Gurbet ellerden Türkiye"ye dönüş hikayesi... Jalopy"yi bizim için @simulasyonturk test etti.


Bu oyun bizi anlatıyor. JALOPY adındaki ilginç oyun, Nisan ayında Steam’de erken erişime açılmıştı. Başta anlam veremeyeceğiniz, ziyan olacak bir erken erişim oyunu gibi gelebilir. Ama külüstur araba anlamına gelen JALOPY’de suratsız(!) amcamızla tamirhanede topladığımız bir araçla, Doğu Alman yapımı Trabant’tan esinlenilmiş Laika 601 Deluxe ile Berlin’den yola çıkıyoruz.

Oyunu MinskWorks firmasının tek çalışanı Greg Pryjmachuk geliştiriyor. Daha önce Codemasters’da F1 serisinin 2009’dan 2014’e kadar geliştirilmesinde görev almış. JALOPY, İngiliz Excalibur Games tarafından yayınlanıyor. Erken erişim sürümünde şimdilik sadece Doğu Almanya ve Çekoslavakya var. Güncellemelerle hikayenin geçeceği diğer ülkeler de eklenecek.



Oyunda amacımız külüstür arabayla Doğu Avrupa’dan başlayıp sınır kapılarını tek tek geçerek memlekete dönmek. İşte burada büyük macera başlıyor. Hayatta kalma oyunlarının dört tekerlek üstündeki hali de diyebiliriz. Bu macerada arabanız bozulabilir, mazotunuz bitebilir yolda kalıp etrafta bir petrol istasyonu aramaya çalışabilirsiniz.


Zaten biz de bunu istemiyor muyuz? Oyunlarda böyle bir maceraya atılmak? Tamam Euro Truck Simulator 2’nin onca güzelliğine rağmen kamyonculuğu tam yaşayamamak üzücü ama JALOPY’de neredeyse herkesin çok seveceği bir hikâye ve oynanış var(Kamyon modu da olsa ya!). 1990’lı yılları hepimiz(!) severiz zira Berlin Duvarı yıkılmadan önce Almanya’ya gidip ardından geri dönmeye çalışmış akrabalarınız vardır etrafınızda. İşte bu oyun tam ve kesin olarak onları anlatıyor! Türk yapımı değil ama bir bağlantısı var. Sabredin ve okumaya devam edin.


JALOPY’de arabamızı sıfırdan topluyoruz. Tekerlekleri, aküsü, hava filtresi, motoru, kapısı ve daha birçok hoşunuza gidecek ayrıntısı ile beraber. Herkesin arabasını alıp maceraya atılmak gibi bir hayali vardır. JALOPY’de bunu kısmen gerçekleştirebiliyorsunuz. Arabanız zamanla yağmurdan, su birikintileriyle çarpışmanızdan hasar alabiliyor ve motorunuzdan yavaş yavaş kara dumanlar yükselmeye başlayabiliyor. Alet çantasıyla motor parçalarını da tek tek onarmanız gerekebiliyor. Üstüne tekerlekler de hasar alınca arabanın arkası bile çöküyor, bu da sürüşü etkiliyor. Erken erişim olması nedeniyle hızlı bir şekilde hasar alma ve onardığımız alet çantasının çabuk tükenmesi gibi sıkıntılar da mevcut. Buna benzer pek çok durum da söz konusu ayrıca.



Beni yıka!


Laika servisi! Oyunda arabamızı güçlendirebileceğimiz ve parçalar satın alabileceğimiz bir servis var. Hatta arabamıza daha fazla alan kazandırıp, yanımıza daha fazla eşya alabilmek için port bagaj bile takabiliyoruz. Hatta ileride oyuna arabamızın arkasına takabileceğimiz bir karavan bile eklenebilir. Tüm motor parçalarının güçlendirdikten sonra da 120km/s civarında hız yapabiliyoruz. Bunlar para demek tabii. Oyundaki ekonomi sistemi de tam seveceğiniz gibi; 100 Mark ile başlıyoruz ve bu parayla idare etmeye çalışıyoruz.


Yolda giderken kilitli tahta kutular bulabilir onları petrol istasyonundan veya marketten satın alabileceğiniz levye ile açabilirsiniz. Bunun dışında karton kutular da var, onların da bantını çözerek açabilirsiniz zira içinden yiyecek içecek çıkabiliyor. Bunları da markete satarak para kazanabiliyorsunuz. Hatta içki şişeleri bile yol kenarlarında duruyor, onları da bagaja atıp şehre gidince satarak cüzdanınızı şişirmeniz mümküm. Oyunda para kazanabilmek için bazı seçenekleriniz bu şekilde.



Sessiz ve sakin otel odalarında geceliği 20 marktan konaklamak ise oyuna tam bir macera havası katıyor. Sınır kapılarını istediğiniz zaman geçemiyorsunuz, bu nedenle otel olayı hikâyeye biraz renk katmış. Bazen erken erişimden kaynaklanan hatalar nedeniyle amcanız farklı tepkiler verebilir, hani yerin dibine girme, şehirde başını alıp dolaşma gibi gülebileceğiniz olaylar başınıza gelirse endişelenmeyin. ????


