Trabzon Gezi Rehberi


‘Bağzı’ Şeyler


Yatak: 15 TL (Kamp)


Yemek: 15 TL


Ulaşım: 2 TL


———————————


Turistik Zenginlik: 2/5


Gece Hayatı: 1 /5


Mutfak: 2 /5


Pahalılık: 2,5 /5


———————————


Gerekli Süre: 1 gün


Karadeniz turlarının önemli merkezlerinden ve ulaşım noktalarından, Karadeniz futbolunun başkenti Trabzon’a hiç gitmeyen bir insan dahi olsanız en azından bir Trabzonluyla tanışmışssınızdır değil mi? Futbol takımları, tüm ülkeye dağılan müteahhitleri ve tez canlı karakterleriyle gitmeden önce akılda birçok ize sahip bir kent. Karadeniz turlarında tarihi ve doğal güzellikleriyle de önemli bir durak olan Trabzon, en başta Uzungöl ve Sümela Manastırı ile meşhur, maalesef bunların ne halde olduklarını ise daha detaylı anlatacağız.


Trabzon, şehirde sırt çantalı gezginlere çok alışık bir yer değil, bazen garip bakışlara, saçma sorulara maruz kalabilirsiniz. “Yabancı” sanıldığınız için laf atanlar olabilir, çok takmamak lazım. Onun haricinde çok düzgün insanlarla da tanıştık, yolda tüm samimiyetiyle yardımcı olan insanlar oldu. Restoranının bahçesinde çadır kurmamıza izin veren Sera Gölü Kardelen Tesisleri’nin patronuna ise ayrı bir teşekkür borçluyuz.


TRABZON NOT DEFTERİ


Doğa beklentinizi düşük tutun: Karadeniz turlarını özel kılan nefis doğadan, tertemiz dağlardan pek nasibini almamış Trabzon. Bir ara durak olarak düşünüp kendinizi yaylalara, dağlara vurun.


Hamsi evde yeniyor: Klişe beklentimiz birçok yerde hamsi satılmasıydı, fakat hamsi servis eden hiç restoran görmedik desek yeridir. Öğrendiğimize göre evde çok pişirilen ama dışarıda pek yenmeyen bir yemekmiş.


Tarihi Kalkanoğlu Pilavı: Özel bir yemek isteyenleri, nefis kavurma ve pilavı, yüzyılı aşkın deneyimi ile Tarihi Kalkanoğlu Pilavcısı’nı öneririz.


Sümela ve Uzungöl’e insanımızın dokunuşu: Trabzon’un en ünlü iki noktası da malesef insanımızın yoğun tahribatına uğramış. Eski fotoğraflarda teselli ararken, bazı şeyleri neden bu kadar “yapamıyoruz” diye düşünmek gerek.


Havalimanından Ayder’e: Trabzon’a Ayder ve yaylalar rotası için gelenler direkt havalimanından servislerle oraya geçebilir.


Trabzon’a Nasıl Gidilir?


Trabzon, bölgedeki en hareketli havalimanlarından birine sahip. Türkiye’deki birçok havayolu, birçok önemli şehirden Trabzon’a her gün uçuyor. Bu sayede ucuz bilet yakalamak da mümkün. Tatil dönemlerinde ise talep çok yüksek olduğundan Trabzon uçak bileti fiyatlarının beklenenin çok üstüne çıkabileceğiniz hatırlatalım.


Trabzon Havalimanı’ndan merkeze servisler olduğu gibi direkt Ayder, Rize yönüne araçlar da bulunmaktadır.


Trabzon’da Gezilecek Yerler


Trabzon’a bir Karadeniz turunun durağı olarak gelirseniz 1 günden fazla harcamak diğer doğa güzelliklerinden vakit çalmanıza sebep olabilir. Trabzon ilginç doğasını, mimari olarak pek destekleyememiş, birçok şehrimiz gibi “şehirleşme”yi çok iyi başaramamış bir kent. Merkezin ana caddesi “Uzun Sokak”ta şehrin genel havasını yakalayabilirsiniz.


