Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın “4G ile vakit kaybetmeyelim 5G’yi bekleyelim” çıkışının ardında iki eski bakanın çekişmesinin yattığı öne sürüldü. Cumhurbaşkanı’nın danışmanlığını üstlenen eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile halefi Lütfi Elvan arasında gerginlik olduğu ve Yıldırım’ın bu doğrultuda Erdoğan’ı yönlendirdiği iddia edildi.
Sefer Levent‘in Hürriyet’te “Aradığınız 4G’ye ulaşılamıyor” başlığıyla yayımlanan (23 Nisan 2015) yazısı şöyle:
Önceki akşam Türk Telekom’un 175. Yılı gecesinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri teknoloji dünyasına bomba gibi düştü. Nasıl düşmesin? Sadece teknoloji şirketlerini değil iş dünyasında birçok kesimi paydaş olarak ilgilendiren 4G, Erdoğan’ın sözleriyle birlikte birden kadük duruma düşüverdi.
Erdoğan, “Gelirken kısa bir brifing aldım. Gündemde 4G var ama dünyada 5G konuşulurken 4G’ye geçmek Türkiye’yi çöplüğe çevirir. 2 yıl daha sabredelim 5G’ye geçelim” demişti. Kısa bir brifing sonrasında Erdoğan’ın sarfettiği bu sözler 26 Mayıs’ta yapılacağı açıklanan, şartnamesi 18 Mart’ta Resmi Gazete’de yayınlanan dahası AK Parti’nin seçim bildirgesine bile giren 4G ihalesini meçhule atıverdi. Eğer Erdoğan ikna edilmezse şimdi herkes 4G ihalesinin iptal edileceğinden emin.
Bu iptal ile tahmini 2 milyar Euro’luk bir gelirden vazgeçildiğini, yabancılar nezdinde yine güvenirliğimizin sorgulanacağını, mobil iletişim şirketlerinin bu konuda bugüne kadar yaptığı çalışmaların heba olduğunu, 4G teknolojisine yönelik başta telefon olmak üzere ekipman siparişlerinin elde kaldığını vs. bir tarafa bırakalım. Bu aşamaya nasıl gelinmiş olabileceğinin izlerini sürmeye çalışalım.Önceki akşam Türk Telekom’un 175. Yılı gecesinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri teknoloji dünyasına bomba gibi düştü. Nasıl düşmesin? Sadece teknoloji şirketlerini değil iş dünyasında birçok kesimi paydaş olarak ilgilendiren 4G, Erdoğan’ın sözleriyle birlikte birden kadük duruma düşüverdi.
Erdoğan, “Gelirken kısa bir brifing aldım. Gündemde 4G var ama dünyada 5G konuşulurken 4G’ye geçmek Türkiye’yi çöplüğe çevirir. 2 yıl daha sabredelim 5G’ye geçelim” demişti. Kısa bir brifing sonrasında Erdoğan’ın sarf ettiği bu sözler 26 Mayıs’ta yapılacağı açıklanan, şartnamesi 18 Mart’ta Resmi Gazete’de yayınlanan dahası AK Parti’nin seçim bildirgesine bile giren 4G ihalesini meçhule atıverdi. Eğer Erdoğan ikna edilmezse şimdi herkes 4G ihalesinin iptal edileceğinden emin.
Bu iptal ile tahmini 2 milyar Euro’luk bir gelirden vazgeçildiğini, yabancılar nezdinde yine güvenirliğimizin sorgulanacağını, mobil iletişim şirketlerinin bu konuda bugüne kadar yaptığı çalışmaların heba olduğunu, 4G teknolojisine yönelik başta telefon olmak üzere ekipman siparişlerinin elde kaldığını vs. bir tarafa bırakalım. Bu aşamaya nasıl gelinmiş olabileceğinin izlerini sürmeye çalışalım.
