Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Türkiye’ye ilk kez resmi ziyaret gerçekleştiren Tanzanya Dışişleri Bakanı Bernard Membe’nin Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. İsrail’le yürütülen görüşmeler hakkındaki soru üzerine Davutoğlu, problemlerin önemli ölçüde aşıldığını ancak nihai noktaya varılıncaya kadar kesin ifadeler kullanmanın doğru olmayacağını belirtti. Davutoğlu, “Ümit ederiz bu mesele bir an önce Türkiye’nin ilkesel tutumu çerçevesinde çözüme kavuşturulur. İlgili arkadaşlarımız görüşmeleri sürdürüyor. Gelişmelerin olumlu yönde olduğunu vurgulamak isterim” dedi. Tairihi ziyaret Davutoğlu, Tanzanya Dışişleri Bakanı Membe’nin Türkiye’ye ilk defa resmi ziyaret gerçekleştirdiğini vurgulayarak ziyareti “tarihi” olarak nitelendirdi. Tanzanya ile ilişkilerin Türkiye’nin Afrika açılımı açısından büyük öneme sahip olduğunu ifade eden Davutoğlu, Afrika açılımı kapsamında ilk büyükelçiliğin de Tanzanya’da 2009′da açıldığını anımsattı. İki ülke arasında 2009′da 63 milyon dolar ticaret hacmi olduğunu belirten Davutoğlu, Türkiye’nin büyükelçiliğinin açılmasını takip eden son 5 yılda ticaret hacminin 183 milyon dolara çıktığını söyledi. Geniş kapsamlı görüşme Tanzanya’nın sahip olduğu siyasi istikrar ve demokratik sistem göz önünde bulundurulduğunda özel bir öneme sahip olduğunu söyleyen Davutoğlu, ileriki haftalarda Tanzanya’yı ziyaret etme ihtimalinin olduğunu belirtti. Davutoğlu, Membe ile ikili görüşmede ele aldıkları konular hakkında ise şunları söyledi: “Siyasi düzeyde daha fazla istişare yapılması, ticari ilişkilerde imzalanması beklenen anlaşmaların bir an önce imzalanması, tarım alanında işbirliği konuları, TİKA’nın bölgedeki insani faaliyetleri ve Afrika kıtasındaki bölgesel sorunları ele aldık. Çok verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Ayrıca Tanzanya’nın bu yıl Ankara’da büyükelçilik açacağını duymaktan mutluluk duydum.” 2015′de İngiltere’de yapılacak İngiliz Milletler Topluluğu Oyunları’na Tanzanya’dan katılacak 10 sporcunun, Tanzanyalı yetkililerin talebi üzerine şu an Türkiye’de kamp yaptıklarını belirten Davutoğlu, “Onların başarısı bizim de başarımız olacak” dedi. “Tanzanya büyükelçiliği açılacak” Tanzanya Dışişleri Bakanı Membe ise ilk defa Ankara’ya geldiğini belirtirken “2014-2015 dönemi içinde Ankara’da Tanzanya büyükelçiliği açılacak. Bu, bizim için çok önemli ve tarihi bir olay” dedi. İkili ilişkilerin siyasi ve ekonomik açıdan oldukça verimli olduğunu kaydeden Membe, Türkiye’nin Afrika’daki politikalarının tüm bölge için büyük öneme sahip olduğunu belirtti. Membe, şunları söyledi: “Türkiye’nin Afrika’daki varlığı sadece insani açıdan değil, siyasi açıdan da çok önemli. Türkiye’nin Somali politikası, Afrika’da Türkiye lehine hayranlık doğurdu. Somali iki yıl önce yıkılmış bir ülkeydi, korsanlık faaliyetleri, açlık, sefalet, çok zor bir durumla karşı karşıyaydı. Ancak Türkiye dimdik ayakta durarak, dünya adına, Afrika adına, Somali’yi kurtarma çalışmasını tek başına üstlendi. Bu, gurur duyulacak bir olay.” Türk yatırımları artıyor Membe, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin önemine vurgu yaparken, 2009′da Tanzanya’da sadece bir Türk şirketi olduğunu, şimdi ise bu rakamın 37′ye çıktığını ifade etti. Tanzanya’da yaşayan Albinolar için Türkiye’nin girişimiyle yaptırılmakta olan okul nedeniyle Davutoğlu’na teşekkür eden Membe, “Albinoların sayıları giderek azalıyor. Türkiye bu noktada 500 çocuğun eğitim görebileceği bir okul için ilk adımı attı. Bundan dolayı da şükranlarımı sunmak istiyorum” dedi. Davutoğlu, 9 Mayıs Avrupa Günü’nü kutladı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin AB üyeliğinin tarihin akışına da uygun bir gelişme olacağını ifade ederek, 9 Mayıs Avrupa Günü’nü kutladı. