Dünya Marquez’e ağlıyor…

İspanyol dilinin en büyük yazarlarından biri kabul edilen Kolombiyalı gazeteci-yazar Gabriel Garcia Marquez’in dün Meksika’daki evinde 87 yaşında hayata veda etmesi, tüm dünyada milyonlarca hayranını yasa boğdu.

Aralarında ABD Başkanı Barack Obama ve Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos’un da bulunduğu birçok devlet adamı, Marquez’in ailesine başsağlığı dileklerini gönderdi.

Marquez’in vefatının ardından yayımladığı mesajında “Dünya, en hayalperest yazarlarından birini kaybetti” ifadesini kullanan Obama, küçük yaştan itibaren tüm eserlerini okuduğu yazarın büyük hayranı olduğunu belirtti.

Kolombiya Devlet Başkanı Santos da Marquez’in ölümünden duyduğu üzüntüyü sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki hesabından duyurdu. Marquez’in en ünlü eserine atıfta bulunan Santos, “Tüm zamanların en büyük Kolombiyalısının ölümü yüzünden bin yıllık yalnızlık ve hüzün! Onun gibi bir dev asla ölmez” dedi.

ABD’nin eski başkanlarından Bill Clinton, Marquez’in insanoğlunun en temel acılarını ve sevinçlerini eserlerinde yansıtmayı başardığını söyledi. Clinton, sözlerine şöyle devam etti:

“O eşsiz imgelem gücüne, düşüncelerinin berraklığına ve duygusal dürüstlüğüne her zaman hayran kaldım. Arkadaşı olmaktan, 20 yıldan uzun bir süredir o güzel yüreğini ve muhteşem zekasını tanımaktan gurur duyuyorum.”

Marquez’in yaşamının son 30 yılını geçirdiği Meksika’nın Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto da Twitter’dan “Çağımızın en büyük yazarlarından birini kaybetmenin derin acısı içindeyiz” mesajını geçti.


“GÖLGESİ ÜZERİMİZDE OLACAK”

Marquez’i 1982′de Edebiyat Ödülü ile onurlandıran Nobel Akademisi’nin Sekreteri Peter Englund, “Büyük bir sanatçıyı kaybettik ancak eşsiz eserleri sonsuza kadar yaşayacak. Çoğu yazarın birer gölgeden ibaret olduğu dünyamızda Gabriel Garcia Marquez, gölgesi düşen büyükler arasındaydı. Ölümünden sonra da gölgesi üzerimizde olacak” dedi.

Marquez’in ölümü, uzun yıllar devam eden atışmaların ardından 1976 yılında sokakta kavga ettiği Perulu yazar Mario Vargas Llosa’yı da derinden üzdü. Marquez gibi Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Llosa, “Eserleri ile edebiyat dünyasına büyük bir zenginlik kattı. Marquez, çok büyük bir yazardı” diyerek eski hısmına saygısını sundu.

Milyonlarca hayranının Marquez’e taktığı takma ismi kullanan Kolombiyalı şarkıcı Shakira da üzüntüsünü şöyle dile getirdi:

“Her zaman kalbimde olacaksın. Sevgili Gabo, sen bizler için eşi benzeri bulunmayacak bir armağandın, her zaman da öyle kalacaksın.”

Marquez ailesinin sözcüsü Fernanda Familiar, ünlü yazarın cenaze tarihinin eşi Mercedes ve oğulları Rodrigo ile Gonzalo tarafından belirleneceğini söyledi.

KOLOMBİYA’DA ULUSAL YAS İLAN EDİLDİ

Ülkede 3 günlük ulusal yas ilan eden Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos Twitter hesabından yazdığı taziye mesajında, “Tüm zamanların en büyük Kolombiyalısının ölümü için bin yıllık yanlızlık ve hüzün.” ifadelerini kullandı.


MASALLARLA DOLU BİR YAŞAM…

Olağanüstüyü günlük yaşamın rutini haline getiren “Büyülü gerçekçilik” akımının en önemli isimlerinden Marquez, 6 Mart 1927′de Kolombiya’nın Karayipler kıyısındaki Aracataca kasabasında yoksul bir ailenin 11 çocuğunun en büyüğü olarak dünyaya geldi. Babası Gabriel Elijio Garcia kapı kapı dolaşıp bitkilerden yapılan ilaç satıyor, annesi Luisa Santiaga Marquez ise telgrafçılık yapıyordu. Çift, Marquez’i doğar doğmaz anneannesi ve dedesinin yanına bırakıp Barranquilla’ya göç etti. Marquez, çocukluğunu Bin Gün Savaşları sırasında komutanlık yapan emekli albay dedesinin savaş anılarını dinleyerek geçirdi. Arataca, 1982′de Marquez’e Nobel Edebiyat Ödülü’nü getirecek “Yüzyıllık Yalnızlık” adlı eserinde anlattığı Macondo’nun ilham kaynağı oldu.