İlk kurşun Öge’den
Aslında 4G ihalesiyle ilgili gariplik geçen hafta Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı Orhan Öge’nin sözleriyle başladı. Öge, yerli 4G Haberleşme Teknolojisi Geliştirme Projesi ‘ULAK’ kapsamında, GSM operatörleri ile yapılan işbirliği mutabakatının imza töreninde konuştu. Öge, başta GSM operatörleri olmak üzere tüm sektör temsilcilerinin gözlerinin içine bakarak aynen şunları söyledi: “2008 yılından bu yana teknoloji üretmeyen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) birilerinin hesap sorması gerekiyor. Ben de soruyorum. Başbakanı dinleyip yabancı ajanslara servis etmeyi becerdiler. BTK bunda çok başarılı oldu. BTK’nın sadece tabelası var içi yok. Şu anda dinlemelerde mobil baz istasyonu kullanıyorlar. Kriptolu telefonun anlamı yok. Şebeke kriptolu olmalı. Biz kriptolu şebeke yapıyoruz. Türkiye’de kriptolu network yok. Bundan BTK’nın hiç haberi yok. Kimse vatan hainliği yapmasın. Türkiye’de gizli bir el var, bir lobi var. Barselona’daki GSMA Zirvesinde Türk yetkililerden hiçbiri Türkiye’de 4G lisansının verileceğini bilmezken yabancılar bunun verilebileceğini söyledi. İhale tarihinin öne alınması tamamen yerli üreticiye engel olup yabancıyı destekleme amaçlı.”
Öge’nin hedefi BTK olmuştu. BTK ise Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı bir kurumdu. Ulaştırma Bakanlığı demek de zaten hükümet demekti.
Öge açıkça 4G ihalesinin erkene alınmasının perde arkasında yabancı sermaye olduğunu söylüyordu. Yerli kriptolu 4G baz istasyonlarının kurulmasını gizli bir el engellemekle kalmamış, hükümete de 4G ihalesini erken yaptırmıştı. Bu arada 4G ihalesini bizzat açıklayanın o andaki Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan olduğunu belirtmemizde fayda var. Lütfi Elvan demişken…
Elvan-Yıldırım kapışması mı?
Erdoğan’ın 5G çıkışından sonra dün Ankara’da en çok konuşulan senaryo, ‘kısa brifing’i verenin Cumhurbaşkanı’nın danışmanlığını üstlenen eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım olduğuydu. Elvan ile Yıldırım’ın yıldızının hiç barışmadığına dikkat çekilirken ‘Binali Yıldırım tam da seçimlerden önce ihale sürecini üstlenen Lütfi Elvan’a sıkı bir gol attı’ yorumları yapıldı. Ancak Binali Yıldırım’ın yakın çevresine brifingi verenin kendisinin olmadığını söylediği de yine kulislere yansıdı. Yıldırım’ın 4G’yi desteklediği ancak seçimden önce ihalenin yapılmasına karşı çıktığı biliniyor.
Dün en çok “Eğer Erdoğan’ın çöpe gidecek teknoloji tespiti doğruysa, bunu Cumhurbaşkanı’nın danışmanları görüyor ve uyarıyor da hükümetin danışmanları görmüyor mu” sorusu da soruldu.
Ankara’da Ulaştırma Bakanlığı, BTK tam bir sessizliğe büründü. GSM şirketleri, şaşkın durumda beklemede. Ya Erdoğan ikna edilecek ve ihale süreci devam edecek, ya da biri çıkıp, ‘ihaleyi iptal ettik, özür dileriz’ diyecek.
Ankara’dan özür gelir mi bilmiyorum. Ama ilk özürü ben dileyeyim. Meğer benim üç kez analiz olarak kaleme aldığım, gazetemizin sayfalarında defalarca haber olarak yer verdiğimiz 4G kadük bir teknolojiymiş. Zamanınızı çaldık, özür dilerim.05/
İşsizin parasını almak için şirket kurmuşlar.
Haber Kaynağı: Rahatsız
from Habergaraj.Com http://ift.tt/1GBoTUI
0 yorum:
Yorum Gönder