MHP’li eski vekili ve Genel Başkan talibi Oğan. Nil Soysal’ın gündeme ilişkin tüm sorularını yanıtladı.
Oğan, 1 Kasım sonuçlarının MHP için hezimet bulunduğunu altını çizdi. “Partide bazı şeyler yanlış gidiyor” dedi ve ekledi: Devlet Bey’in şahsıyla değil, yönetim anlayışıyla ilgili mesele var. Delegeler de değişimden yana. Süratli bir süreç olacak
MHP eski Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, 7 Haziran seçimlerinden bu yana geçen süre içinde siyasal arenada en oldukça konuşulan adlardan biri oldu. Partiden ihracının derhal peşinden; “Hakkımızda Devlet vermiş fermanı, buyruk padişahın, ülkücü gönüller bizimdir” tweet’i ile verdiği genel başkanlığa adaylık sinyalini ise, 2 Kasım günü partiye geri dönmesinin derhal peşinden deklare etti. Sinan Oğan, MHP Genel Başkan talibi olarak ilk röportajını ise SÖZCÜ’ye verdi. İşte o röportaj:
4 SEÇMENDEN 1’İNİ KAYBETTİK
– 7 Haziran seçimlerini MHP açısından başarısızlık diye yorumlayınca partiden ihraç edildiniz. MHP, 1 Kasım seçimlerinde ciddi oy kaybetse de baraj altında kalmadı. Bu durumda buna hezimet der misiniz?
Anadolu’da bir tabir vardır; testi kırıldıktan sonrasında ne yapsanız nafile. 7 Haziran sonrasında o testi kırılmadan uyarıda bulundum. Bundan dolayı uzun süreden beri siyasetin içindeyim. Politika bilimi doktorası sahibiyim. MHP’de bir şeylerin yanlış gittiğini görüyordum. 1 Kasım seçimleri için de oldukça iyi niyetle partimizin bir başarı ve hezimet ikilemi içinde kaldığını ifade etmiştim. Maalesef tam da o fena senaryo gerçekleşti ve MHP bir hezimetle karşı karşıya kaldı. MHP’nin bu hezimetinin bir boyutu, her 4 seçmenden birinin MHP’yi terk etmesi ile almış olduğu milletvekili sayısının yarı yarıya düşmesidir. Fakat daha vahimi PKK’nın siyasal temsilcisi bulunduğunu iddia eden bir partinin arkasında kalmasıdır. Benim açımdan bundan daha büyük hezimet yoktur.
– Seçim sürecinde konuştuğum MHP’lilerin derhal hepsi, partinin bir ifade problemi yaşadığını söylemiş oldu. Siz ne dersiniz?
Doğrudur. MHP kendini ifade edemiyor. Bakınız; şunun altını yeniden yeniden çizmek lazım; kadrolarınız, teşkilatlarınız ne yaparsa yapsın, Türk halkı liderin performansına ve söyleyeceklerine bakıyor. Önder eğer doğru ifadelerle, doğru zamanda, doğru şeyleri, doğru yerlerde kullanırsa yurttaş ikna oluyor. Kısaca siz 3 vilayetle sınırlandırmayıp, 81 vilayetin her birini minimum 8 kez gezerseniz yurttaş size oy verir.
PARTİ İÇİNDE DEMOKRASİ YOK
– Kısaca mesele liderdi…
Sayın Genel Başkan 18 senedir MHP’nin Genel Başkanı. Fazlaca sevdiğim bir şahsiyet. MHP’de Devlet Bey’in şahsıyla ilgili bir tek insanımızın problemi olacağı kanaatinde değilim. Fakat yönetim anlayışıyla ilgili sorunlarımız var.
– MHP, anti-demokratik bir görüntü de sergilemiyor mu sizce?
MHP, iktidarın anti-demokratik tutum ve davranışlarından oldukça çekmiş ve oldukça yakınma eden bir parti. Buna karşılık parti içi demokrasi de şu anda MHP’de oldukça net bir mesele. Bunu Sayın Genel Başkan’ın açıklamalarından da görüyoruz esasen. “Ben kimseyi kurultay salonuna sokmam” ne anlama gelir? Sayın Bahçeli’nin evinin salonuna girmekten söz etmiyoruz. Ne Sayın Bahçeli, ne ben, ne de bir başkası anayasanın, Siyasal Partiler Kanunu’nun, partinin tüzel kişiliği ve tüzüğümüzün üstünde değil. Ben Sayın Genel Başkan’ın 18 senenin yorgunluğunu üstünde taşıdığını ve partiye verecek oldukça bir şeyinin de kalmadığını düşünüyorum. Artık MHP’nin onursal başkanı payesi ile ya da eğer isterse Ak Sakallılar Meclisi Başkanı olarak bundan sonrasında yerine gelecek kişilere tavsiyelerde bulunması ve yanlarında yer alması gerektiği kanaatindeyim.
