Soğuk havalarda dışarıda ya da soğuk suyun içinde uzun süre kaldıysanız, titreme veya parmak uçlarınızı hissetmeme gibi soğuğun o içinize işleyen etkisini hissetmişsinizdir. Peki, soğuktan donma noktasına gelen insanlar acaba gerçekte tam olarak ne deneyimliyorlar? Dilerseniz bu sorunun yanıtına geçmeden önce, beden ısısının düşmesi anlamına gelen “hipotermi” teriminin kısa bir açıklamasını yapalım.
Hipotermi; soğuk havaya veya soğuk suya maruz kalma sonucu 37°C olan normal vücut sıcaklığının 35°C’nin altına düşmesiyle meydana gelen tıbbi bir durumdur. Beden ısısı bu derecenin altına indiğinde kalbiniz, sinir sisteminiz ve diğer organlarınız düzgün bir şekilde çalışamaz. Eğer müdahale edilmezse kalp atışı ve solunum tehlikeli boyutlara varacak kadar yavaşlayarak bilinç kaybı yaşanır ve sonunda ölüme sebebiyet verir.
Hipotermi ile ilgili bu genel bilgilerden sonra, ısı kaybı nedeniyle hayatını kaybetmiş ya da ölümle burun buruna gelmiş kişilerin “can havliyle” sergilemiş oldukları o tuhaf davranışlardan biraz bahsedelim.
“Nihai Sığınak” Arayışı
Sincaplar, yarasalar veya ayılar gibi kış uykusuna yatan bazı hayvanların kışı geçirmek için yere küçük bir delik açtıkları, ağaç kovuklarına ya da mağaralara sığındıklarını biliyoruz. Vücutlarını saran ya da kapalı olan bu mekanlar ısı kaybını en aza indirmeye yardımcı olurlar.
Hipoterminin son demlerini yaşayan insanlar da, kış uykusuna yatan hayvanların sergilediği bu eylemlere benzer bir davranış sergilerler: nihai sığınma (terminal burrowing). Alman araştırmacıların 1995’te Uluslararası Adli Tıp Dergisi’nde (The International Journal of Legal Medicine) yayınlamış oldukları bir makalede, hipotermi kurbanlarının kendini koruma içgüdüsüyle bir yatağın altına veya gardırobun arkasına sığındıkları anlatılmıştır. Alman araştırmacılara göre hipoterminin son aşamasında ortaya çıkan ve kış uykusuna yatan hayvanlarda da gözlenen bu ilkel ve içgüdüsel korunma tarzı, görünüşe göre, beyin sapının özerk işleyişinden ileri geliyor olabilir.
Paradoksal Soyunma Uç hipotermi vakalarında en az “nihai sığınma” davranışı kadar ilginç diğer bir durum da “paradoksal soyunma”dır. Paradoksal soyunma, daha fazla beden ısısı kaybına yol açacak şekilde kurbanların üzerlerindeki kıyafetlerin çoğunu ya da tamamını çıkartmasıdır. Soğuktan ölmek üzere olan biri için hayli tezat bir durum, öyle değil mi? Kollar ve bacaklardaki aşırı ısı kaybının önünü kesmek için bedenimiz, kan damarlarının büzülmesi demek olan “vazokonstriksiyon” sürecini başlatır. Ancak vazokonstriksiyon esnasında kaslar, zamanla bitkin düşerek görevlerini gerektiği gibi yerine getirememeye başlarlar. Bu da ısı kaybını azaltmak amacıyla vücudun merkez bölgelerine çekilmiş olan sıcak kanın, tekrar kollara ve bacaklara hücum etmesine neden olur. Aşırı hipotermi sonucu zaten zihin bulanıklığı yaşayan kurbanlar bu durumu “sıcak basması” olarak algılarlar ve böylelikle üzerlerindeki kıyafetleri çıkarırlar. Paradoksal soyunma, nihai sığınma davranışından hemen önce meydana gelir. Alman araştırmacılar makalelerinde bu konuyla ilgili şunları söylüyorlar: “Polislerin cesetleri buldukları pozisyon, ancak kurban dört ayak üzerinde ya da yüzükoyun sürünmüşse meydana gelebilir. Bu da dizler, bilekler gibi yere temas halinde olan bölgeler üzerinde sıyrıklara yol açar. Aşınmaların kıyafetler üzerinde olmayıp deri üzerinde sıyrıkların görülmesi, yerde sürünmenin soyunduktan sonra gerçekleştiğini gösteriyor.” İşte bu durum, (üst görselde de görüldüğü gibi) hipotermi sonucu meydana gelen bazı ölümlü vakalarda polislerin olayı yanlış değerlendirmelerine neden olmuştur. Çıplak halde bulunan bedenin, tecavüze uğramış ve arkasından da cinayete kurban gitmiş olduğu şeklinde yorumlanmış; kurbanın yatak altı gibi dar ve kapalı bir yerde bulunması ise tecavüzden sonra suçlunun, cesedi saklama çabası olarak görülmüştür. Hipotermi Vakalarında İlk Yardım Hipotermi, bir tıp uzmanı tarafından acilen tedavi sürecinin başlatılması gereken bir durumdur. Tıbbi yardım gelene kadar ise ilk yardım tedavisini siz başlatabilirsiniz. Bunun için şu adımları takip etmelisiniz:
• Hipotermisi olan bir kişiyi nazik bir şekilde tutun. Kuvvetli ve sarsıcı hareketler kalp krizine neden olabileceğinden sert ve ani hareketler yapmaktan kaçının. Kişiye masaj yapmayın ya da bedenini ovalamayın. • Eğer mümkünse kişiyi ılık ve kuru bir ortama alın. Şayet bunu yapamıyorsanız onu soğuktan ve rüzgardan mümkün olduğunca koruyun.• Islak kıyafetlerini çıkarın. Başı da dahil olmak üzere (sadece yüzü açık olacak şekilde) bedenini kuru battaniyelerle ya da paltolarla sarın. • Ilık içecekler verin. Şayet hastanın bilinci açık ve yutkunabiliyorsa ılık, şekerli ve alkol veya kafein içermeyen içecekler içmesini sağlayın.• Ilık ve kuru kompresler uygulayın. İçi ılık suyla dolu plastik bir şişe ya da saç kurutma makinesiyle ısıtılmış bir havlu ile hastanın boyun bölgesine, göğüs duvarına veya kasığına kompres yapın. Kollarına ya da bacaklarına uygulamayın çünkü bu bölgelere uygulanan ısı, soğuk kanın tekrar kalbe, akciğerlere ve beyne ulaşmasına yol açacağından vücudun merkez ısısının düşmesine neden olur. Bu sebeple, tehlikeli ve ölümcüldür.• Bedenini ısıtmak için sıcağı doğrudan uygulamayın. Sıcak su veya ısıtıcıyı kişinin vücudu üzerine direkt kullanmayın. Aşırı sıcak deriye zarar verebilir. Hatta daha da kötüsü, şiddetli ve düzensiz kalp atışlarına sebep olabileceğinden kalbin durmasına yol açabilir. Hazırlayan: Ayşegül Şenyiğit (Evrim Ağacı) Düzenleyen: Şule Ölez (Evrim Ağacı) Kaynaklar ve İleri Okuma: LiveScienceConservation InstituteMayo Clinic
Kaynak: Evrim Ağacı
Haberin Devamı
Hipotermi Hastalarında Görülen Tuhaf Psikolojik Etkiler: ""Soyun ve Sığınak Ara""!
0 yorum:
Yorum Gönder