1 Kasım seçimlerinin ardından gözlerin çevrildiği AKP artık yavaş yavaş gündemden düşmeye başladı. Ankara kulislerinde CHP ve MHP’deki değişim rüzgarları konuşuluyor. Her iki partinin lideri de oy oranlarıyla ilgili ağır eleştirilere maruz kaldı. Biz de konuyu Ankara kulislerinin nabzını en iyi tutan gazetecilerden biri olan Sözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk’e sorduk. 34. TÜYAP Kitap Fuarı’nda kitaplarını imzalayan Öztürk Sözcü TV’ye kulislerde konuşulanları ve yaşanması muhtemel siyasi değişimleri anlattı.
Sözlerine kitap fuarlarını çok sevdiğini söyleyerek başlayan Öztürk, ”Kitap fuarlarında; yazdığımız kitaplarla ilgili zaman zaman eleştiriler, zaman zaman övgüler, birlikte fotoğraf çektirmelerle okuyucuyla tam anlamıyla bir buluşma ve kaynaşma oluyor. İmzalı kitapların da ayrı bir yeri ve önemi oluyor. Biliyoruz ki o imzladığımız kitaplar bir evin büfesinde, kütüphanesinde, arşivinde yer alıyor. Kalıcı eserler olduğu için güzel bir duyguyu yaşıyoruz buralarda. Sıcak olayların içinde olan, birçok olaya yerinde anında tanıklık eden insanlarız, gazeteciyiz. Tanıklık ettiğimiz olayları da bazen derli toplu bilgi ve belge olarak kitaba döküyoruz gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla. Bazen yazdığımız kitaplardan dolayı 10 yıl hapis cezasıyla yargılanabiliyoruz, gizliliği ihlalden mahkumiyetler aldığımız kitaplarımız var. Ama her şeyin gerçeğini ve sadece gerçeğini yazmanın gayreti içindeyiz” dedi.
”BU OY ORANLARI BEKLENMİYORDU”
Seçim sonuçlarını da değerlendiren Öztürk; ”İktidar partisinin bu kadar oy alacağı beklenmiyordu. Bir önceki seçimde yüzde 60 oy alan muhalefet partilerinin bir araya gelememeleri, koalisyon kuramamaları, seçimden sonra ülkede yaşanan kargaşa, kaos, dövizin artması, ekonominin bozulma sinyalleri oyların AKP’ye kaymasında çok büyük etkileri oldu ve AKP’nin tek başına gelmesini sağladı. Her ne kadar vaatlerinin büyük bölümü diğer partiler tarafından da verilmiş olsa da insanlar, ‘Nasıl olsa AKP bunu tek başına yapar’ diye düşündü” şeklinde konuştu.
”AKP UNUTULDU”
Ankara gündeminde AKP’nin unutulduğunu söyleyen Öztürk, ”Gündemde CHP Genel Başkanı görevinden ayrılsın, MHP Genel Başkanı istifa etsin ve benzeri şeyler var gündemde. Özellikle CHP’nin içinden yeni bir parti doğabilir. Beşinci parti çıkarsa Meclis’teki partilerden birinden çıkacaktır. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bırakmasını isteyenlere ben katılmıyorum. Çünkü CHP’nin oylarının artmasını beklemek hayaldir. Bir partinin taraftarı gibi olmak istemem ama bir gazeteci olarak gördüğüm şeyi söylemem gerekirse; Ön seçim diyorlar ön seçim yapılıyor. Parti içinde demokrasi yerleşsin diyorlar onun yerleşmesi için çaba gösteriliyor. Vaatler derseniz insanlara umut veren çok önemli projeler vaatler vardı. Çalışma diyorsanız Kılıçdaroğlu gece gündüz çalıştı. Ama CHP’nin oy oranı bu kadar. Başka bir lider gelmiş olsa bu oy oranını yükseltebilir mi? Çok az belki” ifadelerine yer verdi. Öztürk şöyle konuştu:
”ALEVİLİĞİ GÜNDEME GETİRİLDİ”
”Kılıçdaroğlu’nun dezavantajı olarak sadece şu var; Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinde dini ya da ırki hiçbir şey yok. Hep onun Aleviliği gündeme getirildi. Sünni vatandaşların ona oy vermediği söylendi. Kılıçdaroğlu’nun değişmesini şahsen ben son derece erken buluyorum. CHP içerisinde mutlaka çok önemli insanlar vardır ama Kılıçdaroğlu için de şu yönü kötüdür diye bir açıklama yapılabileceğini sanmıyorum.”
”AKŞENER BAHÇELİ’YE RAKİP OLMAZ”
”MHP’ye baktığımızda Selim Kaptanoğlu 1995 yılında Alpaslan Türkeş’in hastaneden kaçırılması planlarının içinde olan bir doktor. O dönemde bir süre kendisi MHP’de genel sekreter yardımcılığı yaptı. O günden bu yana partiyle bir ilişkisi yok. Rahmetli Gün Sazak’ın oğlu Süleyman Sazak, bir dönem 1999′da milletvekilliği yaptı şu anda kadroların bilmediği bir isim. Sinan Ogan zaten milletvekili olarak seçilemediği gibi bir de partiden ihracı durumu da söz konusu. O yüzden MHP de karışık ve bir de MHP’de seçimler kavgalı gürültülü olur. Devlet Bahçeli’nin elinden genel başkanlığın alınacağına çok ihtimal vermiyorum. MHP daha çok gelenekçi bir parti. Parti içinde Devlet Bahçeli’nin sözünün çok dışına çıkılamaz. Hatta kolay kolay parti içindeki milletvekillerinden rakip de çıkacağını zannetmiyorum. Örneğin Meral Akşener’in adı çok öne çıkıyor ama Akşener’in Bahçeli’ye karşı bir adaylık yarışı içine gireceğini zannetmiyorum.”
“Meral Akşener, Devlet Bahçeli’ye rakip olamaz”
0 yorum:
Yorum Gönder