Reklam sektörünün pek fazla bahsedilmeyen ama önemi inkar edilemez farklı kollarına değinmeye devam ediyoruz. Bu ayki konuğumuz ise Jingle Jackson kurucusu Emre Irmak.
Emre Irmak
“Mesele ‘hit bir şarkıyı satın aldım, haydi üstüne saçma sapan sözler yazayım’ kadar kolay değil” diyen Emre Irmak’la reklam müziğinin inceliklerini konuştuk.
Akın Arslan Müziğin diğer alanlarında da parlak bir kariyeri devam ettirebilecekken reklam müziğine ağırlık vermenizin nedenleri neler? Kimi müzisyenlerin reklam müziğini küçümsediğine şahit olmuşuzdur…
Emre Irmak Herhangi bir müziği küçümsemek bana ait bir kavram değil zaten. Ama cingıl ama opera ama türkü… Müziği gerçekten kalpten üretip üretmediğin önemli benim için. Zamanında yaptığımız Yasemin Mori “Hayvanlar” albümüyle onlarca prestijli sanat ödülü almamıza, İngiliz gazetelerinden tebrikler almamıza rağmen ya da Venedik Kısa Film Festivali’nde Türkiye adına en iyi müzikle Altın Aslan almamıza rağmen cingıl yapmanın getirdiği prestij bambaşka. Neden? Beni reklam müziğine bağlayan şeyler şunlar: Her gün farklı fikirler, senaryolar ve farklı tarz müzikler üzerine araştırmalar ve çalışmalar yapmak… Bir gün bağlama ustasıyla Yemen türküsü çalışmak, ertesi gün bir keman virtüözüyle Mozart tınıları çalışmak. Ve tabii ki yaratıcı reklam tayfasıyla da çılgınca fikirler bulmak. Ürettiğim müziği her yerde milyonlara duyurmak ve geri dönüşünü hemen algılamak… Bizim ürettiğimiz müzikler bugün Tarkan’dan bile daha fazla çalıyor. Bağımsız bir besteci olarak çalıştığım dönemlerde aylarca süren çalışmaların ardından ürettiğim müziği Kral TV’de sadece 4 defa ya da radyolarda yakalarsan 10 defa duymak sinir bozucuydu. Şimdi ise Türkiye’nin en yaratıcı reklamcılarıyla ürettiğimiz cingıllar, yaratıcı senaryolarıyla buluşup, Kıvanç Tatlıtuğ, Şener Şen, Türkan Şoray gibi büyük oyuncuların katılımlarıyla primetime dahil olmak üzere en çok izlenen dizilerin, futbol karşılaşmalarının arasında defalarca duyulmamızı sağlıyor. Ürettiğiniz müziği her yerde defalarca duymanın, müziğinizin üstüne de önemli oyuncuların katılımı ve her yerde devamlı olarak var olmanın tatmini çok başka. Bir de dediğim gibi, bir hafta içinde bir çay firması için Karadeniz müziğine, bir moda markası için Rock’n Roll müziğe kapılmak; bir gazete için senfoni orkestrası üyeleriyle bir şeyler yaratmak, gerektiğinde dünyanın farklı ülkelerinde farklı müzisyenlerle iş birliği yapmak, farklı müziklerin uzmanlarıyla vakit geçirmek bir bestecinin ruhuna, bir müzik şirketinin aranjörlerinin ve çalışanlarının vizyonuna çok şey katıyor. Cingıl zannedildiğinden daha entelektüel bir pozisyondur aslında. Bu işi küçümseyen arkadaşları aramızda istemiyoruz zaten, gitsinler caz barlarda ya da devlet operasında çalışsınlar. İşini sevmeden yapmak, inanmadan üretmek, sadece para kazanmak için cingıl üretmek ahlaksızlıktır. Sektörel ihanettir.
Akın Arslan Uzun yıllardır bu işin içindesiniz. Başladığınız günden bugüne yaşanan olumlu ve olumsuz değişimler neler?
