Eroğlu, BM Genel Sekreteri Ban ile görüştü

Eroğlu, BM öncülüğünde yürütülen Kıbrıs müzakerelerindeki son gelişmeleri değerlendirmek üzere New York’ta BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından BM’de gazetecilere açıklama yapan Eroğlu, Genel Sekreter’in çok uzun olmayacak bir süre içinde Ada’da anlaşmaya varılmasını istediğini söyledi. Genel Sekreter’in siyasi işlerden sorumlu yardımcısı Jeffrey Feltman’ın da zaman zaman Ada’ya geleceğini belirten Eroğlu, Genel Sekreter Ban’ın Türk tarafını anlaşmaya istekli taraf olarak gördüğünü kendilerine söylediğini anlattı. Eroğlu, çözümün bu yıl içinde gerçekleşmesi arzusunu da Ban ile paylaştıklarını ifade ederek, “Mühim olan iyi niyetle müzakereleri sürdürüp, her iki halkın kabul edebileceği bir anlaşmayı referanduma koyabilmektir. Biz 50 yıla yakın bir süredir devam eden bu müzakerelerin bu yıl sonuna kadar bir anlaşmayla sonuçlanması ve her iki tarafta referanduma sunulması beklentisi içindeyiz” dedi. Eroğlu, gazetecilerin sorusu üzerine, Ban ile görüşmelerinde Kıbrıs’taki doğalgaz konusunun gündeme gelmediğini kaydetti. ”BİZ BU ÇÖZÜMÜ YAPMAYA VARIZ” Cumhurbaşkanı Eroğlu, BM’deki toplantılarının ardından Türkevi’nde düzenlediği basın toplantısında da Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı. New York’a Rum tarafını suçlamaya gelmediklerini dile getiren Eroğlu, “46 yıldır taraflar birbirlerini suçlayarak boşa zaman kaybettiler ama bundan en fazla Kıbrıslı Türkler olarak biz zarar gördük” değerlendirmesinde bulundu. Çözümün gün geçtikçe daha da zorlaşacağını anlatan Eroğlu, uluslararası toplumun Kıbrıs sorununun çözümüne “her iki tarafın da aynı oranda ihtiyaç duymasını” sağlama görevi olduğunu belirtti. Kıbrıs Türk toplumunun 21. yüzyılda artık uluslararası toplumun parçası olmak istediğini vurgulayan Eroğlu, şunları söyledi: “Kapsamlı çözüm bulunması konusunda 10 yıl önce cesaretle iradesini ortaya koyabilen bir halkın artık daha fazla ikinci sınıf muamele görmesi adil değildir. Bu adaletsizliğin, bu haksızlığın düzeltilmesinin yollarından birisi kapsamlı çözümse biz buna hazırız. Ama bunu tek başımıza bulamayacağımıza göre, ‘zaten müzakereler devam ediyor’ denilerek insanlarımızın görmezden gelinmesine, ayrımcılığa, izolasyon ve ambargolara maruz bırakılması kabul edilemez. Bunun net şekilde anlaşılmasını istiyoruz. Tüm samimiyetimle söylüyorum, biz bu çözümü yapmaya varız.” ”MÜZAKERELERİN UZAMASI UMUTLARI AZALTIR” Müzakerelere başlanmış olmasının, bir anlaşma olacağı konusunda kendilerini ümitlendirdiğini ifade eden Eroğlu, ancak müzakerelerin uzaması ve Rum tarafının aşırı isteklerde bulunması halinde bu umudun azalacağını vurguladı. Eroğlu, müzakerelerin çok uzun sürmesini istemediklerini ve daha önce yapılan müzakerelerin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “(Şimdi her şeye yeniden başlayalım) diye düşünürsek, takdir edersiniz ki zaman kaybı olur. Aslında ne bizim halkımızın ne de Kıbrıs Rum halkının müzakerelerin bir 40 yıl daha sürmesine tahammülü olacağını sanmıyorum” diye konuştu. Müzakere masasında hep “taviz vermesi gereken tarafın Türk tarafı” olduğu anlayışının bulunmasını da eleştiren Eroğlu, bu durumun kendilerini tedirgin ettiğini söyledi. Eroğlu, “Sadece Türk tarafı verecek, Rum tarafı alacak anlayışı içerisinde müzakerelerin devam ettirileceği sanılırsa o zaman anlaşmaya varmanın zorluğu kendiliğinden ortaya çıkar” ifadesini kullandı. ”TÜRKİYE İLE HER ZAMAN İSTİŞARE HALİNDEYİZ” Derviş Eroğlu, müzakere sürecinde Türkiye ile her zaman istişare halinde olduklarını da kaydederek, Kıbrıs konusunun hem Türkiye’nin hem de KKTC’nin milli davası olduğunu, son dönemde Türkiye’de yaşanan siyasi gelişmelerin bu davayı etkilemeyeceğini söyledi. Kıbrıs Türk halkı ve anavatan Türkiye’nin Kıbrıs’ta anlaşma niyetinde olduğunu defalarca gösterdiğini belirten Eroğlu, Rum lider Nikos Anastasiadis’in Brüksel’de, 2015 yılı sonunda bir anlaşma olabileceği yönünde açıklamasını da eleştirdi. Eroğlu, eğer anlaşmaya varılacaksa bunun bir an önce görüşülerek sonuca bağlanması ve daha fazla beklenmemesi gerektiğini vurguladı. Eroğlu, çözüm olmaması durumunda alternatiflerinin ne olduğunun sorulması üzerine de, “Şu anda müzakere masasındayız. Dolayısıyla alternatifleri düşünmek yanlış olur. Niyetimiz anlaşmadır” değerlendirmesinde bulundu.

Share on Google Plus

About Unknown

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.