CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay ve Akif Hamzaçebi, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in soruşturma komisyonu üyeliği için CHP’nin bildirdiği 9 ismin değiştirilmesine dair yazısına cevap verdi.
Cevabi yazıda, CHP Grubu tarafından bildirilen 9 ismin, TBMM İçtüzüğü’nün 109. maddesinin 3. fıkrasında yer alan daha önce TBMM’de ya da dışında komisyona ilişkin görüşünü açıklamış milletvekillerinin komisyona üye seçilemeyeceği hükmü kapsamında bulundukları gerekçesiyle komisyona üye olamayacağının bildirildiği anımsatıldı.
Başkanlığın, bu görüşü ve uygulamasının Anayasa ve İçtüzüğe aykırılık taşıdığı savunulan yazıda, Meclis Başkanlığı’nın bugüne kadarki tutumunun, komisyonun zamanında kurulmasını sağlamaya değil, geciktirmeye yönelik olduğu ileri sürüldü.
TBMM Genel Kurulu’nun, Meclis soruşturma komisyonu kurulmasına 5 Mayıs’ta karar verilmesinden sonra başkanlık makamınca komisyonun bir an önce oluşturulması için gereken işlemlere başlanması gerekirken, bu tarihten ancak bir hafta sonra partilerden üye istenildiği vurgulandı.
Yazıda, 9 ismin değiştirilme gerekçeleri olarak bir takım internet çıktıları, Genel Kurul ve komisyon tutanaklarının gösterildiği belirtilerek, birkaç saatlik bir çalışmanın sonunda derlenebilecek nitelikteki bu bilgilerin, bir-iki gün yerine 19 gün sonra bildirilmesinin iyi niyetten yoksun olduğu ileri sürüldü.
Yazıda, “Bütün bunlar TBMM Başkanı’nın siyasi iktidarla birlikte, onun stratejisine uygun olarak hareket ederek, komisyonun kuruluşu ve faaliyete başlamasını Cumhurbaşkanı seçiminden sonraki bir tarihe ertelemeye dönük bir girişimi olarak değerlendirilmektedir. Komisyonun kuruluş çalışmalarının bir an önce tamamlanması, yazılarımızla talep edildiği halde, yazınız, komisyonun kuruluş sürecini savsakladığınızı ve şüpheli bakanlar ile Başbakan’ı korumaya dönük bilinçli bir tutum takındığınızı açıkça göstermektedir” görüşü savunuldu.
“Meclis Başkanlığı’nın yetkisi yok”
Anayasanın 100. ve TBMM İçtüzüğü’nün 109-113. maddelerinde düzenlenen Meclis soruşturması kurumunun bir denetim aracı olduğuna işaret edilen yazıda, bu konudaki yetki ve görevin tamamen TBMM Genel Kurulu’na ait olduğu belirtildi.
Bu hükümler karşısında Meclis Başkanlığı’nın görevinin, sadece komisyonun oluşturulması için gerekli hazırlıkları yapmak ve soruşturma komisyonunca düzenlenen raporu Genel Kurul’a sunmaktan ibaret olduğunun savunuldu yazıda, şunlar kaydedildi:
“Böyle olduğu halde, Başkanlığınız yetkisiz olarak ve ciddiyetle bağdaşmayacak şekilde internet ortamından alınan bir kısım çıktıları ilgi (e) yazıya ekleyip, ‘İçtüzüğün 109/3 üncü maddesi kapsamında görüş açıklandığı’ şeklinde yaptığı bir değerlendirmeyle grubumuz tarafından bildirilen 12 milletvekilinden 9′unun komisyon üye adaylığının işleme alınmayacağını bildirmiştir. Bu tutum, anayasa ve içtüzüğün yukarıda belirtilen hükümlerine açıkça aykırıdır. Meclis Başkanlığı’nın bu konuda hiçbir yetkisi bulunmamaktadır. Meclis Başkanlığı bu tutumuyla yetki gaspında bulunmuştur.
Meclis Soruşturma Komisyonu için isimleri bildirilen milletvekillerinin TBMM Genel Kurulu’ndaki kura sürecinde, üyeliklerine yönelik bir itirazın olması halinde itirazı karara bağlayacak olan yine Genel Kurul’un kendisidir. Kaldı ki; 17 ve 25 Aralık soruşturmaları olarak bilinen ve Başbakan, bir kısım bakanlar, bakan çocukları ile bazı bürokratların adının karıştığı Cumhuriyet tarihimizin en büyük yolsuzluk ve rüşvet olayının üstünün örtülmemesi, yargı ve emniyet birimlerinin baskı altına alınmaması ve bu olayların tüm çıplaklığıyla yetkili yargı mercilerince soruşturulması konusunda gerek Meclis içinde ve gerekse Meclis dışında beyan edilen fikirlerin TBMM İçtüzüğü’nün 109/3. maddesinde belirtilen ‘görüş açıklama / ihsas-ı rey’ niteliğinde olmadığı aşikardır. Bu nedenlerle, önergede imzası bulunan Bihlun Tamaylıgil yerine Müslim Sarı’nın aday olarak kayıtlarınıza alınması, Grubumuzca bildirilen diğer adayların hiçbir değişiklik yapılmadan aynen Genel Kurul’a sunularak Meclis soruşturma komisyonunun kurulması sürecinin biran önce başlatılmasını arz ederiz.”
Kaynak: AA
0 yorum:
Yorum Gönder