Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı için çizdiği çatı formülü için “böyle bir ciddiyetsizlik, böyle bir lakaytlık siyasete yakışır mı Allah aşkına” sözleriyle tepki gösterdi. Mustafa Karaalioğlu’nun sözlerini şöyle:“Çatı formülü nereden çıktı? Sayın Bahçeli’nin bir gazeteye verdiği mülakatı. Böyle bir ciddiyetsizlik, böyle bir lakaytlık, böyle bir gelişigüzellik böyle bir tablo siyasetin herhangi bir yerine yakışır mı Allah aşkına? Bir kalem almış, bir tarafına eğri çizmiş, bir tarafına rakam yazmış yani Devlet bey’in de ciddiye aldığını sanmıyorum. Devlet Bey orada bir şeyler çiziyor, muhabir “evet, işte bulundu” falan büyük bir coşkuyla gazetesine yazıyor. Aynı gazetecinin haberi iki gazetenin (Radikal ve Hürriyet) birinci manşetindeydi bugün. Devlet Bey espri yapıyor.”O GAZETECİNİN SAYDIĞI İSİMLER CUMHURBAŞKANI OLABİLECEKSE KILIÇDAROĞLU KENDİSİ ADAY OLURMustafa Karaalioğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon kanalında verdiği röportajda, kendisiyle söyleyişi yapan gazetecinin Cumhurbaşkanlığı için saydığı isimlere “olabilir” karşılığını verdi. Karaalioğlu bu isimlerin çatı formülüne uygun olmadığını belirtirken, “bu isimler seçilebilse Kılıçdaroğlu kendisi aday olurdu” dedi. Karaalioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:“Önceki akşam Kılıçdaroğlu, yine aynı medyanın kanalında (tesadüftür ki) Cumhurbaşkanlığı bahsi açılıyor ve Kılıçdaroğlu bir isim söylemiyor. Kılıçdaroğlu bir isim söylemeyince röportajı yapan gazeteci diyor ki; “Haşim Kılıç olur mu?” “olur”. “Ümit Boyner olur mu” diyor. “Olabilir diyor.” “Metin Feyzioğlu” “olabilir” diyor. “Deniz Baykal olabilir mi” diyor “olabilir” diyor. “Sami Selçuk” “o da olabilir” diyor. Şimdi soruyu soran da nasıl bir gazeteci! Gazetecilik bu ülkede nasıl bu noktaya geldi. Şimdi Kılıçdaroğlu’nun cevaplarından ne çıkıyor? Tayyip Erdoğan olmasın da kim olursa olsun. Saydığı isimler Cumhurbaşkanı olunabilecekse zaten kendisi aday olur. Bu nasıl bir şey! Haşim Kılıç siyasi blok dersen İslamcılara tekabül eder. Ümit Boyner burjuvanın, TÜSİAD’ın temsilcisi. Ümit Boyner, CHP zihniyetine zıddına bir kişi olmak gerekir. Metin Feyzioğlu, CHP’li Sayın Kılıçdaroğlu’nun potansiyel rakiplerinden bir tanesi olarak biliniyor. Deniz Baykal, CHP’de o koltuktan edilmiş kişi. Sami Selçuk da yine CHP’li, CHP’ye karşı mücadelede şöhret bulmuş.”GAZETECİ NEDEN BU SORUYU SORAMIYOR?“Gazeteci de sormuyor ki; “ya Sayın Kılıçdaroğlu bu nasıl olabilir? Bu beş benzemez adamı bir Cumhurbaşkanlığı için nasıl aday gösteriyorsunuz?” diye soramıyor. Niye soramıyor? O da aynı fikirde. O da Tayyip Erdoğan olmasın da kim olursa olsun. O isimleri o veriyor, tartışma çıkarmak istiyorlar. Bakıyorlar Kılıçdaroğlu’ndan bir şey çıkmayacak…”ERDOĞAN TEKER TEKER MAĞLUP ETTİĞİ KESİMLERİ TEK PAKETTE MAPLUP ETMESİ DEMEKTabi şunu görüyorlar; çatı adayı demek Tayyip Erdoğan’ın her seçimde teker teker mağlup ettiği kesimleri bir de bir pakette mağlup etmesi demek. Böyle bir şeyi asla düşünmeyeceklerdir. Böyle bir şeyi asla tevessül etmeyecek kadar hiç olmazsa siyaseti biliyorlar. Bu kendi tabanlarına, kendi kitlelerine “hiç mi bir şey yapmıyorsunuz siz?” diyen insanlara “evet, biz bir şey yapıyoruz, şekiller çiziyoruz. O da olur bu da olur. İslamcı da olur, laik de olur, kapitalist de olur, sosyalist de olur. Yeter ki Tayyip Erdoğan gitsin.” Ama bu zaten 2007′den beri her seçimdeki ana fikirdi. Her seçim sonucu ortada.ERDOĞAN’IN O CÜMLESİNİ FARKLI ANLAYANLARIN KAÇIRDIKLARI BİR AYRIM VAR“Erdoğan legal olan neyse, anayasa yasaları ne emrediyor, neye fırsat veriyorsa bunun dışına çıkmaz ve çıkmayacaktır. Erdoğan’ın “koşan terleyen bir Cumhurbaşkanı olacağım” cümlesinin iması “her şeye karışacak, her şeyi kendi yapacak” imasını alanların kaçırdıkları bir ayrım var. Erdoğan sistem üzerinde, anayasal kurumlar üzerinde bir baypasçı, saldırgan, agresif, her şeye karışan bir Cumhurbaşkanlığını anlatmıyor orada. İktidar partisinin kendinden, ya da kendisinin iktidar partisinden olmaklığından dolayı Erdoğan’ın karıştığı şey aslında parti. Partinin iktidarındaki adamlar olacaktır. Hükümet üzerinde bir ağabeylik, hükümet üzerinde bir liderlik, hükümet üzerinde bir söz söyleme alanından bahsediyor. Yoksa sisteme doğrudan Başbakan gibi, her tarafa, elinde bir çubuk oraya buraya dokunarak gelen bir Cumhurbaşkanlığı modelini anlatmıyor. İktidar partisi kendi partisi, oraya söyleyeceği lafların dikkate alınması, yerine getirilmesi veya karar mekanizmalarında etkili olmasını ima eden bir açıklama. Yoksa legal pozisyonu, anayasal ve yasal pozisyonları zorlayan ve dağıtan, her gün birini yıkan ve deviren bir Cumhurbaşkanı olmayı asla düşünmeyecektir.”
Bahçeli'ye sert tepki: Ciddiyetsiz, lakaytlık
03:13
devlet bahçeli
,
habergaraj
,
İç Politika
,
İç Politika haberleri
,
kemal kılıçdaroğlu
,
mustafa karaalioğlu
,
Siyaset
Edit
0 yorum:
Yorum Gönder