Dünyaya rezil ediyorlar bizi

Yazdığı ve yönettiği ve başrolünü oynadığı Diktatör Adolf Hitler’in Yaşamının Esrarengiz Yönleri filmiyle tüm dikkatleri üstüne çeken usta sanatçı Müjdat Gezen Sözcü TV ‘ye konuştu.


Sözcü Gazetesi yazarı Uğur Dündar’ın da yer almış olduğu, 27 Kasım’da gösterime girecek filmi geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz usta sanatçı Levent Kırca’ya adadığını belirten Gezen, ‘Türkiye’de sanat yapmak zor mu?’ sorumuza, ”Bence tam da sanat yapılacak ülke Türkiye’dir” yanıtını verdi. Filmimizde ‘yetersiz muhteris bir yönetmenin hikayesinin anlatıldığını belirten Gezen, Devlet Opera ve Balesi’nde 1991′den beri sahnelenen ve dünyaca malum ‘Ali baba ve 40 Haramiler’ operasının adından ‘Haramiler’ sözcüğünün ve afişteki hanım resminin kaldırılmasına yönelik ise, ”Ali Baba and 40′ şeklinde yapılmış oldu. Fazlaca mantıklı geldi bana şundan dolayı ‘Harami’ sözü günümüzde alınganlık izah edebilir. İktidarı rahatsız edebilir, oldukça iyi etmişler kaldırmakla doğrusu adı oradan kaldırmışlar fakat ‘Haramiler’ duruyor. Fazlaca saçma… Dünyaya rezil ediyorlar bizi.” şeklinde konuştu. İşte Müjdat Gezen ile yaptığımız röportaj:


* Yeni filminizde izleyenleri neler bekliyor ve iyi mi bir karakteri
canlandırıyorsunuz?


– Ben Muammer diye bir karakteri canlandırıyorum. 50 seneden fazla Yeşilçam’a asistanlık yapmış, hizmet vermiş fakat en büyük hevesi yönetmen olmak… Olamamış da bir türlü birazcık da eskilerin tabiriyle yetersiz muhteris derler.. Babadan kalma küçük bir evi var onu hipotek ettiriyor bankaya ve Anadolu’yla ilgili bir film çek diyorlar. Yok diyor, ben onu fazlaca yaptım vaktiyle asistan olarak. Şimdi Hitler’i incelerim. Bunun karısı firar etmiş oğluyla Almanya’ya kendisi de gide gele Hitler’in hayatıyla ilgili bir şeyler bulmuş. Sözde kendince onu anlatırken Hitler’in iyi mi bir diktatör olduğu seçim hileleri, oy alabilmek için millete kömür dağıttığını konu alıyor. Sonu sürpriz bir hüsranla bitiyor. Finalinde Amerikalılar satın alıyor bunun filmini ve Weraiti dergisi vardır… Amerikalıların meşhur tüm beyazperde haberlerini veren orada bir bakıyor ki film birinci yalnız dünyanın en fena filmlerinin içinde birinci… Hani var ya ‘altın bamba ödülleri’ ABD’da da var bildiğiniz benzer biçimde işte oldukça hüsrana uğruyor aslına bakarsan… Karaciğeri ve akciğeri hasta birazcık değişik bir finalle de bitiyor.


* Vefa lisesinde aynı sıraları paylaştığınız Uğur Dündar’la iki vefalı olarak aynı filmimizde oynamak iyi mi bir duygu?


-Uğur’u Fenerbahçe Stadı önünde yakalıyorum ben hayranıyım. Uğur abi diyorum filmimde ‘Arena’yı oynar mısınız? Diyor ki: “Arena politik bir program” olsun. Benim filmim o şekilde değil fakat diyorum. Kusura bakma o şekilde bir şey yaparsak yol olur diyor. Sarılıyor öpüyor benim halimide görünce birazcık acıyor. Gel seni bir öpeyim ilerde bir ihtimal yollarımız kesişir deyip gidiyor. Uğur’un görevi o şekilde meşhur öğrencilerim var; İlker Ayrık, Şevket Çoruh, Günay Karacıoğlu… Şimdi isimlerini tek tek saymayayım da birazcık sürpriz olsun. Keşke bu tarz şeyleri da söylemeseydik.


* Usta Sanatçı Levent Kırca son filmini yayınlatacak kanal bulamadı. Sizin başınıza da böyle bir durum gelebilir mi?


– Onu kanal olarak bilmiyorum fakat 27 kasım’da sinemalarda giriyoruz. Ben bu filmin afişinde de Levent Kırca’ya adadım filmi ona adansın istedim.


* Türkiye’de sanat yapmak zor mu?


-Vallahi değil, aslına bakarsak bu şekilde ülkeler sanat için verimli topraklardır. Şu sebeple sanat bizati kendisi bir muhalefettir. Bence tam da sanat yapılacak ülke Türkiye’dir.


* Devlet Opera ve Balesi’nde 1991′den beri sahnelenen ve dünyaca malum ‘Ali baba ve 40 Haramiler’ operasının adından ‘Haramiler’ sözcüğü ve afişteki hanım resmi kaldırıldı. Ne düşünüyorsunuz?