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Davutoğlu, gün dolayısıyla yayımladığı mesajında, Avrupa Birliği’ne (AB) adaylık statüsünün tescil edildiği 1999 yılından bu yana tüm Avrupa halklarıyla kutladıkları Avrupa Günü’nün, Avrupa’nın ortak çıkar ve değerler temelinde bütünleşmesinin sembolü olduğunu belirtti. “Avrupa Günü, Avrupa bütünleşmesinin bugünkü durumunun değerlendirilmesi ve geleceğine ilişkin planların ele alınması açısından da bir vesile teşkil etmektedir” ifadesini kullanan Davutoğlu, 64 yıldır devam eden Avrupa bütünleşme sürecinde önemli başarılara ulaşıldığını, 6 ülke ile başlayan söz konusu sürecin, bugün 28 üyeyi içine aldığını vurgulayarak, bu entegrasyonun hem genel bir barış ortamının oluşmasına hem de ekonomik refahın yükselmesine katkıda bulunduğuna dikkati çekti. AB’nin, 500 milyonun üstündeki nüfusu ve 17 trilyon ABD dolarını aşan gayrisafi yurtiçi hasılası ile dünyanın en büyük ekonomisi konumunda bulunduğuna değinen Davutoğlu, Birliğin refah düzeyi ve gelir dağılımındaki adalet açısından da ileri bir noktada olduğunu aktardı. Davutoğlu, AB’nin ekonomik performansını sürdürebilmesi, mali krizi takiben ortaya çıkan belirsizlikleri yapısal reformlar ve tedbirlerle aşmasını, Birliğin yakın ekonomik ve ticari ortağı olarak dilediklerini ifade etti. Avrupa genelinde ekonomik ve mali krizin tetiklediği yabancı düşmanı ve ırkçı eğilimlerin son dönemlerde dikkati çekici boyutlara ulaştığını vurgulayan Davutoğlu, kültürel çeşitliliğin AB’yi güçlendiren ve zenginleştiren en önemli faktörlerden biri olduğunu, farklı kültürleri barındıran daha geniş bir coğrafyayı kapsaması, krizin üstesinden gelmesi ve yükselen ekonomiler karşısında rekabet gücünü koruyabilmesi açısından da önem taşıdğını, bu nedenle Birliğin, cazibe merkezi olma özelliğini tehlikeye atacak gelişmeleri önlemek doğrultusunda gerekli adımların atması gerektiğini belirtti. “Avrupa Birliği, Türkiye’nin katılım sürecine de bu geniş perspektiften bakmalı, içinde bulunduğumuz küresel dönüşüm sürecinde ülkemizin Birliğe yapacağı katkıları göz önünde bulundurmalıdır” değerlendirmesinde bulunan Davutoğlu, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’nin AB üyeliği aynı zamanda tarihin akışına da uygun bir gelişme olacaktır. Ülkemiz, tarih boyunca Avrupa’daki gelişmelerden etkilenmiş ve kıtadaki gelişmeleri etkilemiştir. Avrupa’nın güvenliği için geçmişte büyük fedakarlıklar yapmış, Avrupa güvenlik mimarisinin yeniden çizildiği her dönemde kıtamızda barış ve istikrarın sağlanması doğrultusunda rol üstlenmiştir. Bugün de aktif dış politikasıyla Avrupa’nın siyasi istikrarına ve güçlü bir küresel aktör haline gelmesine katkı sağlayabilecek ülkelerin başında yer almaktadır. Ayrıca Türkiye, ekonomik ve siyasi açıdan, AB ile Ortaklık Anlaşması’nın imzalandığı 1963 yılında olduğundan farklı bir noktadadır. Küresel ve bölgesel düzeydeki değişimlere de paralel olarak özellikle geçtiğimiz on sene içinde ülkemizde siyasi ve ekonomik alanda önemli reformlar yapılmıştır. Reformlar, ülkemizi birçok alanda Avrupa standartlarına uygun hale getirmiştir ve uyum süreci kararlılıkla devam ettirilmektedir.” “Katılım müzakereler ilerletilmeli” Davutoğlu, katılım müzakerelerinin siyasi engellere tabi tutulmadan, teknik bir süreç olarak ilerletilmesi ve sonuçlandırılmasının asli beklentileri olduğuna dikkati çekti. AB ile Türkiye arasında geçen Aralık ayında başlatılan vize diyaloğunun başarıyla sonuçlandırılması halinde, Türk halkı ile Birlik üyesi ülkelerin vatandaşlarının birbirlerini daha iyi tanıyacaklarını ve yakınlaşacaklarını, ticaret, turizm, kültür, bilim ve sanat gibi alanlarda karşılıklı etkileşimin artacağını vurgulayan Davutoğlu, hükümetin bu alandaki çalışmalarının süreceğinin altını çizdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, şunları kaydetti: “Türkiye, tarihi, coğrafi, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel açılardan her zaman Avrupa’nın bir parçası olmuştur. Çağdaş Avrupa’ya da her alanda katkıda bulunmaya, Avrupa projesinin ilerletilmesine yardımcı olmaya devam edecektir. Bu düşüncelerle, vatandaşlarımızın ve tüm Avrupalıların 9 Mayıs Avrupa Günü’nü kutluyorum.”
Kaynak: AA
0 yorum:
Yorum Gönder