Dijital devrimle birlikte ortaya çıkan yeni medya teknolojileri hikayenizi daha iyi anlatabilmek için, odağında deneyim olan yeni bir mecraya dönüşüyor.
Son birkaç yıldır “içerik kraldır” sözünü hepimiz ezberledik. Dijital platformların yeni nesil içerik devrimini ateşlediği günümüzde, bu deyişe iki ek daha yapmamızın zamanı geldi: “İçerik kralsa mecra kraliçedir” ve “tasarım onların şatosudur”. Bu yıl 63’üncüsü düzenlenen Cannes yaratıcılık festivalinde, dijital devrimde hikaye anlatıcılığının geleceği, en çok tartışılan konuların başında geliyor. Dünya markası konuşmacılar, teknoloji devlerinin plajları, global ajansların tekne partileri, Genç Aslan’ların enerjisiyle Cannes Lions her geçen yıl daha çok yaratıcılığın kutlandığı, küresel bir festivale dönüşüyor. Hollywood yıldızlarından dijital sağlık girişimlerine kadar reklam sektörüne dokunan herkes burada buluşuyor.
Her şey daha iyi hikaye anlatabilmek için
Bu yıl sanal gerçeklik ve yapay zeka neredeyse tüm oturumlarda konuşuldu. Dijital devrimle birlikte ortaya çıkan yeni medya teknolojileri hikayenizi daha iyi anlatabilmek için, odağında deneyim olan yeni bir mecraya dönüşüyor. Tüm ekranlardan 7/24 mesaj bombardımanına maruz kaldığımız akıllı cihaz devrinde, içeriğin yayınlandığı mecradan bağımsız olarak düşünülemeyeceğini hepimiz yaşayarak görüyoruz. Tam bu noktada tasarım devreye giriyor ve ‘mükemmel işleri’ diğer iyi işlerden kalın çizgilerle ayırıyor. Özellikle mobilin en yaygın ekran haline gelmesiyle native reklam ana akım olma yolunda hızla ilerliyor. Pazarlama dünyasının yeni mecralarla sürekli fragmantasyona uğradığı günümüzde marka iletişiminin geleceği çoklu ekranlarda veri ile zenginleştirilmiş kişiselleştirilmiş mesajda şekilleniyor.
Gelecek kaliteli içerikte
Son birkaç yıldır sosyal platformlarla içerik üreticilerinin çatışmalarına çoklukla tanık oluyoruz. ABD bağlamında konuşursak San Francisco ile Los Angeles arasında bu anlamda ciddi bir bilek güreşi söz konusu. Bu yıl ilk kez düzenlenen Cannes Entertainment Festivali’nde dünyanın en büyük TV gruplarından CBS’in başkanı Leslie Moonves bu rekabete dikkat çekerek ufuk açıcı bir konuşma yaptı. Kaliteli içeriğin yerini hiçbir şeyin tutmayacağını söyleyen Moonves “Kimse sadece sosyal ağlar öneriyor diye uyduruk içerikleri izlemez. İnternette izlenen videoların yarısı artık dizi ve film içeriği” dedi. Bu yıl ABD’de yayınlanan TV dizilerinin sayısının geçen yılı ikiye katladığını vurgulayarak “gerçek bir içerik devrimi yaşıyoruz” dedi. İletişim ekosisteminde herkesin bir rolünün olduğunu vurgulayan Moonves, dijital reklam ekonomisinin daha çok genç olduğunu, ajansların, medya şirketlerinin ve sosyal ağların zamanla birbirlerini besleyip güçlendireceğini söyledi.
Hollywood yıldızları Will Smith ve Gwyneth Paltrow kurdukları yeni nesil işleri ve kişisel markalarını nasıl yönettiklerini anlattılar. Will Smith oğlunun öncülüğünde Tetra Pak ambalajlarında su satarak plastik tüketimini azaltmayı amaçladıklarını söyledi.
Daha iyi bir dünya için
Kuşkusuz festivalin en önemli konuklarından biri Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’du. Reklam sektörünün devleri herkes için daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için, daha fazla sorumluluk almaya devam edeceklerini vurguladılar. Reklamcılık sektörünün sadece yaratıcı ve eğlenceli müşteri kampanyaları brief’leri için değil, dünyayı iyileştirmek için de çalıştığını göstermek için özel bir çaba içinde oldukları da açıkça görüldü. Publicis CEO’su Maurice Levy sahiplendikleri dijital sağlık alanıyla tüm dünyada sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir hale gelmesine çalıştıklarının söyledi.
Her yıl bir hafta boyunca dünya markalarını, küresel ajansları, medya şirketlerini ve teknoloji devlerini Cannes’da buluşturan yaratıcılık festivali, güçlenerek reklam dünyasına ilham vermeyi sürdürüyor.
Haymi Behar
Doğan TV Holding Dijital Reklamdan Sorumlu Grup Başkan Yardımcısı
Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Temmuz 2016 sayısında yayınlanmıştır.
Kaynak: Campaign Türkiye
Haberin Devamı
Yaşasın yaratıcılık!
0 yorum:
Yorum Gönder