Emre Irmak Universal Music/Taxim Edisyon ile birlikte Jingle Jackson’ı kurduğumuzda ilk hedefimiz reklam müziklerini çikolata, şeker, bonbon tınısından daha ileri götürüp “marka şarkıları’’ üretmek oldu. O yüzden de Jingle Jackson gibi komik bir isim bulduk. Biz reklam müziği yapmayız, reklam şarkısı yazarız demek istedik. Ve son zamanlarda Kristal Elma dahil olmak üzere birçok ödülde de ismimizin olması bizim reklam şarkıları yazmak için uğraşıyor olmamızdan kaynaklanıyor. Benim geçmişim ve donanımım aslında bildiğimiz Türk popu tayfası. Arabeskçiler dahil olmak üzere bir sürü ustayla zaman geçirdim. Sezen Aksu, Şehrazat, Ajda Pekkan, Mustafa Sandal gibi sanatçılarla uzun süre çalışmam, onlardan “Türk milletine şarkı nasıl yazılır”ı öğrenmem ve bu donanımı reklam sektörüne taşımam Jingle Jackson’a farklı bir yer kazandırdı. Bu şarkı olayını fazla abarttıktan sonra reklam dünyasının ve özellikle de markaların, pazarlamacıların reklam şarkısı konusunda daha atılımcı olduğunu görmek hoşumuza gitti tabii. Artık birçok firma reklam şirketine baş vurmadan bize ulaşıp şarkı yazmamızı istiyor. Biz de tabii ki ajansına göre durumu değerlendiriyoruz. Yıllardır çalıştığımız belli başlı ajansları atlayıp kimse bize gelemez, gerekeni söyleriz. Kreatiflerle yarattığımız şarkılar aynı zamanda markaların sound ID’si de oluyor. Yıllar boyu aynı melodiyle logo gibi kalplere kazınıyor. Yani bu konuda olumsuz bir gelişme de görmüyorum aslında. Marka şarkısı markayı zirveye vurur. İyi bir reklam şarkısı akıllara ve kalplere kazınır.
Akın Arslan “Reklamlarda en çok bu seviliyor” dediğiniz bir tarz var mı?
Emre Irmak Yok tabii ki. Her projenin, her pazarlama hedefinin farklı bir fikri, farklı bir çalışması vardır. Ama kalpten olacak. Öyle ‘’ben cingılı küçümserim, aslında büyük sanatçıyım; bu işi sadece para kazanmak için yapıyorum’’ diye soyunursan sonuç felaket olur. Jingle Jackson işleri inanarak yapar. Kendilerini Michael Jackson zannedecek kadar delice, işlerine aşkla bağlı olarak çalışırlar. Rüyaysa rüya kardeş, Biz Jingle Jackson’ız! Michael Jackson’ın hala oğluyuz
Akın Arslan Size göre başarılı reklam müziğinin olmazsa olmazları neler?
Emre Irmak Olmazsa olmaz olan şey en baştan başlar. Pazarlamacının doğru bir hedefi var mı? Ardından reklamcı bunun için doğru bir çalışma yaptı mı? İyi bir fikir ve isabetli bir senaryo buldu mu? Bizim işimiz bunlardan sonra başlıyor. Eğer ki yazar doğru düzgün sözler vermezse, yazar süreci iyi yönetmezse bizim üreteceğimiz müzik çöp olur, hiçbir işe yaramaz. Cingıl işi ekip işidir. Birbirine inanan ve aynı ruhu hisseden insanlar beraber üretir cingılı, öyle yoktan var eden kahraman Mozart’lar değiliz biz. Ekip ruhu en önemli şey. Hisset arkadaş, hisset ve inan. İşte cingılın olmazsa olmazları bunlardır.
Akın Arslan Pek çok ajansla, markayla çalıştınız. Onların reklam müziği konusunda yaptığı ve yapmakta ısrar ettiği hatalar neler?
Emre Irmak Güzel soru. En büyük hata bütün reklam yazarlarının, kendilerinin iyi söz yazarı da olduğunu sanması. Oysa reklam şarkısı yazmakla reklam metni yazmak bambaşka şeyler. Bu konuda uzman olan, yani hem reklam yazarı olabilen hem de şarkı sözü yazabilen yazar sayısı çok az. Mesele ‘’hit bir şarkıyı satın aldım, haydi üstüne saçma sapan sözler yazayım’’ kadar kolay değil. Günümüzün ve geleceğin yazarları mutlaka şarkı da yazabilmeli. Müzik Türkiye’de tüketicinin algısını görselden daha hızlı ele geçiriyor ve geçirmeye devam edecek. Türkiye’de resim, grafik ve heykel sanatı yok. Picasso ve Da Vinci yok. Orhan Gencebay ve Sezen Aksu var, oradan hesaplayın… Söz ve müzik bizim ülkemizde daha kuvvetli çalışıyor.
Akın Arslan Reklam müziği alanında çalışmak, uzmanlaşmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz var mı?
Emre Irmak Üniversiteyi bırakıp hemen piyasaya girip popçularla çalışsınlar. Türkiye’nin müziğini ancak buralarda öğrenebilirler. Ve sevmedikleri, inanmadıkları, heyecan ve tutku hissetmedikleri bir işe de girmesinler.
*Bu röportaj ilk önce Campaign Türkiye Temmuz 2016 sayısında yayınlanmıştır.
Kaynak: Campaign Türkiye
Haberin Devamı
Jingle Jackson Kurucusu Emre Irmak: “Hisset ve inan”
0 yorum:
Yorum Gönder