Olimpiyatçılar ve Hacamat


2016 Rio Olimpiyatları’na damgasını vuran iki önemli konu var ve ikisi de “olimpiyatlar” değil! Birincisi, Brezilya gibi hızla çakılan bir ekonominin ve hızla artan fakirliklerin, yolsuzlukların, tükenmişliklerin bulunduğu bir ülkede 20 milyar dolardan fazla harcanarak bu olimpiyatların düzenlenmesi, bunu yapmak için 1.5 milyon Brezilyalı’nın evlerinden edilmesi ve olimpiyatlar sayesinde 2027 senesine kadar kazanılacağı iddia edilen gelirlerin büyük bir kısmının halka değil, büyük yatırım ortaklarına gidecek olduğu gerçeği. Her ne kadar bu gelirlerin 51 milyar doları bulacağı iddia edilse de, ekonomi etiği üzerine uzmanlaşan bağımsız bir kululuş olan Seven Pillars Institute’un ve ekonomist Tommy Andersson’un analizlerine göre bu gelirler her olimpiyat için %10-90 arasında abartılmaktadır. Dolayısıyla kısa vadede bu olimpiyatların bölgeye bir miktar katkısı olacak olsa da, uzun vadede olimpiyatların hiçbir faydası bulunmamaktadır. Bunun en güzel göstergesi, eski olimpiyatların düzenlendiği alanların şu anda terk edilmiş halde ve yok olmaya yüz tutmuş biçimde bulunuyor olmasıdır. Elbette bu demek değildir ki Olimpiyatlar hiç düzenlenmemelidir. İnsanlık olarak bunu nasıl düzenlediğimizi ve nasıl daha etkili hale getirebileceğimizi düşünmemiz gerekmektedir.


2016 Rio Olimpiyatları’na damgasını vuran ikinci konu ise sahtebilim! Ne alakası var diye düşünebilirsiniz; ancak birçok olimpiyatçı (muhtemelen kulaktan kulağa yalan yanlış bilgilerin dolanması ve anektodal anlatımlara kanma sonucunda) hacamat denen, hiçbir işe yaramadığı bilinen, dahası düzgün icra edilmediğinde çok ciddi doku ve organ hasarına neden olabilecek olan, kan yoluyla bulaşan hastalıkların önünü açan hacamat isimli uygulamayı yapmaktadır. Hacamatın neden ve nasıl işlevsiz ve saçma olduğunu buradaki yazımızda izah etmiştik, o nedenle tekrar değinmeyeceğiz.


Uzun lafın kısası, “Olimpiyatlar” dediğimiz ve Dünya’nın dört bir yanından harika sporcuları bir araya getiren bu müthiş organizasyon, insanlığın üzerinde ciddi ciddi düşünmesi gereken ve daha verimli bir şekilde sürdürmemiz gereken bir konu. Dahası, insanların gözlerinin içine bakarak idol edindikleri sporcularımızın bilim dışı safsatalara kanarak halkı yanlış yönlendirmemek gibi bir sorumlulukları olduğu da iddia edilebilir. Bazı kaynaklar “Aman plasebo etkisi bile yaratıyor olsa ne güzel işte, daha iyi kılıyorsa sporcuyu sıkıntı yok.” cümlesi arkasına sığınarak bu uygulamaya yol vermektedirler. Bu, insanlık olarak yapabileceğimiz en kritik hatalardan birisidir, zira sahtebilim sanılanın aksine müthiş zararlar yaratabilecek bir konudur. Buradaki yazımızda bu zararları detaylıca incelemiştik; eğer ki “liberal” bir yaklaşımla “Bırakınız yapsınlar.” diyenlerdenseniz, yanılanlardan olduğunuzu garanti edebiliriz.


Ayrıca, bu görselde anlattığımız “Çıplak Paintball”u da bir deneyin deriz.


Kim bilir?


Belki plasebo etkisi yaratır!


Hazırlayan: ÇMB (Evrim Ağacı)


Kaynak: Evrim Ağacı


Haberin Devamı

Olimpiyatçılar ve Hacamat
Share on Google Plus

About Unknown

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.

0 yorum:

Yorum Gönder