Emzirme, bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için en uygun beslenme yöntemidir. Anne ile bebeğin sağlığı üzerinde biyolojik ve psikolojik bir etkiye sahiptir. Emzirme sırasındaki enerji ve besin öğeleri ihtiyacı gebelikte olduğundan daha fazladır.
Emziklilik döneminde süt üretimi için gerekli olan enerjinin iki kaynaktan sağlandığını belirtiyor İstanbul Florence Nightingale Hastanesinden, diyetisyen Ece Günay Akkuş…
1. Gebelik süresince vücut yağı olarak depolanan enerji,
2. Besin gruplarından gelen enerji.
Laktasyon döneminde anne, hem kendi vücudundaki besin öğeleri depolarını dengede tutmak hem de salgıladığı sütün karşılığı olan enerji, protein, mineral ve vitaminleri almak için yeterli ve dengeli beslenmelidir. Aksi takdirde kendi vücut depolarından harcar. Bu da sağlığının bozulmasına ve yetersiz süt salgılanmasına neden olur.
EMZİKLİLİKTE ENERJİ VE BESİN ÖGELERİ İHTİYACI
- Anne sütü ile bebeğinin ihtiyacını tamamen karşılayan bir kadın günde ortalama 700-800 mL süt salgılar. Bu sütün karşılığı olan enerji ve besin öğeleri ihtiyacı emziklilik döneminde de normal gereksinmeye ek yapılarak artırılmalıdır.
- Yeterli düzeyde anne sütü üretimi için yeterli miktarda sıvı almaya özen gösterilmelidir. Günde en az 8-12 bardak sıvı alınması gerekmektedir.
- Emziklilik döneminde suyun yanı sıra besin değeri yüksek süt ve taze sıkılmış meyve suyu gibi içecekler tercih edilebilir. Süt ve meyve suyu aynı zamanda diğer besin öğelerinin tüketimini de sağlayacağından, anne sütü verimliliğini de etkileyecektir. Örneğin; süt tüketimi kalsiyum, meyve suyu ise C vitamini sağlayacaktır.
- Emziklilik döneminde zayıflama diyeti yapılmamalıdır. Bu dönemde günlük alınması gereken enerji beslenme uzmanı tarafından düzenlenmelidir. Özellikle emziklilik döneminin başında düşük kalorili bir diyet uygulaması süt yapımını azaltmakta ve sütün besin değerini olumsuz etkilemektedir.
- Emziklilik döneminde alkol ve sigara kullanılmamalıdır.
- Soğan, sarımsak, brokoli, kabak, karnabahar, acı baharatlar veya kuru baklagiller, anne sütünün tadını değiştirebilir. Bu durum bazı bebeklerde huzursuzluk (gaz oluşturması, emmeyi reddetme gibi) yaratırken, bazıları hiç fark etmeyebilir.
EMZİRME DÖNEMİNDE BESLENME ÖNERİLERİ
Anneler eski kilolarına dönmek için acele etmemelidir. Bu süreç diyetisyen kontrolünde gerçekleştirilmelidir.
Loğusalarda zayıflama diyeti uygulanmamalıdır. Ancak unlu, yağlı ve şekerli besinleri aşırı yememeye dikkat edilmelidir.
Emzirme döneminde sütün boşalması için annenin iyi beslenmesi, stresten uzak ve yeterince dinlenmiş olması ve bebeğini sık aralıklarla emzirmesi önemlidir.
Doğumdan sonra bebek emzirilirken gebelik öncesi döneme göre daha fazla sıvı besin alınmalıdır.
Sıvı alımı günde ortalama 3 litre (10-12 su bardağı) kadar olmalı ve özellikle su, ıhlamur, nane, papatya, ısırgan gibi çayları, şekersiz komposto, taze sıkılmış meyve suları, limonata ve süt gibi hafif doğal içecekler şeklinde tercih edilmelidir.
Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yumurta, peynir gibi besin grupları mutlaka günlük beslenme programında yer almalıdır.
Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren besinlerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
Vitamin ve mineral yönünden zengin sebze ve meyvelere her öğünde yer verilmelidir.
Mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır. Çünkü iyot bebeğin zeka gelişiminde etkilidir ve doğal besinlerle alınamaz.
Çay, kahve, kola mümkün olduğunca tüketilmemelidir. Çay Içilmek istendiğinde yemekten 1-2 saat sonra açık ve limonlu olarak tüketilmesi , vitamin ve mineral kayıplarını önlemesi açısından önemlidir.
Demir eksikliği emzirme döneminde sık karşılaşılan bir sorundur. Demir eksikliği
anemesini engelemek için kırmızı et ve yeşil yapraklı sebze tüketimi artırılmalıdır. Anne sütüyle bebeğe geçen demir, bebeğin demir depolarının dolması ve kan yapımında kullanılması açısından da önemlidir.
Demir yönünden zengin yiyecekler; et, tavuk, balık, yumurta, sakatatlar, kuruyemişler(ceviz, badem gibi), kurutulmuş meyveler (üzüm, kayısı, erik, pestil gibi) kurubaklagiller (kurufasulye, nohut, mercimek gibi), pekmez ve yeşil yapraklı sebzelerdir. Bu besinlerin tüketimine özen gösteriniz.
Annenin beslenmesinde balık tüketimi önemli yer almalıdır. Balıkta bulunan ve anne sütü ile bebeğe geçecek olan omega-3, DHA, EPA bebeğin mental gelişimi için önemlidir.
İçeriği bilinmeyen hiçbir gıda maddesi tüketilmemeli, Gıda içerinde bulunan katkı maddeleri anne sütünden bebeğe geçerek istenmeyen durumlarla karşılaşılabilir.
Tarım ürünlerine haşere öldürücü ilaçlar atıldığından sebze ve meyveler iyice yıkanmalıdır.
Sigara ve alkol, yapay tatlandırıcılar anne sütüne geçtiği için kullanılmamalıdır.
Haber Kaynağı: Sözcü
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder