Açılışlar için geldiği Burhaniye ve Ayvalık’ta çeşitli ziyaretlerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönüşte Burhaniye Belediyesi’ni ziyaret etti. Havanın kararmasına karşın kendisini belediye binası önünde bekleyen vatandaşlara konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söylemiş oldu:
“Bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geliyoruz diye sözümüz vardı. Bu hizmetlerimiz aynı kararlılıkla devam edecek. Sizlerle yola bu şekilde çıktık, bu şekilde yürüyoruz. 2002′de sözümüz şuydu. Demiştik ki. Biz sizin çizdiğiniz istikamette yürüyeceğiz. 4 temel taş üstünde yürüyeceğiz. Bir eğitimdi, iki sağlıktı, üç adaletti, dört emniyetti. Bu sebeple eğitim olmadan ‘insan-ı kamil’ olur mu? Dolayısıyla bugüne dek fiziki mekanlar noktasında ciddi yatırımlara yaptık. Fakat kafi değil, daha atılması ihtiyaç duyulan adımlar var. Geçenlerle Ulusal Eğitim Bakanımla birlikte oturduk konuştuk. Hani verilmiş bir sözümüz vardı. Neydi; Fatih projesi. Bilgisayar, tablet öğrencilere dağıtıldı. Şu anda hedef 10 milyon bilgisayar tabletini öğrencilere yetiştirilmesi. Kendileriyle onu da konuştuk. Bu mevzuda 9′uncu derslik değil. 7′nci sınıftan itibaren bunu dağıtalım. 7′nci sınıfa kadar kalemden, defterden evladı uzak tutmayalım. Güzel yazıyı çocuk iyi öğrensin. Ondan sonrasında da bu bilgisayarla etkileşimli tahtayla buluşmak suretiyle çağıl dünya neyi yapıyorsa ikimiz de onları aşalım. Biz sizlere aşık olduk ve bu yolu bu şekilde yürüdük. Biz Leyla ile Mecnun gibiyiz, biz ne dedik Ferhat ile Şirin gibiyiz dedik. Bizlere dağlar dayanmıyor. Niye aşkın önünde hiçbir şey dayanamaz da onun için. Biz dik duracağız fakat diklenmeyeceğiz. Biz Allahın huzurunda rükuda eğiliriz başka hiçbir yerde eğilmeyiz. Bizlere adımımızı atarken buna gore atarız.”
28 ŞUBAT SÜRECİNİ ANLATTI
28 Şubat’ı hatırlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hatırlayın meşhur 28 şubatı, 28 Şubat’ta İmam Hatiplere 600 bin talebe vardı, 60 bine indi. Şimdi 60 binden 1 milyon 200 bine çıktı. Neredene nereye geldi. Niye, bu millet diyor ki ‘ben evladımı imama hatipte okutucağım’ dedi. Ya bu bunlara bu milletin evladı değil miydi? Niye engel koyuyordun? Kazanırsa istediği okula gitsin ya. Ya bunlar bu milletin evladı ya. Ayşe’nin, Fatma’nın evladı ya. Ne oldu kaldırdık mı engelleri? Kaldırdık. Şimdi tüm meslek lisesi öğrencileri istedikleri üniversiteye hakkı haiz mi? Başörtüsüyle okula gitme hakkına haiz mi? O neydi ya. Ne oldu var mı kavga gürültü yok. Başı açık başı örtülü kardeş kardeş okullarına gidiyorlar. Kardeş kardeş bu cemiyet bunu istiyor. Bunu yapmamız lazım. Bunu başardık. Bundan fazlaca mutluyum” dedi.
İSTİKRAR VE GÜVEN İKİ SİHİRLİ KELİME
7 Haziran seçimlerinden sonrasında yaşananları özetleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “7 Haziran’dan sonrasında olanları gördünüz mü? Gördünüz. Her taraf ateş çemberi oldu mu? Bunu görmüş oldu benim milletim 1 Kasım’da ne yapmış oldu istikrar dedi. Aksi takdirde neler olmazdı? İstikrar ve itimat bu iki büyülü kelimeyle biz çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarız. Ah ah benim zamanımdakilere neler çekti. O hastanelerde. İlaç yoktu. Şu anda siyasetin içindekiler de o zamana yetkili makamlardaydı. Şu anda istediğin eczaneden istediğini ilacı alıyor muyuz? Bir röntgen çektirmek için 7 ay 8 ay sonraya gün veriyorlardı. Şimdi icabında hususi hastanelerde bunu yaptırıyorsun. Esasen düzgüsel hastanelerde hepsi oluyor. Buralara geldik. Bazı eksikler oluyor onlara da giderilecek asla endişeniz olmasın. (Bu sırada vatandaşlardan gelen bazı istekler üstüne) Bakın sıhhatli bir doğum 9 ay 10 günde yapılır. Onun için lüzumlu zamanı bekleyeceğiz. Sabırlı olacağız. 4+4+4 sistemi bu en inkılabi yaklaşımdır. Nitelikli bir halde yavrularımın yetişmesi fazlaca mühim. Bunu vatandaşlarımın görmesi lazım” dedi.
