AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Bundan sonraki süreçte, açıkça söylüyorum; Türkiye’nin ya başkanlık, şu anda ki mevcut Anayasa süreci doğrultusunda, ya yarı başkanlık ya da partili cumhurbaşkanlığı sistemlerinden birini tercih etmesi zorunluluğu ortaya çıkıyor” dedi.
Elitaş, kentteki bir otelde düzenlenen 3. Kayseri Ekonomisi Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, 30 Mart’taki yerel seçimlerde milletin iftiraya prim vermediğini, istikrara oy verdiğini söyledi.
Ağustos ayında ilk defa milletin kendi başkanını seçeceğini ifade eden Elitaş, şunları kaydetti:
“Bundan önce 367 krizini yaşadık biliyorsunuz. Gurur duyduğumuz, yaptığı hizmetlerle Kayseri’nin başını dik tutan, 11. Cumhurbaşkanımız sayın Abdullah Gül’ün seçim sürecinde yaşadığımız sıkıntıyı biliyoruz. 358 milletvekilinin ‘Evet’ oyunu almasına rağmen seçilemeyen bir cumhurbaşkanı… 2007 yılında bu millet ona karşı yapılan haksızlığı gördü ve bulunduğu partiyi yüzde 47 ile birinci parti yaparak 341 milletvekiliyle TBMM’ye geri gönderdi. 367 garabetinin sonucunda ortaya çıkan kriz neticesi bu millet, derin, gizli iradeye dersini 21 Ekim 2007 tarihindeki referandumda, sandıkta cevabını verdi. Vatandaşın yüzde 76′sı ‘Cumhurbaşkanını ben seçmek istiyorum’ dedi. İnşallah bunun ilk örneğini, 10 Ağustos’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gerçekleştirmiş olacağız.”
- Yarı başkanlık, başkanlık, partili cumhurbaşkanlığı sistemleri
“Bundan sonraki süreçte, açıkça söylüyorum; Türkiye’nin ya başkanlık, şu anda ki mevcut Anayasa süreci doğrultusunda, ya yarı başkanlık ya da partili cumhurbaşkanlığı sistemlerinden birini tercih etmesi zorunluluğu ortaya çıkıyor” diyen Elitaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çünkü, halkın iradesiyle büyük bir oy oranıyla seçilmiş cumhurbaşkanının, mevcut Anayasa’nın kendisine verdiği yetkiler doğrultusunda, bakanlar kurulunu atama yetkisi var. Eğer halkın seçtiği cumhurbaşkanı, başbakan diye görevlendirdiği kişinin Bakanlar Kurulu listesini beğenmediği taktirde başka bir kişiyi Bakanlar Kurulu üyesi yaptırma yetkisi var. Başbakan ‘Hayır bunu yapmıyorum’ dediği taktirde cumhurbaşkanının 45 gün sonra seçime götürme yetkisi var. Böyle olağanüstü yetkilerle donatılmış ama kağıt üzerinde yetkisi olmayan, fiilen yarı başkanlık sistemine, Ağustos 2014 tarihinde geçeceğimiz sistemin artık hukuki eksikliklerinin de giderilmesi gerekir. Bu ne zaman olur? 24. dönemin parlamentosunda siyasi partiler bir araya gelir, partili cumhurbaşkanlığı, yarı başkanlık, başkanlık sisteminden birini tercih eder, ‘Makul olan, uygun olan, bugünün şartlarında milletimiz için huzur, refah getiren budur’ diye bir konsensüs içerisinde sonuçlandıracağı bir yöntemi yapabilir. Eğer o yapmazsa 2015′te oluşacak 25. dönem parlamentosu da bu millet neyi gösteriyorsa onu yapacaktır diye ümit ediyoruz.”
Haber Kaynağı: Sözcü
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder