Bahçeli: Sanmasınlar yıkıldık sanmasınlar çöktük

“Nifak ve husumet milletimizin arasına sızamayacak, fena ve kötürüm niyetler aradıkları fırsatları bulamayacaklardır”


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Hz. Mevlana’nın Vuslatı’nın 742′nci Yılı Münasebetiyle” ileti yayımladı. Bahçeli mesajında, “Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük. Bir başka bahar için yalnız yaprak döktük” diyen Hz. Mevlana, durgunluğu, duraklamayı, yenilgiyi, bezginliği ve hatta acziyeti elinin tersiyle itmeyi bilmiştir. Ölümle düğünü inancının potasında eriten yüksek bir ahlakın, içsel aşkı yokluk deryasıyla özetleyen fazıl ve adanmış bir yüreğin gerek eserlerinden, gerekse de hayırla geçmiş hayatından çıkaracağımız fazlaca dersler vardır. Nifak ve husumet milletimizin arasına sızamayacak, fena ve kötürüm niyetler aradıkları fırsatları bulamayacaklardır” dedi.


Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Üstünde yaşadığımız bu aziz ve kadim vatan topraklarında sayısız arif, alim, tasavvuf ehli, ilim ve irfan kutbu büyüğümüz yetişmiştir. Hürmetle andığımız bu değerlerimiz yaşadıkları devirlerin içsel zırhı, kardeşlik anıtı, insanlık övüncü, vicdan burcu olmuşlar; bununla beraber nesiller geçse de hafızalardan silinmemişlerdir. Nitekim hikmetli söz ve öğütleri kalplere adeta mühür vurmuş, bulanıklığı gidermiş, anlaşmazlıkların düğümünü çözmüştür. Bunlardan birisi de, 13. asırda Türk-İslam medeniyetinin üstüne güneş benzer biçimde doğan mutasavvıf, zahit, alim ve ihlas sahibi Mevlana Celaleddin-i Rumi’dir. Hz. Mevlana halden hale giren, gönülden gönüle akan, dilden dile söylenen, kuşaktan kuşağa geçen büyük bir düşünce ve bilinç insanıdır. Akıl ile duyguyu buluşturması, tevekkül ile tecrübeyi kaynaştırması, irade ile ibadeti aşk yoluna, hakikat güzergahına sabitlemesi gıpta edilecek, örnek alınacak bir marifettir.


O’NUN KAPISINDAN KARAMSARLIK VE ÇARESİZLİK GİREMEMİŞTİR


Hz. Mevlana asla kuşkusuz bir tasavvuf ustası, sevgi ve saygı sancağının yılmaz taşıyıcısıdır. O’nda ümitsizliğin tortusu yoktur. O’nun kapısından karamsarlık ve umarsızlık girememiştir. Hakikaten de “Bizim dergahımız umutsuzluk dergahı değildir.” seslenişi erdem dolu, inanç ve coşku yüklü savaşım ruhunun, imrenilecek duruşunun özetidir. Sırtını Tanrı’a dayayan insan için elbet yalnızlık söz mevzusu değildir. Hz. Mevlana bu gerçeği hem algı, hem uygulama, hem de ömrü süresince kendisine rehber etmiştir. Yaşarken ölmeyi bilen, Rabbi’ne kavuşmayı vuslat olarak gören, vuslatını da düğün gecesi, doğrusu Şeb-i Arus olarak nitelendiren içsel bir şahsiyet için hiçbir zorluğun, hiçbir engelin kıymet-i harbiyesi olmayacaktır.


SANMASINLAR YIKILDIK, SANMASINLAR ÇÖKTÜK. BİR BAŞKA BAHAR İÇİN SADECE YAPRAK DÖKTÜK


Hz. Mevlana işte bu derin kavrayışı hayranlık uyandıran içsel bir teslimiyetle başarmıştır. “Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük. Bir başka bahar için yalnız yaprak döktük.” diyen Hz. Mevlana, durgunluğu, duraklamayı, yenilgiyi, bezginliği ve hatta acziyeti elinin tersiyle itmeyi bilmiştir. Ölümle düğünü inancının potasında eriten yüksek bir ahlakın, içsel aşkı yokluk deryasıyla özetleyen fazıl ve adanmış bir yüreğin gerek eserlerinden, gerekse de hayırla geçmiş hayatından çıkaracağımız fazlaca dersler vardır. Hz. Mevlana dostluğu ve muhabbeti teşvik, kin ve düşmanlığı telin etmiştir. Anadolu’nun toplumsal rahatlık ve dirliğine dirimsel destek ve katkılar vermiştir. Ulusal ve içsel değerlerimizin canlı bir halde geleceğe intikalinde çok büyük fedakarlıklar göstermiştir.


KÖTÜ KÖTÜRÜM NİYETLER ARADIKLARI FIRSATLARI BULAMAYACAKLARDIR


Sevgiyle kemale ermenin sırrını, aşkla sevgiliye ulaşmanın enfes lezzetini; insana, mahkukata ve eşyaya hoşgörüyle bakmanın tılsımını o’nda gördük, o’ndan öğrendik. Hz. Mevlana dünyevi ve nefsani arzulara tamah etmeden; sabır ve cesaret timsali olmayı hak etmiş ve de Türk-İslam asırlarına kılavuzluk yapmış bir tefekkür ummanıdır. Bu ummanda; hırs, riya, yalan, kibir, kıskançlık, fitne, dedikodu etkisiz kalmış, o’nun her derde şifa veren nasihatleriyle gerilemiştir. Bugün de ihtiyacımız olan tam manasıyla budur. Hz. Mevlana bir gönül mimarıdır, bir sevda ve sadakat mihveridir. Daha oldukça bilinmesi, daha oldukça tanınması lazımdır. Bu muhterem büyüğümüzü layıkıyla özümsediğimiz, cesaretle anladığımız ve kutlu bir emanet benzer biçimde benimsediğimiz sürece nifak ve husumet milletimizin arasına sızamayacak, fena ve kötürüm niyetler aradıkları fırsatları bulamayacaklardır. Hz. Mevlana’yı 742. Vuslat Yıldönümü’nde rahmet ve saygıyla, minnetle, şükranla anıyorum. Onun bizlere bıraktığı mirasın ulusal birlik ve içsel kalkınmamız için eşi olmayan imkanlar sunduğuna inanıyor, Şeb-i Arus’un hayırlara ve güzelliklere vesile olmasını Cenab-ı Tanrı’tan niyaz ediyorum.” DHA


Haber Kaynağı: Sözcü



Bahçeli: Sanmasınlar yıkıldık sanmasınlar çöktük
Share on Google Plus

About Unknown

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.

0 yorum:

Yorum Gönder