Dünya Ekonomik Forumu (DEF)’nun internet sitesinde yeralan Türkiye’deki 1 Kasım seçimleriyle ilgili bir makalede AKP’den devamlı olarak “Erdoğan’ın partisi…” şeklinde söz edildi. Makalede seçimlerden sonra yatırımcıların “Erdoğan’ın hükümeti ile Merkez Bankası arasındaki ilişkinin durumuna” baktıkları bildirildi. Makalede büyümenin hızlanacağı beklentisi de dile getirildi.
“Türk Ekonomisi’ne İlişkin Bilinmesi Gereken 4 Konu” başlıklı makaleyi, DEF’in sosyal medya işlemlerini yürüten “Formative Content” adlı firmanın uzmanlarından Rosamond Hutt kaleme aldı.
Makalede bir zamanların G20 içinde en hızlı büyüyen ekonomisi olan Türkiye’nin “tabağında” bir anda “küresel yavaşlama, Avro bölgesi krizinden kaynaklanan serpintiler, komşu Irak ve Suriye’de savaş, terör saldırıları, göçmen krizi, ordu ve Kürt isyancılar arasında savaş ve siyasi çalkantıdan” oluşan çok fazla şey bulduğu belirtildi.
Makalede “Pazar günkü ani seçimde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi, Haziran’da kaybettiği çoğunluğu yeniden kazandı, ülkeyi tek parti iktidarına döndürdü. 2002’den bu yana görevde olan Erdoğan’ın partisi güçlü bir destek elde etti. Seçim sonucu Türk lirasını yükseltti ancak Türkiye’nin ekonomik derdi bitmekten uzak” denildi. DEF sitesinde Türkiye’nin önünde yatan dört ana zorluk şöyle tanımlandı:
“BÜYÜOME AMA NASIL BİR BÜYÜME?”
Türkiye BRICS’ten sonra en dünyanın en büyük yükselen ekonomileri MINT (Malezya, Endonezya, Nijerya ve Türkiye) ülkelerinden biri. Hala dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri – Dünya Bankası’na göre 18’inci- ancak bir zamanlar yüksekte uçan ekonomisi yavaşladı.
Büyümenin 2010 ve 2011’de yüzde 9’larda olduğu belirtildikten sonra ekonomi 2014’te yüzde 3’ün biraz altında genişledi. Bunun 2015 boyunca ve 2016’da hızlanacağı tahmin ediliyor.
LİRA’NIN DERDİ
AKP’nin açık seçim galibiyeti Pazartesi günü liraya, çok ihtiyaç duyduğu desteği sağladı, yüzde 3’le dolar karşısında son üç ayın en yükseğine çıktı. Eylül ayında en kırılgan yükselen piyasa paralarından biri olan lira, rekor düşük seviyeye inmişti. Ulusal para birimi son dönemde, siyasi belirsizlik, kredi derecelendirmede düşüş ve ABD’de faiz oranı beklentisi tarafından hırpalandı.
AZALAN İYİMSERLİK
TÜİK ve Merkez Bankası’na göre tüketici güveni beş yılın en düşüğünde. Bu, işsizliğin beş yılın en yükseğine ulaşması verisi karşısında sürpriz değil. Üç yıl önce yüzde 8’in altına düşüp en dibe inmişti, şimdi yüzde 11 dolayında. Bu arada kişi başına GSYH birkaç yıldır 10 bin dolar etrafında sıkıştı.
Türkiye’nin cari işlemler açığı da 2013’ün ilk aylarındakinden daha az olsa da yüksek.
Merkez Bankası’na göre yabancı yatırımcı hisseleri, seçim döneminin başladığı Mart 2014’ten bu yana 6.6 milyar dolar, bono varlıkları ise 13.5 milyar dolar düştü.
Merkez bankasıyla köprülerin onarılması
Seçimden sonra yatırımcılar Erdoğan’ın hükümeti ile Türkiye’nin merkez bankası arasındaki ilişkilerin durumuna bir ipucu olarak bakacaklar. İlişkiler banka yönetimine siyasi saldırılar sonrası gerilim altına girdi. Merkez bankası enflasyon hedefini tutturmaya çabaladı ve artan faizler nedeniyle eleştiriyle karşılaşmıştı. Enflasyon Eylül’de merkez bankasının yüzde 5 olan hedefinin üzerinde yüzde 7.9’a yükseldi.” (ANKA)
Dünya Ekonomik Forumu: Erdoğan’ın partisi…
0 yorum:
Yorum Gönder