Biz insanlar nahoş duygular veya düşünceler deneyimlediğimizde hatta gözümüzde kötü hatıralar canlandığında bile strese tepki veririz. Fakat tüm bunların hayatta kalmakla ilgisi yoktur; yani strese verdiğimiz bedensel tepki, kötü duygularımız ya da düşüncelerimizle başa çıkmak için evrimleşmemiştir. Bu sebeple bizi stres altına sokan bu durumlara verdiğimiz “uzun süreli” tepkiler fiziksel olduğu kadar zihinsel sağlığımızı da etkiler.
Kronik stres beynin “hipokampus” bölgesinde sinir hücreleri arasındaki bağlantıyı yavaşlatarak sinir iletimini engeller. Bu da uzun-dönem hafıza oluşumunun ve hatırlamanın sekteye uğraması demektir. Bunun tam tersi ise beynin korku merkezi olan “amigdala”da görülür. Yani stres hipokampuste sinir hücrelerini ve sinir ağlarını yiyip bitirirken, amigdalayı ise besler. Kronik stres, tabiri caizse, aşırı hassas ve buluttan nem kapan bir amigdala yaratır ki işte bu, stresin neden kaygı bozuklukları ile ilintili olduğuna dair pek çok şey anlatır.
Uzun vadeli planlamadan ve duygu denetiminden sorumlu olan, kısacası insanı insan yapan beynin “frontal korteks” bölümü de kronik stresten payını alır. Bu bölüm beynin en geç gelişen (25 yaşından sonra gelişen) kısmı olduğu için genlerden en az etkilenmiş olduğu ve daha çok deneyimlerle yoğrulduğu anlamına gelir. Kronik stresin bu bölgedeki sinir iletimini bozmasının bir sonucu, karar anında yeterince sağduyulu davranamayıp sonradan bize “Acaba o zaman aklım neredeydi?” dedirtebilecek en aptalca kararları verdirmek olabilir.
Hazırlayan: Ayşegül Şenyiğit (Evrim Ağacı)
Kaynak: Evrim Ağacı
Haberin Devamı
Stres Altındayken Neden Sağlıklı Düşünemeyiz?
0 yorum:
Yorum Gönder