Sansürsüz Sinemaya 4 Dakikalık Yolculuk!


Sanatın her dalı özgürlüğünün kısıtlanmasından muzdarip olarak tarih içindeki evrimine devam etmektedir. Günümüze gelene kadar nefes alışı biraz rahatlasa da sanatın, ne kadarını nasıl ifade etmenin uygun olduğunun tartışıldığı platformlar gidilecek yolun daha bitmediğini de göstermektedir. Sinema da bu “Ne kadarı uygundur?” tartışmasından nasibini alanlardan. Hollywood’ta 1920’lerin sonuna doğru sorulan bu sorunun sonucu bir sansür tüzüğü oldu. İşte Hollywood’ta bu tüzük öncesinde çekilen filmlerin sansürsüz sinemaya doğru bir yolculuğa çıkaran sahnelerinden 4 dakikalık bir derleme!


Giderilmediği anda insanı hasta edebilen “kendini ifade etme ihtiyacı”, sanatı var eden ve besleyen tek kaynak diyebiliriz. Sanatın kim için ve ne için yapıldığı hep tartışılırken, en derinde hangi ihtiyacı giderdiğine pek dokunan olmadı. İlk insana mağaraya resim çizdiren güdü; modern insana beste yaptırdı, film çektirdi, dans ettirdi ve tasarım yaptırdı. Bu temel ihtiyacını gidermekten çok mutlu olan insan, bunun tadını bazen doyasıya çıkartırken, bazen sadece belli sınırlar içerisinde deneyimlemenin sıkıntısını yaşadı. Sinemada da kendini açık bir şekilde gösteren bu sınırlar, hangi konulara girilmemesi ve hangi konulara girerken dikkatli olunması gerektiğine kadar detaylı tüzükler yayınlatırken, sansürlenen filmler listesinin de kabarmasına yol açtı.


1930 ve 1968 Yılları Arasında Hüküm Süren Motion Pictures Production Code Etkileri


1920’li yıllarda cinsellik, vahşet ve korku temalı filmlerden müthiş servet yapan sinema endüstrisinin gidişatının sinema yıldızları ile ilgili çıkan skandal haberlerin de tuz-biber etkisi yapmasıyla hiç hayra alamet görünmemesi üzerine Motion Pictures Association of America, bu gidişata çekidüzen vermek için harekete geçen Will H. Hays’in liderliğinde hazırlanan bir sansür tüzüğünü 1930 yılında benimsedi. Yerel sansür yasalarıyla da uyumlu olabilecek nitelikte düzenlenen bu tüzükte “yapılmayacaklar” ve “yapılırken dikkatli olunacaklar” listesi yer aldı. “Yapılmayacaklar” listesinde dini küçümsemek, çıplaklık, uyuşturucu kaçakçılığı, cinsel sapkınlık, herhangi bir ırka hakaret gibi maddeler bulunurken, “yapılırken dikkatli olunacaklar” listesinde bayrağın kullanımı, uluslararası ilişkiler, ateşli silahların kullanımı, suçlulara sempati duyulması, tecavüz ve kadınların kasti olarak baştan çıkarılması gibi maddeler yer aldı. Hollywood’un neredeyse 40 yıllık tarihine damgasını vuran Hays Code olarak da anılan bu tüzük, 1950’lerden sonra geçerliliğini koruyamaz hale geldi. Televizyonun gelişi ve sansürün yabancı filmlere uygulanamıyor olması, Hollywood film endüstrisinin varlığını devam ettirmesi için tüzüğün getirdiği sınırlamalardan kurtulması gerektiği düşüncesini doğurdu.


Pre-Code Olarak da Anılan 1934 Öncesi Sansürsüz Sinemaya Bakış


1930’da kabul edildikten sonra 1934’te aktif olarak etkinliğini gösteren tüzükten önce Hollywood’un serbest kamerasında işler pek yasaların ya da kilisenin istediği gibi gitmiyordu.  The Prodigal‘da kadın en sonunda pişmanlığa zorlanmadı, mutluluk arayışına devam etmesi için teşvik edildi ve ahlaksız ya da kötü kadın olarak damgalanmadı. Madame Satan‘da aldatan koca suçlu bulunmadı, onu elinde tutmayı bilmeyen karısı yargılandı. Female‘de kadın karakter doyasıya bekar hayatını yaşadı ve kendi finansal düzenini kurdu. Cinsellikle özdeşleştirilen kadın bedeni, seksin ve ihtirasın varlığına işaret etmek isteyen her yapımda o zamanki döneme göre cesurca denebilecek şekilde sergilendi. Kadın ya Baby Face‘te olduğu gibi cinselliğini kullanarak düzlüğe çıkan, ya da She Had to Say Yes‘te olduğu gibi cinsel tacize sesini çıkarmayarak geçimini sağlayan karaktere büründü. Our Betters, Footlight Parade, Only Yesterday, Sailor’s Luck ve Cavalcade‘te eşcinsel kadın ve erkekler resmedildi. Bu dönemde yapılan neredeyse her film, Hays Code filtresinden geçirilerek var olmaya devam edebildi. Günümüz izleyicisi ise hep sansürlenen yapımların gizemini merak etti.


1920’lerin Sansürsüz Sinemasına Doğru 4 Dakikalık Bir Yolculuğa Çıkıyoruz!


Kadını hem seksi, hem başına buyruk, hem istediğini yapan, hem istediği gibi davranan ve bundan çok da pişmanlık duyması gerektiğini düşünmeyen bir çerçeveye oturtan dönem; Hollywood yıldızlarının skandallarıyla çok konuşulur olmasıyla da ön plana çıktı. Zaten filmlerin ahlaki içeriğinin hem politik hem de dini çevrelerce sorgulanırken, bir de endüstriye dahil olanlarla ilgili çıkan haberler yetkilileri harekete geçirmişti. Her ne kadar söz konusu tüzük yaklaşık 40 yıllık bir periyoda damgasını vurmuşsa da, değişen koşullar sürdürülebilirliğini zedeledi ve sinema sektörü dizginlenemez bir şekilde büyümeye devam etti. Modern izleyici şu anda hemen hemen her türlü yapıma kolayca erişebilirken, zamanında sansürlenmiş ve yasaklanmış olan her şeyi de merakla kucaklıyor.


Kadınların kıyafetleri ve danslarıyla o döneme göre cesur ve uygunsuz bulunan bir şekilde bir arzu nesnesi olarak yer aldığı düşünüldüğü filmlerin tüzüğün filtresine takılan sahneleri; Pensilvanya’da bir sinema gösterimcisi tarafından eski bir sinema salonunda bulundu ve görüntüler bir araya getirildi. Birkaç sinefilin videoya yaptığı yorumdan anlaşıldığı kadarıyla The Black White Sheep, Metropolis, The Temptress, Flesh and the Devil filmlerinden sahneler içeren video, The Haunted Mansion filminin müziği olan Grim Grinning Ghost temalı olarak meraklı sinefillerin beğenisine sunulmuş durumda. İşte sansür öncesi dönemin filmlerinden kadın portrelerini 4 dakikaya sığdırarak bize sunan bir video!



The post Sansürsüz Sinemaya 4 Dakikalık Yolculuk! appeared first on Filmloverss.


Kaynak: Film Loverss


Haberin Devamı

Sansürsüz Sinemaya 4 Dakikalık Yolculuk!
Share on Google Plus

About Unknown

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.

0 yorum:

Yorum Gönder