Sümela Manastırı:


Turistik olarak Trabzon deyince akla ilk gelen yer hiç kuşkusuz Sümela Manastırı. Dağın tepesinde taşların içi oyularak yapılan bu manastır, Hristiyanların dünya üzerindeki özel inziva köşelerinden biriymiş. Nasıl bir emek ve inançla yapıldığı hayranlık uyandıran yapı, malesef halkımız nezdinde de duvarlarına adını kazımak, Trabzonspor yazmak ve kalp çizmek gibi hisler uyandırmış. Uzaktan hayranlık uyandıran buğulu yapı yanına yaklaştıkça, detaylara indikçe bakımsızlıktan ve korumasızlıktan utanmamamız gereken bir değerimize dönüşüyor.



Sümela’nın da bulunduğu Altındere Milli Parkı’nın güzel bir doğası var ve Sümela’ya yavaş yavaş bu yeşilliğin içinden yakınlaşırken insan ister istemez keyifli bir heyecana kapılıyor. Bu yolculuk keyifli, fakat içerisi malesef hayal kırıklığı oldu. Bunun bir sebebi de ziyaret ettiğimiz 2015 Ekim ayı itibariyle birçok yerinin kapalı olmasıydı. Güzel tesadüf ise biz ziyaret ettikten birkaç gün sonra Sümela Manastırı restorasyona alındı ve bu halini göre son “şanslı”lardan biri olduk. Umarız restorasyon sonrası çok daha güzel bir Sümela görme şansı yakalarız.


Her şeye rağmen taş kilisenin içindeki sanattan, dağın tepesine bu yapıyı yapan azimden etkilenmemek mümkün değil.



Sümela Manastırı’na her gün çeşitli saatlerde Çömlekçi’den otobüs kalkıyor. Çömlekçi’den birçok ilçeye minibüs bulunabileceğini hatırlatırken burasının aynın zamanda şehrin fuhuş merkezi olduğunu hatırlatalım. Çevrede gezinirken, özellikle kadın gezginlerin temkinli olmasında fayda var.


Sümela Manastırı’na giden yolda birçok kamp alanı bulunuyor. Trabzon’da kamp yapmayı düşünenler bu bölgede çadır kurabilir.



Uzungöl:


Trabzon’da fotoğraflarından aşina olduğumuz bir diğer turistik rota; Uzungöl. İşin trajik yanı hiçbir turizm sitesinde hatta devletin resmi sitelerinde Uzungöl’ü arattığınızda yeni halinin fotoğrafını görmeniz mümkün değil, çünkü en nazik tabirle Uzungöl’ün içine edilmiş. Bunu bölgedeki tüm rehberler, yerellerden duyabilirsiniz.  Uzungöl artık sadece kısıtlı bir yerli turist ve bolca Arap turiste hizmet veren tatsız, doğallığını kaybetmiş bir bölge. Eski fotoğraflarına baktıkça, eskiden gidenleri dinledikçe insan daha da üzülüyor böyle güzel bir yerin bu kadar hızlı şekilde, anlamsız bir hırsla talan edilmesine.



Bir parantez açalım, Trabzon Arap turistlerine pazarlanan önemli bir şehir haline gelmiş, bunu havalimanına indiğiniz anda arapça turizm ve gayrimenkul reklamlardan anlamak mümkün. Bu kesinliklle kötü bir şey değil. Ülkemizin az güneyine ve batısına göre az turist çeken şehirlerine yeşilliğe aç ve zengin Arap turistleri getirmek oldukça mantıklı. Fakat bunu yaparken doğanın dengesini bozmak, yayla yüksekliğinde oluşmuş bir doğal gölü sunileştirmek ve çevresinde garip yapılar dikerek bunu yapmak neden? Bu zevksizliğimiz, estetik yoksunluğumuz neden? Kısa vadede hemen büyük paralar kazanmak uğruna bu doğal güzelliği bizlerden ve dünyadan koparmaya kimsenin hakkı olmaması gerektiğine inanıyoruz, ama malesef artık çok geç gibi gözüküyor. Onca dostumuzun ve bölgedeki yerlilerin anlattıklarından sonra biz de Uzungöl’ü pas geçtik ve gitmedik. Taflan’ın lise son anılarında büyülü bir yer olarak kalan Uzungöl, Barış’ın Karadeniz turunda görülmeye değmeyecek bir yere dönüşmüş, hikayenin özü bu.



