalışmıyor, sağına soluna bakıyorum yok bir şey. Sonrasında sevgilimi aradım: “otomobil bozuldu” dedim. “Erişince bakarım” dedi. Bende arabayı orda bıraktım. Aşkım dönünce, otomobile bakmaya beraber gittik. “Bu otomobil bozuk değil, bir gram benzini kalmamış” dedi. Oldukça utanmıştım sonrasında bidonla benzin getirmişti.