Pokemon 90’lar çocuklarının hayatında oldukça geniş bir yer kaplayan önemli bir çizgi film/anime. Türkiye için bir diğer önemi ise kendini Pikaçu sanarak evinden atlayan çocuk sonrası yasaklanan çizgi film olarak ailelerin de hafızalarında yer edinmiş olması.
90’lar nesli büyüdü ve şimdi iş hayatına atıldı, çocuk çoluk sahibi oldu ama Pokemon’dan tam kurtuldu derken şimdi de akıllı telefonlar için Pokemon Go oyunu çıktı. Çıktı biraz az kalır, patladı gitti…
Pokemon Go oyunu, son 4-5 gündür dünya teknoloji gündeminin tepesinde yer alıyor. Türkiye’nin içerisinde olmadığı bir grup ülkeye beta olarak yayınlanan Pokemon Go oyunun oynayabilmek için iOS cihazlarınızda iTunes kimliğinizi Amerika veya diğer ülkelerden biri yapmanız gerekirken Android cihazlar için de internetten APK indirmeniz yeterli.
Pokemon Go, geçtiğimiz yıl yayınlanan tanıtım videosu ile internet dünyasında büyük bir yankı uyandırmıştı. Videonun çekiciliği akıllarda yer edinmesini sağladı ve bir bekleyiş oluştu. Uzun çalışmalar sonrası bu beklentiler yayınlanan oyunla kısmen karşılanınca da ağızdan ağıza pazarlama profesyonelleri (yani siz) sayesinde inanılmaz bir hızla yayıldı.
Tabi bu yayılımın en büyük etkeni olarak benim düşüncem 90’larda çocuk olan ve doyasıya Pokemon izleyen veya bizim gibi izleyemeyen nesil artık akıllı telefon sahibi yetişkinler olunca hızlıca herkese yayıldı.
Oyunun çıkışı ile birlikte piyasaya çıkan viral amaçlı haberler de tuzu biberi oldu. Eminim hepiniz otobanı birbirine katan Pokemon avcısı haberini veya Pokemon ararken ceset bulan gençlerin haberini görmüşsünüzdür. Bunların tamamen uydurma haberler olduğunu düşünüyorum. Bu haberler de dünya basınında büyük yankı uyandırdı ve herkes bu oyunu konuşmaya, oynamaya başladı.
Oyun temelde Pokemon eğitmeni bir gencin eğitmen olarak yükselişi ve yeni Pokemon’lar ile profesöre yardım etmesi üzerine kurulu. İlk 5 seviyede sadece çevrede Pokemon yakalıyor ve biraz sıkılıyorsunuz ama sonrasında Pokemon’larınızı eğitim merkezinde eğitiyor, diğer kişilerle savaştırıyor ve seviyeler atlıyorsunuz.
Bu oyunun bence iki önemli farkı var:
1- Sana gerçeklik (Augmented Reality) konusunun gerçek anlamda halka yayılması anlamına geliyor . Yani herkes artık böyle bir teknoloji olduğunu ve neler yapılabileceğini daha net bir şekilde anlayabilecek. Önceleri birilerine AR anlatmanız gerektiğinde çektiğiniz zorlukları çekmeyeceksiniz. Bence bu açıdan teknoloji dünyası açısından önemli bir kilometre taşı olacak.
2- Bu oyun, oyuncuyu dışarı çıkmaya zorluyor. Yeni eşyalar kazanmak, GYM’de Pokemon’larınızı eğitmek ve başkalarıyla Pokemon dövüştürmek demek sizin fiziksel olarak dışarı çıkıp o konuma gitmeniz demek. Bu yönü ile normalde telefonu elinde evine sıkışıp kalmış büyük bir kitleyi dışarı çıkaracak ve istemsiz olarak o kişilere sportif bir fayda sağladığı için sağlığına olumlu katkıda bulunacak. (Tabi, telefona bakarken yaşanacak kazalar ayrı)
Oyunun insanları dışarı çıkarması özelliği aslında küçük gibi görünse de hayal ettiğinizden fazla şeye (olumlu/olumsuz) neden olabilecek bir güç. Aklıma ilk gelenleri yazıyorum:
Yukarıda iki Tweet’ini paylaştığım adamın profiline gidin ve yaşadıklarını okuyun. Çünkü oyun Türkiye’de Türkçe olarak kullanılmaya başlandığı zaman bu kadar “pozitif” paylaşımlar göreceğimizi pek sanmıyorum.
Hayal gücünüzü kullanın. Ne kadar garip şeyler ile karşılaşabileceğinizi anlayınca bana hak vereceksiniz. (Aklınıza gelenleri yorum olarak paylaşmayı unutmayın.)
Oyun bu kadar popüler oldu ama tabi ki Beta olmasının da etkisi ile beraber oldukça büyük hataları ve sorunları olduğunu söylemeden geçmeyelim.
Sonuç olarak uzun yıllar bizi götürecek ve yeni bir nesli daha (eskisini iki defa) uçuruma sürükleyecek yeni bir oyun Pokemon Go! Yeni Candy Crush’ımız, Angry Bird’ümüz yeni aa’mız hayırlı olsun. Poketopu’nuz hep tam isabetli olsun!
Kaynak: Sosyalmedya.co
Haberin Devamı
Pokemon, bir neslin daha aklını almaya geliyor!
0 yorum:
Yorum Gönder