Image copyright Getty Images Image caption Olağanüstü hâl döneminde hazırlanan kanun hükmünde kararnameler Meclis onayından geçti. An be an büyük ve önemli kararların alındığı bugünlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugünden geçerli olmak üzere olağanüstü hal ilan edildiğini açıkladı.
Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu toplantıları ardından dün geç saatlerde yaptığı açıklamada, Erdoğan bunun demokrasiden taviz verilmeden uygulanacağını söyledi.
Türkiye’nin gündeminden yıllar önce çıkmış olan bu uygulamayı ilan ederken yaptığı açıklamada demokratik haklara gönderme yaparak muhalefetten gelmesi olası tepkilere karşı önlem almaya çalışmış olabileceğini düşünmek yanıltıcı olmaz.
Yenidünya, sözleşmenin askıya alınması ile ilgili uygulamayı şöyle açıklıyor: “OHAL ile pek çok sınırlama getiriliyor. Dolayasıyla bu sınırlamalarda sözleşmeye aykırılık olması bizim konseye karşı yükümlülüklerimizin de ihlali anlamına geliyor. Bu sebeple bu bildirimin yapılması, konsey ve konsey sözleşmesine bağlılığımız açısından kanımca zorunludur.”
Bu noktada ise OHAL’e karşı muhalefet tepkisini dile getiriyor.
Yenidünya 2002 yılından beri Türkiye gündemine gelmeyen OHAL’in hükümet tarafından bütün yollar tüketilmeden karara bağlandığını belirtiyor.
Image copyright BULENT KILIC Image caption Olağanüstü hâl döneminde toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yasaklanması mümkün. Bütün yollar tüketilmeden OHAL ilan edildi Yenidünya, muhalefet partilerin bu dönemde, iktidarın ve devletin yanında olacağı ve askeri darbe girişimine karşı konularda destek vereceklerini açıkladıklarını vurguluyor ve şöyle diyor:
“Bildiğiniz gibi şu an TBMM’de grubu olan siyasi partiler, özellikle CHP ve MHP iktidara bu koşulda, bu darbe meselesiyle ilgili her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade ettiler. Bu itibarla bu süreci atlatabilmemiz açısından temelde hemen yapılması gereken düzenlemelere baktığımızda; eğer bunlar Meclis’ten talep edilseydi ve eğer Meclis’te geçme ihtimali olmasaydı, zorluğu olsaydı bu tartışılabilirdi.
“Ama bu yol tüketilmedi. Yasal düzenlemeler yapılabilir miydi? Bu tüketilmeden ve siyasi paydaşlara sorulmadan OHAL ilan edildi. Tüm siyasi partiler bu olgu karşısında devletin ve hükümetin yanında yer aldılar.”
Ancak Yenidünya da yasal açıdan bakıldığında “mevcut yaşadığımız ortamda bu kalkışmanın mahiyetine, niteliğine baktığımızda, pek çok insanımızın öldüğü ve ciddi şiddet eylemlerinin yapıldığı bir kalkışma görüyoruz. Burada olağanüstü bir durum olduğu konusunda bir tereddüt yok” diyor.
“Türk tipi başkanlık sistemi uygulamada” HDP ise yaptığı açıklamada, “Bu adım da göstermektedir ki, 15 Temmuz darbesi önlenmiş olsa da, ülkeyi darbe ile yönetmek isteyenlerin arayışı sonlanmamıştır” dedi ve kararın keyfi uygulamalara yol açabileceği uyarısında bulundu.
HDP bu sayede “Türk tipi başkanlık sisteminin” uygulanacağı uyarısında bulundu.
Hukukçu Rıza Saka ise muhalefetin eleştirilerinin temelsiz olduğunu düşünüyor.
Olağanüstü Hal’in getirdiği uygulamalardan birinin de Anayasa Mahkemesi’nin denetiminden azade, Kanun Hükmünde Kararnameler olduğunu hatırlattığımız Saka, bunun demokrasi için bir tehlike arz etmediğini söylüyor.
Saka, “Hiç tehlikeli değil. Asıl tehlikede olan şu an ülkenin bölünmez bütünlüğü. Sonuçta bu durum olağanüstü. Öncelikle olağanüstü hali uygulamayı gerektirecek var mı yok mu? Ona bakmak lazım önce. Kimse Türkiye’de olağanüstü hal uygulamasının gerekli olmadığını söyleyemez. O nedenle durumları olağan durumlarla karşılaştırmamak ve karşılaştırmamak lazım” diyor.
Kaynak: BBC Türkçe
Haberin Devamı
OHAL ve AİHS: Hukukçular ne diyor?
0 yorum:
Yorum Gönder