Uzungöl’e nasıl gidilir derseniz, yine Çömlekçi’den günübirlik araçlar bulmak mümkün. Uzungöl’de konaklamanın artık oldukça pahalı olduğunu da hatırlatalım. Otellerden uzakta olmak kaydıyla kamp yapmak mümkün.


Sera Gölü:


Trabzon’un en büyük ilçesi Akçaabat’ta, denize yakın merkezi bir bölgede ilginç bir doğa olayı sonucu meydana gelen bir göl bulunmaktadır. 1950 yılında aşırı yağış sonucu meydana gelen heyelan sonrası, deyim yerindeyse dağ ikiye yarılmış ve 18 gün içinde bölgede yaşayanların gözlerinin önünde bu göl oluşmuş. O zamandan beri ıslah çalışmaları devam eden gölün kenarlarında şu an 3 tane büyük tesis bulunmaktadır.



Bizim burayla tanışmamız ise Trabzon’da toplu taşıma ile rahat gidebileceğimiz bir kamp yeri ararken gerçekeşti. Buradaki Kardelen Tesisleri’nin sahibi Yaşar Bey sağolsun restoranın bahçesinde çadır kurup geceyi geçirdik, uzun uzun da sohbet ettik. Nezaketinden, hoş sıhbetinden ve akşam yemeğindeki ikramlarından dolayı da teşekkür etmemiz gerekir. Arada rica eden motorsiklet gruplarına, kampçılara bahçesini herhangi bir ücret istemeden açıyor.


Trabzon Ayasofya Müzesi/Camisi/Kilisesi:


13. yüzyılda zamanında Bizans’ı, ardından Trabzon İmparatorluğu’nu yöneten Komnenos Hanedanlığı tarafından inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde camiye dönüştürlen, fakat Cumhuriyet dönemine kadar bakımsız bir yapı olarak kalan Ayasofya, 1960 yılında uluslarası yetkililerinde devareye girmesi ve restorasyonu sonucunda müzeye çevrilmiştir. Yıllardır onbinlerce turisti ağırlayan müze 52 yıl aradan sonra artık cami olarak hizmet vermektedir. İçindeki freskler örtülerle kapatılsa da görülebilmektedir.


Buraya gitmişken bahçesinde Trabzon’un en iyi kuymaklarından (muhlama) birini yiyebilirsiniz.



Boztepe:


Kuşbakışı manzarasıyla çay içip dinlenmek için şehrin en turistik noktalarından biri.


St. Anna (Küçük Ayvasıl) Kilisesi:


Eski yapılara ve tarihi ilgili olanlara özel, Trabzon’un ayakta kalan, en eski kilisesi. Çarşı mahallesinin merkezinde, çoğu insanın farkında bile olmadığıı bu kilise 7. yüzyıldan kalma.



Hamsiköy:


Arabalı şekilde çok durağa uğrayanların ziyaret ettiği, Zigana’da dağların arasında bulunan bir köydür. Sütlacı meşhurdur. Dostlardan ve yorumlardan okuduğumuz kadarıyla sütlaç kimisi için çok güzel, kimisi için ise oldukça kötü. Tadanlar yorum olarak bıraksa da öğrensek. :)


Ortahisar:


Eski Osmanlı evlerinin bulunduğu bir mahalle olan Ortahisar Trabzon’un orijinal kalmış mahallerinden.


Son Söz:


Trabzon’a; Kaçkarlar’a ve yaylalara giderken bir ara durak olarak geldiyseniz ve vaktiniz kısıtlıysa çok vakit kaybetmeyin. Görecek, yapacak şeyler kesinlikle var, fakat Kaçkarlar’ın yaylalarında doğanın sakinliği ile kıyaslamanın güç olduğunu belirtelim.


Kaynak: Keşfetsene


Haberin Devamı

Trabzon Gezi Rehberi
Share on Google Plus

About Unknown

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.

0 yorum:

Yorum Gönder