BU GARABETTEN KURTULMALIYIZ
– MHP tüzüğü, Genel Başkan’ı sakınan bir tüzük. Siz ilkin tüzük kurultayı derken bunu mu kaldırmak istiyorsunuz?
İlk aşamada; “Muhteşem görüşmede seçim yapılamaz” hükmü kaldırılacak. Ondan sonrasında tüzük en başından, en sonuna tekrardan yazılacak. Bu sebeple bu tüzükle muhteşem kurultayı toplayıp, partinin tüzel şahsiyetine son verebilirsiniz. Doğrusu delegeler isterse muhteşem toplanıp, partiyi kapatabilir. Fakat genel başkanı seçemez! Bu şekilde bir tüzük olur mu? Bu hem demokrasiye, hem Siyasal Partiler Kanunu’na, hem de anayasaya aykırı. Önceliğimiz bu garabetten kurtulmak olacak.
– O vakit hem zor, hem de uzun bir süreç var önünüzde. Doğru mu?
Bugün MHP’de tüm delegeler değişimden yana. O nedenle kurultay süreci süratli olacak. Ocak ayında ilkin tüzük kurultayı toplanacak. Onun derhal ertesinde bir ihtimal aynı gün, bir ihtimal ertesi gün de genel başkan seçimli kurultayı gerçekleştireceğiz.
Sinan Oğan, “Sayın Bahçeli’nin seçimli kurultayda aday olacağını düşünmüyorum” dedi. “Kendisi Ak Sakallılar Meclisi Başkanı olsun” önerisinde bulunmuş oldu.
Bugün, MHP’de ülkücü, ülkücüye balçık atar oldu!
– Eğer Genel Başkan seçilirseniz, ilk icraatınız ne olacak?
İktidar vaat ediyorum. Ülkemizi AKP’den kurtaracağız. Bugün MHP’de beni en fazlaca rahatsız eden şey; dedikodu, fitne, fesat, ülkücünün ülkücüye balçık atması, her genel başkan adayına karşı topyekun bir karalama kampanyası yapılması. Bu ülkücünün etik değerlerinin ayaklar altına alınmasıdır. Camiamızın içine sokulan bu dedikodular, bu fitneler, bu karalamalarla insanların yıpratılması kampanyaları, ülkücü camiayı içerden kemiren bir kurt gibidir. Buna kesinlikle müsade etmeyeceğiz. İlk yapacağımız iş; ülkücü camiaya tükenmekte olan sevgiyi yeşertmek olacak. Küsen, dışarıda kalan ne kadar ülkücü, ne kadar insanımız var ise hepsini kucaklayacağız.
2 KASIM BAHANEDEN İBARET
– 7 Haziran sonrası partiden ihraç edilip, 2 Kasım’da çıkan kararla partiye geri dönmeniz, manidar bulunmuş oldu. Hakikaten niçin 2 Kasım?
MHP 1 Kasım’da yüzde 35 oy alsaydı, benim 2 Kasım’da partiye dönüşümün bir anlamı olur muydu? Kimse tartışmazdı değil mi? Demek ki yenilgiyi en baştan kabul etmişler ve 2 Kasım’ı bahane ediyorlar!
Güvence ediyorum ilk seçimde minimum yüzde 30 oy alırız
– Sizin bir demeciniz var. Diyorsunuz ki; “MHP’nin oy potansiyeli yüzde 70, alabileceği oy oranı minimum yüzde 30.” Bu ne demek?
Hâlâ aynı şeyi söylüyorum. MHP yüzde 70 oy alabilir. Bu sebeple MHP’ye oy vermekte hiçbir sakınca görmeyen milliyetçi ve tutucu bir seçmen kitlesi var. Bu kitlenin tamamından MHP oy alabilir. Nitekim bu kitlenin tamamına yakını yaşamının bir döneminde MHP’ye oy vermiş insanlardır. Dolayısıyla MHP doğru siyasetle elbet yüzde 70 oy alabilir. Fakat bunun siyaseten mümkün olmadığını biliyoruz ve olabilirliği konuşuyoruz. O da yüzde 30 ve üstüdür. MHP yüzde 30’un üstünde oyu kolaylıkla alabilir. Değişimi gerçekleştirdikten sonrasında gireceğimiz ilk seçimde minimum alacağımız oy yüzde 30’dur. Ben bunun garantisini veriyorum.
Haber Kaynağı: Sözcü
Bahçeli yoruldu, partiye verecek bir şeyi kalmadı
0 yorum:
Yorum Gönder