Sınır kapılarından kaçak malla geçmeye sakın çalışmayın! Bagajı kullanılabilir bir araba olunca, (Malum memlekete dönüyoruz.) eşe dosta ne varsa götürmek isteyebilirsiniz ama sınır kapılarında illegal mallara yasaklar var. Sınır kapısında bir asker pasaportlarınıza bakarken diğer asker ise bagajı açıp kontrol ediyor.



Arabamızda eski usül radyo bile var. Birkaç şarkı sürekli dönüp duruyor ama inanılmaz keyif veriyor. Oyunu açtığınızda giriş ekranında çalan müzik zaten sizi baştan havaya sokacaktır. İleride soundtrack albümünün çıkması gibi bir ihtimal de olabilir.


Otelin önünde arabanın radyosunu ve kapılarını açıp yağan yağmurda yüksek sesle müzik dinlemek…


JALOPY, Türkiye’de son buluyor!


Doğu Avrupa’da Almanya’nın Berlin şehrinden yola çıkıp Dresden’den Çekoslavakya sınırını geçerek Macaristan sınırındaki Sturuvo’dan maceraya başlamıştık. Oyunun geliştiricisi Greg Pryjmachuk açıklamasında Doğu Almanya’da başlayan yolculuğun sırasıyla Çekoslavakya, Macaristan, Yugoslavya, Bulgaristan ülkeleri üzerinden geçerek Türkiye’de son bulacağını belirtmiş. Bu ülkeler oyunculara güncellemeler ile sunulacak.


Kapıkule’den Edirne’ye giriş yapıp İstanbul’da biteceğini tahmin ediyorum. Çünkü Greg geçtiğimiz hafta İstanbul’a gelmişti. Niye Türkiye? Niye İstanbul? diye merak ediyorsanız Greg bir Türk ile evli. Yani eniştemiz oluyor ????


Oyundaki üzücü ayrıntı!


Sanırım herkes oynasın diye atlanılmış bir ayrıntı var. Oyuna başlarken, hatta oynarken bile Boğaz Köprüsünden söz edildiğini görebilir anlam veremeyebilirsiniz. Ne tanıtım yazısında ne de oyun içinde bu maceraya Türklerin atıldığından bahsedilmiyor. Sonuçta Türk amca ve yeğen eski bir arabayla gurbet ellerden Türkiye’ye dönüyor.



Oyun Unity motoruyla geliştiriliyor. Tek kişi geliştirince haliyle güncellemelerin gelmesi, yeni özelliklerin eklenmesi zaman alabiliyor. Oyun için birçok güncelleme yayınlandı ama erken erişim olması nedeniyle hala pek çok eksiği var. Performans, yapay zeka düzeltmeleri, çökme sorunlarının giderildiğini biliyoruz. Berlin’den Dresden şehrine giderken yolda başka arabalar görebilirsiniz. Kimi zaman yapay zekanın çıldırdığına tanık olduk ama güncellemelerle üstesinden gelindi. Şehirde etrafta dolaşan insanlar görmemek de önemli eksik. Açık dünya oyunu olmaması nedeniyle bu atlanabilir gerçi.


Oyunda yapılabilecek çok şey var. Bir arabayla Berlin’den Türkiye’ye seyahat ederken yaşayabileceğimiz o kadar çok olay var ki, JALOPY hiç bitmesin, yollarda sürekli bir şeyler yapalım, arabamızla oradan oraya gidelim istiyorsunuz. Hatta seyahat kitabımızda çözülmeyi bekleyen şifreler de bulunuyor.



Tam sürüme doğru hikâyeyle ilgili daha fazla içerik ekleneceği tahmin ediliyor. Mesela şehirde bulunan binaların kapıları açılabilir, bu büyük maceraya başka insanlar da katılabilir. Harita daha da büyüyebilir ama zaten seyahat kitabından seçebileceğiniz 3-4 farklı rota mevcut ve bunlar sizi farklı yollardan hedefe götürüyor. Kimisinde yağmurlu bir havada toprak yollardan zorlu bir şekilde giderken, kimisinde güneşli bir havada asfalt yoldan gidebiliyorsunuz. Yıkık köprüler ve etrafta yağmur yağarken oluşan su birikintileri de oyuna renk katıyor.


Genel olarak JALOPY tek kişinin geliştirmesi sonucu eksikleriyle birlikte karşımıza çıktı. Oyunda daha fazla ülkeden ziyade, daha fazla oyun içi etkinlik eklenebilirdi mesela. Diğer taraftan, özgün bir macera olması nedeniyle olumlu olarak değerlendirebileceğimiz çok fazla özelliği var. Sonuçta Türkiye’de son bulacak bir oyunda, Türk amca ve yeğenin gurbetten dönme macerasına tanık oluyoruz. İster istemez eksiklerini de göz ardı edebiliyoruz.


Steam erken erişim fiyatı 21,00 TL (Summer Sale süresince 13.40 YL) olan oyuna destek olmak için şimdiden satın alabilir, Türkiye’nin yolunu gözleyebilirsiniz. İleride Türkçe dil desteğinin de gelebileceğini de belirtelim.


Beklenti: 4/5



Hasan Elmaz ÖFKE – SimülasyonTÜRK


Bunu paylaş:


İlgili


Kaynak: Level


Haberin Devamı

Gurbet ellerden Türkiye"ye dönüş hikayesi... Jalopy"yi bizim için @simulasyonturk test etti.
Share on Google Plus

About Unknown

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.

0 yorum:

Yorum Gönder