-’Ali Baba and 40′ şeklinde yapılmış oldu oldukça mantıklı geldi bana şundan dolayı ’Harami’ sözü günümüzde alınganlık izah edebilir. İktidarı rahatsız edebilir, oldukça iyi etmişler kaldırmakla doğrusu adı oradan kaldırmışlar fakat ‘Haramiler’ duruyor. Fazlaca saçma… Dünyaya rezil ediyorlar bizi..


* Seçim neticelerini iyi mi değerlendiriyorsunuz?


– Vallahi değerlendirilecek bir tarafı yok bu işin. Oldukça değersiz buluyorum. Bu sebeple bizde de herhalde kabahat var. Hep kabahati başkalarında aramaktansa bizde de kabahat var. Fakat %49,5 oy verenler bu vebalin altındadır. Bir kişinin burnu kanasa bunun ortağıdırlar.

Bundan sonrasında top onlarda. Buyrun %49,5 oyu verdiniz fakat olanları görmektesiniz. Yalnız siyasal partileri, yalnız iktidara suçu yüklemekle olmaz onları iktidara getirenlerin asla mi suçu yok? ‘Avantayı alacaksın mercimeğe, 300 liraya çeyrek altına oyları vereceksin, ondan sonrada senin asla günahın olmayacak’ böyle bir durum yok. Artık onlar da vebal altındadır.


* Kısa sürede referandum yapılacak ve Tayyip Erdoğan’ın başkan seçilme olasığı var. Sizce iyi mi olur?


-Başkanlık sisteminin Türkiye’ye uymadığını artık hepimiz biliyor. Ben %51 alacağını sanmıyorum. Aslına bakarsan seçimde de bu kadar karşı propaganda yaptılar, 100 küsür kişinin ölümüne niçin oldular. ‘Bak görüyor musun insanoğlu biz yokken ölüyor’ dediler, orada bile %51 alamadılar, gene alamazlar. Başkanlık sistemini Türk halkının yarıdan fazlasının benimseyeceğine asla inancım yok fakat olursa da şaşırmam dünyada en utandığım ve en üzülerek söylediğim kelime ‘Burası Türkiye her şey olur’ var ya o vakit onu diyeceğiz. Asla duydunuz mu hayatta ‘burası Finlandiya her şey olur, burası İngiltere her şey olur’ bu şekilde bir söz yoktur. Bundan dolayı ayıptır bu söz, biz sık sık bu sözü kullanırız. Burası Türkiye her şey olur hırsızlık olur, ayakkabı kutularında para olur, rüşvet olur, ‘paraları sıfırla’ olur, 600 bin liralık kol saatleri olur, bence de bu şekilde düşünürsek ayıp olur. Fazlaca kötü fakat malesef böyleyiz. Bundan kaçınamıyoruz.


* Son olarak film hakkında izleyenlere ne söylemek istersiniz?


-İzleyenler eğlenirler 106 dakika sürüyor film… Eskişehir’de ben 10 bin kişiye oynattım bu filmi. Doğrusu 1 kerede 10 bin şahıs seyretti. Film 3 yerinde alkış aldı. Alkış almış olduğu yeri şimdi söylemeyeyim. Bakarsınız sinemalarda da alır hoşumuza gider.


* Film çekimleri nerede sürdü?


Kadıköy yakasında, Kilyos’da ve İstanbul’un bazı çeşitli mekanlarında çektik. Dahilileri Fikirtepe’de yıkılan bir evin alt katını kiralayıp orada çektik. Sarıyer sırtlarında çektik. Kent hattı vapur kiralamak istedik vermediler bizlere, ben de motor kiraladım bilet alıp kent hatları vapuruna girdim o şekilde çektim. Hilecam kiraladık onlarla çekim yaptık. Hitler’in 10 tane tanklarını yaptırdık onun da sürprizini saklayalım. Rüzgar esince hepsi iskambil kağıtları benzer biçimde devriliyor. Uzaktan bakınca hakiki tank benzer biçimde görünüyor. İnşallah gişesi iyi olur öğrencilerime kamerayla tanışma şansını tanıdım. Önümüzdeki baharda onlarla bir film daha yapmış olup her yıl bir film yapmayı düşünüyorum. Filmi oldukça pahalıya mal etmiyoruz. Fakat reklam harcamaları geldi bugün. 100 küsür bin lira o beni sarstı. Bilbortlar, Işıklı reklamlar, gazete reklamları ve sokaklara asılacak olan afişler o denli tuttu. Bizim belimizi büktü sponsor yok, Kültür Bakanlığı yardımı yok, devlet yardımı yok, hiçbir şey yok birazcık orada sıkıntım var. Onun haricinde dünya dönüyor, ne yaparsak yapalım güneş doğudan doğuyor, batıdan batıyor bu tarz şeyleri değiştiremeyiz.


Haber: Aytaç Akyurt / Kamera: Çağatay Gürücü


Haber Kaynağı: Sözcü



Dünyaya rezil ediyorlar bizi
Share on Google Plus

About Unknown

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.

0 yorum:

Yorum Gönder