Konuşmaya başladığı günden itibaren öyküler anlatan Marquez, başkent Bogota yakınlarında devlete ait bir yatılı okula gönderildi. Hemingway, Faulkner, Dostoyevski ve Kafka gibi yazarların eserlerini yutarcasına okuyan Marquez, okulun en başarılı öğrencisi oldu. İlk öyküsünü de okulda yazıp 1947′de El Espectador gazetesine gönderdi. Babasının ısrarı ile Hukuk Fakültesi’ne kaydolan Marquez, sonunda okulu terk edip kendini gazeteciliğe adadı.

Çeşitli gazetelerde çalışan, Avrupa’da da gazetecilik yapan Marquez, “Yaprak Fırtınası” adlı ilk kitabını 1955′te yayımladı. Bu kitabı “Bir Kayıp Denizci”, “Albaya Mektup Yazan Kimse Yok”, “Hanım Ana’nın Cenaze Töreni” ve “Şer Saati” izledi. Marquez, “Yüzyıllık Yalnızlık” adlı en ünlü eserini 1967′de yayımladı. Bataklığın ortasında yoktan Macando kentini kuran Buendia ailesinin akıl almaz öyküsünü anlatan eser, 25 farklı dilde 50 milyondan fazla sattı. Eseri yazdığı 18 ayda büyük ekonomik sıkıntılar yaşayan Marquez, arkadaşlarından borç aldı, daha sonra evindeki mobilyalarını satmak zorunda kaldı. Eserini tamamladığında evlerinde elektrikli bir ısıtıcı, bir karıştırıcı ve bir de saç kurutma makinesinden başka bir şey kalmamıştı. Eşi, Marquez’in romanı Arjantin’deki yayıncısına postalayabilmesi için bunları da elden çıkardı. Kitap, yayınlandığı ilk haftada 8 bin satınca Marquez, tüm borçlarını ödeyebildi.

Marquez’in “Kırmızı Pazartesi”, “Kolera Günlerinde Aşk”, “Başkan Babamızın Sonbaharı” gibi eserleri, İncil dışında İspanyolca yayınlanan tüm eserler arasında satış rekorları kırdı.

Küba devrimi sırasında Havana’da gazeteci olarak çalışan Marquez, Fidel Castro ile arkadaş oldu. Ancak bu dostluk, ona pahalıya patladı. 2005′te Amerikalı bir yazar, Marquez’i Küba’da işlenen insan hakları ihlallerine suç ortaklığı etmekle suçladı. Marquez’in siyasi görüşleri, yıllarca ABD’den izin alamamasına neden oldu.

1981′de Kolombiya hükümetinin ayrılıkçı M-19 gerillalarını desteklemekle suçlaması üzerine Marquez, Meksika’ya taşındı. Daha sonra kendisine yapılan büyükelçilik tekliflerini ve devlet başkanlığı adaylığını geri çevirdi. Ancak Kolombiya hükümeti ile ülkenin en büyük gerilla hareketi Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri (FARC) arasında görüşmeler yapılmasına yardımcı oldu.

1998′de 70′li yaşlarında en büyük hayalini gerçekleştirerek Kolombiya’nın en önemli haber dergilerinden Cambio’nun çoğunluk hisselerini satın alan Marquez, “Ben gazeteciyim. Her zaman da gazeteci olacağım. Eğer gazeteci olmasaydım kitaplarımı da yazamazdım. Çünkü kitaplarım için tüm ilhamı gerçeklikten aldım” dedi.

1999′da lenf kanseri teşhisi konulan Marquez, 2002′de “Anlatmak için Yaşamak” adlı otobiyografisini, 2004′te de “Benim Hüzünlü Orospularım” adlı son romanını yayımladı.

80′li yaşlarının başında belleğini yitirmeye başlayan Marquez’in kardeşi Jaime Garcia Marquez, bunama teşhisi konulan ağabeyinin yazmayı bıraktığını açıkladı. Marquez, son zamanlarda sevenlerinin karşısına nadiren çıktı.

Latin Amerika’nın büyüleyici dünyasını ve çılgınca ikilemlerini kaleme alan Marquez, 17. yüzyıl yazarı Miguel de Cervantes’ten bu yana İspanyol dilinin en önemli yazarı kabul ediliyordu.

Marquez, 1958′te yaşamını birleştirdiği çocukluk aşkı Mercedes Barcha’dan iki çocuk sahibiydi. AA

Haber Kaynağı: Sözcü


Share on Google Plus

About Unknown

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.

0 yorum:

Yorum Gönder