PARALEL YAPI TEPKİSİ
Vatandaşlara yapmış olduğu konuşmada, sözlerini ‘Paralel devlet yapılanması” mevzusuna getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bakın yalnız eğitim, sıhhat değil hakkaniyet adeta kümes benzer biçimde yerlerde mahkemeler vardı. Şimdi her taraflarda saraylar kuruldu. Fakat yargıda sıkıntımız var mı? O sıkıntaları aşacağız. En mühim sıkıntıyı paralel yapıyla yaşadık. Bu ülkende paralel devlet yapılanması kurarak devletin MİT’in kontrolü altına almak suretiyle kalkıp da MİT’in yaptıklarını dünyaya bir gizmen bir casusluk marifetiyle bu tarz şeyleri söylediler. Fakat bunlar maalesef MİT’in TIR’larını durdurmak suretiyle içinde ne var ne yok malzemeleri bir gizmen marifetiyle dünyaya duyurdular. Sonrasında ne dediler. ‘Bunlar tabanca götürdüler’ dediler. Bayırbucak, Özgür Suriye ordusuna gidenleri bu şekilde ifşa ettiler. Ne dedilerse desinler tuttu mu? Çekirge bir sıçrar iki sıçrar. Alma mazlumu ahını çıkar aheste aheste. Bunlar mazlumlarla mağdurlarla uğraştılar. Hala bu yolda devam ediyorlar. Bitti mi? Bitmedi. Daha yapacağımız fazlaca iş var fakat bak şimdi kaçıyorlar. İmamlar kaçıyor imamlar. İmam kaçar mı ya. Niye bunlar mihrapta imamlık yapmadılar başka yerde yaptılar. Dinlediler, gözetlediler. Bu tarz şeyleri yaptılar. Başbakanım, başbakan olarak benim ofisimi, evimi dinlediler. Böcek yerleştirdiler. Bu tarz şeyleri yaptılar, sonrasında bu tarz şeyleri ortaklaşa hareket ettikleriyle gene güvence altına aldılar. Fakat kurtulamayacaklar, onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Hatırlayın ne demiştik. İnlerine gideceğiz dedik. Girdik mi. Girdik. Devletimiz gereği ne ise hukuk içinde bunu yerine getirmektedir. Yerine getireceğiz” dedi.
İŞ MAKİNALARIYLA HENDEK KAZDILAR
Doğu ve Güneydoğu’daki şehirlerde yaşanmış olan çatışmalara da değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu şekilde devam etti:
“Dördüncü adım emniyetti. Daha iyiyiz. Fakat daha kuvvetli olacağız. Milletimin huzuru ve refahı için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Şimdi terör görüyorsunuz Doğu’da, Güneydoğu’da yaktı, yıktı. Düşünebiliyor musunuz? Bir taraftan sulh, demokrasi, özgürlük diyorsun, diğer taraftan gelip belediyenin vasıta gereçleriyle sokaklarda kanallar açıyorsun. Oradaki yatırımları, iş makinelerini yakıyorsun. İşadamlarını tehdit ediyorsun. Şu kadar haraç vereceksiniz diyorlar. Bu işadamları orada durur mu? Ne yapıyorlar, orayı terk ediyorlar. Doğal olarak ki işsizlik olur. Yatırım eğer olmazsa işsizlik olacak. Belediyeler yaptıklarının bedellerini ödeyecekler. Bundan dolayı bu araçlar atık su kanalı açmak için var. Orada kalkıp da kanalı aç içine bomba yerleştir. Sonrasında patlat insanların ölümüne niçin ol. Şehitlerime vesile ol. Artık buraya dayandı bıçak. Şimdi de askerimiz, polisimiz, köy korucumuz gereğini yapıyor mu? Yapıyor. Asla tereddüdümüz yok. Şehitlerimiz geliyor. Rabbim cennetiyle onları müşerref etsin. Bu mücadeleden asla ödün vermeden bunu sürdüreceğiz. Türkiye o beklenen yere kavuşturacağız.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sonrasında belediye ziyaretine geçti.
Haber Kaynağı: Sözcü
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Can Dündar açıklaması!
0 yorum:
Yorum Gönder